Hadi gülümse kelebekler uçsun

Osmaniye Düziçi’nde oturan Döne - Mustafa Önder’in iki çocuğundan büyüğü olan Ünal Önder dünyaya 15 yıl önce ‘Kelebek hastalığı’yla geldi. Yenice Haruniye Ortaokulu’ndan bu yıl mezun olan çocuk, bir yandan okuluna devam ederken diğer yandan tedavi görmeye devam etti. 30 ameliyat geçiren ve bundan dolayı ‘mucize çocuk’ olarak anılan Ünal, iki elini de kullanamıyor. Ama hastalığına ve engeline rağmen yaşam azmini hiç kaybetmiyor. TEOG’a var gücüyle hazırlandı. Sınavda sadece 4 yanlış yaparak 492 puanla yüzde 1’lik dilim içinde yer alarak Düziçi Fen Lisesi’ne girdi.

‘Hedefime yaklaştım’

Ellerini kullanabilmek için 19 Temmuz’da 31’inci kez ameliyat olan mucize çocuk, yoğun bakımdan çıkarak normal servise alındı. Hedefi genetik mühendisliği olan Ünal’ın ilk sözleri, “Hedefime bir adım daha yaklaşmanın mutluluğunu yaşıyorum” oldu. Kendisi için yeniden zor bir sürecin başladığını anlatan Ünal, “İnsanın hedefi varsa tüm zorluklarla baş edebilir. Hayalim yazarak derslerimi yapmaktı. İnşallah tedavi sonunda her şey yolunda gider ve parmaklarımı kullanabilirim.” diye konuştu.

‘Teşekkür Fulden Uras’

Türkiye’deki 400 kelebek hastasından biri olan Ünal, hastalığının bebekken dudağındaki bir çizik sonrasında annesi tarafından fark edildiğini belirtti: “Bugüne kadar 30 kez ameliyat oldum. Ancak istenen başarı elde edilemedi. Sanatçı Fulden Uras’ın önderlik ettiği ‘Hayaller Gerçek Olsa’ derneğinin girişimiyle buraya geldim. Ameliyatımı gerçekleştiren Prof. Dr. Ömer Özkan ‘Risk almak zorundayız’ diyerek beni cesaretlendirdi.”

Parmakları ayrıldı

Türkiye’nin ilk yüz ve çift kol nakillerini gerçekleştiren Prof. Dr. Ömer Özkan ise ameliyatın başarılı geçtiğini, bundan sonraki süreçte mucize çocuğun ameliyatla ayrılan parmaklarına iyi bakım yapılması gerektiğini vurguladı: “Enfeksiyon ve tekrar yapışma risklerini ortadan kaldırmak için özel yara bakımının hassasiyetle yapılması gerekiyor.”

Kelebek hastalığı

Halk arasında ‘kelebek hastalığı’ olarak bilinen ‘Epidermolysis bullosa’ deride ve mukozada (ağız içi, genital bölge, anal bölge, göz, burun, nefes yolu, yemek borusu) gibi vücut bölgelerinde içi su dolu kabarcıklar ile kendini gösteriyor. İçi su dolu kabarcıklar çoğunlukla o bölgeye uygulanan baskı, çarpma, dokunmayla ortaya çıkıyor. Bu hastalıkta deri çok hassas olduğu için küçücük bir temas veya basınç deride hemen su dolu kabarcıklar oluşturuyor.