26.10.2011 - 02:30 | Son Güncellenme:
DIŞ HABERLER SERVİSİ
Dünya nüfusunu 7 milyara ulaştıracak bebeğin, dakika başına düşen doğum oranı en yüksek ülke olan Hindistan’da doğması bekleniyor. Ancak bu bebek dünyada nüfusun en yoğun olduğu ülke olan Çin veya nüfusu en hızlı artan ülkelerden Nijerya veya Guatemala’da da doğabilir. Tabii ki kimse dünya nüfusunu 7 milyara ulaştıracak çocuğun hangisi olacağını kesin olarak söyleyemeyecek. Ancak BM, bu çocuğun doğacağı tarihi sembolik olarak 31 Ekim ilan etti.
Yaklaşık 10 bin yıl önce dünya nüfusu sadece 5 milyon civarındaydı. Mısır’da Birinci Hanedan döneminde (M.Ö 3200-3000 yılları arasında) nüfus 15 milyona yükselmişti. İsa’nın doğduğu dönemde de 200 milyona ulaştı. Nüfus bilimci Thomas Malthus ünlü kitabı “Nüfus Artışı Hakkında Araştırma”yı yayımladıktan birkaç yıl sonra yani 1800’lerde ise nüfus 1 milyar civarına yükseldi. Kitap, dünya nüfusunun, kuraklık, savaş gibi felaketlerle her zaman kontrol altında tutulacağı üzerineydi.
1920’lerde 2 milyar oldu
Nüfus 1920’lerde iki milyara ulaştı. 1960’larda ise 3 milyarı buldu. 1968’de Paul Ehrlich “Nüfus Patlaması” adlı kitabında, milyonların açlıktan öleceğini yazmıştı. Yaklaşık 3 buçuk milyon kişi açlıktan öldü. O zamandan bu yana, her 12-13 yılda bir nüfus 1 milyar kişi arttı. BM’ye göre nüfus 12 Ekim 1999’da 6 milyara ulaştı. O gün Saraybosna’da doğan Adnan Mevic dünyanın 6 milyarıncı insanı sayılmış ve BM Genel Sekreteri Kofi Annan tarafından tebrik edilmişti. Yavaş türeyen memeliler sınıfına giren insan nüfusunun bu kadar hızla artması garip bir durum olarak görülüyor. Amerikan biyolog Edward O. Wilson bu durumu, “20. yüzyılda insanlar memelilerden çok bakteriler gibi üredi” cümlesiyle anlatıyor. Bundan 14 yıl sonra ise dünya nüfusu 8 milyara yükselecek.
Hindistan 14 yıl sonra Çin’i geçecek
Aynı dönemde Hindistan nüfusu Çin’i geçecek. En fazla çoğalma dünyanın yoksul ülkelerinde yaşanacak. Avrupa nüfusu azalacak. Afrika’nınki artacak. Birçok Avrupa ülkesinde hatta Japonya ve Çin’de bile doğum oranları şimdiden düştü. BM kısa süre öncesine kadar, dünyanın diğer ülkelerinde de doğum oranlarının benzer şekilde düşeceğini, bunun devamında da 2050’de dünya nüfusunun 9 milyara çıkıp orada sabitleneceğini düşünüyordu. Ancak BM tarafından yapılan son araştırmalara göre bu yaşanmayacak. Dünya nüfusu 2100 yılında 10 milyara ulaşacak ve durmadan artmaya devam edecek. Bunun yaşanmasının nedeni ise, özellikle Afrika’da tahmin edilenden çok daha fazla artan doğum oranları olarak gösteriliyor. Araştırmalar doğum oranlarının İngiltere ve ABD’de de ani bir şekilde arttığını belirtiyor. Eğer, aileler BM’nin tahminlerinden sadece yarım çocuk daha fazlasına sahip olursa, 2100 yılında dünyada 16 milyar kişi yaşayacak.
‘İkinci bir yeşil devrim şart’
Diğer belirsizlik de, dünyanın bu artışa ayak uydurup uyduramayacağı... Bill Gates, nüfus artışı sonucunda dünyadaki açlığı önlemek için ikinci bir “yeşil devrim”in gerekli olacağını söylüyor. ABD’de basılan Science dergisinden bir uzman, küresel ısınmanın dünya üzerindeki mısır ve buğday üretimini şimdiden kötü etkilemeye başladığını dile getiriyor. ABD’deki Ulusal Bilim Akademisi tarafından yayınlanan bir analiz ise, küresel ısınmanın bu yüzyıl sonunda ABD’deki mısır ve soya fasülyesi hasadını yüzde 80 oranında düşüreceğini gösteriyor.Dünyada buna yakın şekilde azalan diğer kaynaklar arasında, su, petrol ve tarıma elverişli alanlar bulunuyor. Malthus’un nüfusun doğal felaketlerle kontrol altında tutulacağı teorisi yanlış çıktı. Sorulacak soru ise dünyanın ne kadar insanı kaldırabileceği...