Gülen tehlikesini ilk TSK tespit etti

28 Şubat döneminin Genelkurmay 2. Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir, “Feto’nun tehdit olduğunu ilk kez Genelkurmay tespit etmişti. Gülen Amerika’dan bana mektup yazdı. ‘Burada biz yapmış olduğumuz görev nedeniyle okulları siz alın, biz masumuz’ demeye çalıştı” dedi. Bir, davanın bir numaralı sanığı emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı için de sitemkar ifadelerde bulundu.

28 Şubat davasına Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Mahkeme Başkanı Fevzi Şıngar, tanık olarak çağrılan eski Başbakanlar Mesut Yılmaz ve Tansu Çiller’in mazeret dilekçesi verdiklerini söyledi. Bazı sanık avukatları, davanın omurgasını oluşturan bazı bilgi ve belgelerin Fetullahçı Terör Örgütü adlı yapı tarafından hazırlandığını öne sürdü. Duruşmaya, davanın iki numaralı sanığı dönemin Genelkurmay 2. Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir’in açıklamaları damga vurdu. Bir, özetle şunları söyledi:

GÜLEN BENİ ARADI: Ben 78 yaşında bir insanım. 20.5 ay cezaevinde hapis yattım. Feto’nun tehdit olduğunu ilk kez Genelkurmay tespit etmişti. Gülen örgütünün kaynaklarının 5 milyar lira olduğunu tespit ettik. Gülen Amerika’dan bana mektup yazdı. Burada biz yapmış olduğumuz görev nedeniyle okulları siz alın, biz masumuz demeye çalıştı.

YALNIZ BIRAKILDIK: Biz yalnız bırakıldık. Genelkurmay Başkanımız bizi yalnız bıraktı. İsmail Hakkı Karadayı paşa cezaevine gelirse, ‘biz hizmet edelim, tabakları biz yıkayalım’ diyen arkadaşlarımız vardı. Meclis Soruşturma Komisyonu’nda ifade verdikten sonra biz yalnız bırakıldığımızı anladık.

EVREN’E ETKİ YAPIYORLARDI: Ben Kenan Paşa’nın özel kalem müdürüydüm. İftihar ederim. Kenan Paşa vatansever, devletini, milletini, seven müthiş bir aile babasıydı. Çok şey öğrendik kendisinden. Bu arada isim vermek istemiyorum. Benimle birlikte mezara gidecek. Tanınmış siyasiler haftada kendisini 3-4 defa ziyaret edip etki yapmaya çalışıyorlardı. Bunları da gözlerimle yaşamış bir insanım.

Bu nasıl darbe?

Emekli Orgeneral Çetin Doğan da Batı Çalışma Grubu (BÇG) talimatıyla başörtüsü nedeniyle okuldan atılanlara ilişkin tek bir delil olmadığını belirterek, “Darbe diyorlar. BÇG ile ilişkisini kurun? Biz darbe yaptıysak, 18 Haziran’da istifasını (Necmettin Erbakan) süngü zoruyla yapmışsak bunun belgesi olur. Ama tersi belgeler var. En yakın mahremi Şevket Kazan da “30 Mayıs’a geldiğimizde çoğunluğu kaybetmiştik. Gensoru olsaydı düşecektik’ dedi. Bu nasıl bir darbedir?” dedi.

Emekli Tuğgeneral Abdullah Kılıçarslan da 28 Şubat davasını Gülen örgütüne bağlayarak, “Dosyada 199 müşteki asker var. Bunların 90’ı ile ilgili Fetullahçı ifadesi var” dedi.

Mahkeme, davadaki bir kısım belgelerin sahte olduğunu iddia eden sanık avukatlarının talepleri doğrultusunda Balyoz ve Ergenekon davalarının karar suretlerinin incelenmesine karar verdi. Duruşma 19 Nisan’a ertelendi.