Halisdemir davasında ara kararlar açıklandı

15 Temmuz darbe girişimi sırasında şehit edilen Ömer Halisdemir ile ilgili açılan davada ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tüm tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı 20 Mart'a erteledi.

FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Özel Kuvvetler Komutanlığını (ÖKK) ele geçirmek isteyen darbeci general Semih Terzi'yi vurarak darbe girişiminin seyrini değiştiren Astsubay Ömer Halisdemir'i şehit eden darbecilerin yargılandığı davanın üçüncü celsesi tamamlandı. Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesinde 21 Şubat tarihinde başlayan ve 3 gün süren duruşmada tüm tutuklu sanıkların savunmaları alındı. Tutuklu sanıkların savunmalarının tamamlanmasının ardından davaya müdahillik talepleri alındı. Ömer Halisdemir'in eşi Hatice Halisdemir, babası Hasan Hüseyin Halisdemir, kardeşleri Soner ve Savaş Halisdemir, Özel Kuvvetler Komutanlığında görevli personel İsmail Oğuz ile Ayşe Şahin davaya müdahillik talebinde bulundu.

Müdahillik talebinin ardından savcı mütalaasını açıkladı. Savcı, sanıkların ifadelerinde yer alan isimlerin tespitinin yapılarak tanık sıfatıyla beyanları alınmak üzere davet edilmeleri, dosyada adı geçen daha önce beyanları alınan kişilerin de tanık sıfatıyla davet edilmelerini, sanıkların üzerlerine atılı bulunan suçların vasfı ve maiyeti, mevcut delil durumu, tanıkların dinlenmemiş olması ve diğer delillerin toplanmamış olması nedeniyle tüm tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep etti.

Duruşmaya verilen 10 dakikalık ara sonrası ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tüm tutuklu sanıkların mevcut delil durumu, delillerin tam olarak toplanılmaması nedeniyle tahliye taleplerinin reddine, tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Mahkeme heyeti, dosyada dinlenilmek istenen tanıkların sayısının fazla olmasından dolayı davanın 3 gün olarak belirlenmesine, 3 günlük sürede tanıkların dinlenilmesine, yargılama konusu olaya ilişkin tüm kamera kayıtlarının incelenerek çözümlerinin yapılması için uzman heyete kamera kayıtlarının teslim edilmesine, Özel Kuvvetler Komutanlığının olay tarihindeki emir komuta kademesini gösterecek tablonun istenilmesine, sanıkların kimlik bilgileri ve cep telefonlarından faydalanarak ByLock kullanıp kullanmadıklarının belirlenmesi için savcılığa yazı yazılmasına hükmetti. Mahkeme heyeti, duruşmanın 20-21 ve 22 Mart tarihlerinde görülmesine karar verdi.

FATİH ŞAHİN, DARBEYE İLİŞKİN ÇOK CİDDİ ŞÜPHELERİM VAR DEDİ

Şehit Ömer Halisdemir yerde yatarken üzerine iki kez ateş eden, iddianamede darbeci olmasına rağmen 16 Temmuz sabahı taraf değiştirdiği iddia edilen tutuklu sanık Üsteğmen Mihrali Atmaca, yaklaşık 2 saat ifade verdi. Emir aldıktan sonra Diyarbakır'dan Ankara'ya doğru harekete geçtiklerini, bu sırada Fatih Şahin'in kendisine, indiklerinde çatışmaya girebilecekleri ihtimali olduğunu söylediğini iddia eden Atmaca, "Fatih Şahin, 'darbeye ilişkin çok ciddi şüphelerim var. Çözemedim ama sen şimdilik kimseye söyleme aramızda kalsın' dedi. Uçakta Ahmet Kemal Yüzbaşı ilk helikopter ile gidecek 12 kişi seçti. Çabuk inip helikoptere binmeleri için kapıya yakın adamlara seçtiğini düşünüyorum" dedi.

SEMİH TERZİ'NİN BİR METRE ÖNÜNDEYDİM

Atmaca, helikopterden indikten sonra karargah girişine doğru yürümeye başladıklarını, bu sırada Semih Terzi'nin bir metre önünde olduğunu belirterek, o anları şöyle anlattı. "Kapıya yaklaşırken arkamdan 2 veya 3 el silah sesi duydum. 'Ah' diye biri bağırdı, onun sesinden Semih Terzi olduğunu anladım. Sağ çaprazımdan ateş edildi sandım koşan görmedim. Önümdeki kolonun arkasına sığındım. Müsait anımda da o istikamete bakmaya başladım. Çıplak gözle baktım göremedim, daha sonra silahımın gece görüşü var oradan baktım onda da göremedim. Görememem normal çünkü orada kimse yoktu. Ben ateş baskısını net duydum. Fatih Şahin, ateş baskısı emrini verip ateş etmeye başladı. Ben gelişi güzel ateş etmek istemedim. Bu komuta uymadım ateş etmedim. Daha sonra ateş sesleri kesildi ve Fatih Şahin 'arama tarama yapın' dedi. İki kişi gitti. Onlar gidince ben çevrede emniyet alın dediğimi hayal meyal hatırlıyorum. Sesler kesildi ama uzaktan atış sesi gelmeye başladı. Daha sonra uzaktan gelen atış sesinin nizamiyedeki darbecilerin, nizamiyeye girmeye çalışan vatanseverlere sıkmasından kaynaklandığını öğrendim" ifadelerini kullandı.

HEDEF GÖZETMEDEN İKİ KEZ ATEŞ ETTİM

Atmaca yaşananların ardından personeli güvene almak için ayakta kontrol yaptığını belirterek, "2 kişinin arama tarama yapmaya gittiğini gördüm. Ömer Halisdemir'in karargah önüne çekildiği anı görmedim. Fatih Şahin tarafından verilen emre uyarak ateş ettim. Emirden dolayı silahımı kaldırıp şehide hedef gözetmeden 2 el ateş ettim. Bunu yaparken karşımda sadece Volkan Bal Yüzbaşı vardı. Kendisine 'emir gereği çekilin komutanım' dedim. Üzgünüm idrak edemedim. Şehide, kahramana ne maksatla attım bilemedim. Benim kahrolduğum noktada bu" dedi.

MAALESEF ŞEHİDİMİZİ SALDIRGAN DİYE BİLİYORDUM, ÜZGÜNÜM

Bu sırada Mahkeme Başkanının, "Hasan Aksoy, 'nabzı hafif atıyor. Onu kurtaralım bu şekilde şebekeyi çökertebiliriz' diye bir şey söyledi mi?" yönündeki sorusuna Atmaca, "Ben orada hiç yoktum. Ben o konuşmayı hiç duymadım. Askerlerin emniyetiyle ilgileniyordum. Ben ateş ederken Ömer Başçavuşun üzerinde üniforma olduğunu bile görmedim. Anormal gelebilir ama karanlıktı. Üniformalı olduğunu görmedim. Volkan Bal Yüzbaşına 'çekilin komutanım emir var' dediğimde çekildi. Maalesef şehidimizi saldırgan diye biliyordum üzgünüm" cevabını verdi.

AHMET KEMAL YÜZBAŞI TERZİ VE ŞAHİN'İN HAİN OLDUĞUNU SÖYLEDİ

Atmaca, Semih Terzi'nin vurulmasının ardından, Diyarbakır'dan kendileriyle birlikte Ankara'ya gelen, ancak havaalanında kalan Yüzbaşı Ahmet Kemal Yılmaz'ın kendisini telefonla aradığını belirterek şöyle devam etti: "Ahmet Kemal Yüzbaşı, Erhan Almaz'ın telefonundan beni aradı. Açtım 'Semih Terzi vuruldu, vuranda vuruldu, burada her şey çok karışık anlamadım' dedim. O da bana 'karargahtan uzaklaşın, netleştiremediğimiz bir durum var' dedi. Daha sonra Semih Terzi'nin helikoptere götürüldüğünü gördüm. Fatih Şahin'e, 'komutanım burada ne oluyor, nereye gidiyorsunuz' diye sordum. 'Sen gelmiyorsun. Ben gidiyorum buranın emir komutası sende' dedi. Bu gidişten sonra ben Fatih Binbaşıya sinirlendim emir komutayı bana verdi diye. Arkasından 'nereye kaçıyorsunuz' diye bağırdım. Cevap vermedi, duymamışta olabilir. Helikopter gittikten sonra Ahmet Kemal Yüzbaşı ile yine konuştum. Semih Terzi'nin, Fatih Şahin'in hain olduğunu söyledi. Ben de ona 'tabur komutanı helikopterle gitti. Hüseyin Oğuz'u arayın yakalasın' dedim. Ümit Bak ile Mehmet Ali Çelik'in de hain olduğunu söyledi. İsmail Çınar'a, Mehmet Ali Çelik ve Ümit Bak'ı yakalayacağımızı, engel olurlarsa önce ayaklarına sıkacağımızı söyledim. İçeri girdik önce Yarbay Mehmet Ali Çelik'i aldık, 'komutanım bizimle beraber geliyorsunuz sorun çıkarmayın' dedim. Kendisi de elini beline attı. Bunun üzerine silahlarımızı kaldırdık. Bizim bu reaksiyonu görünce silahı bıraktı. 'Zekai Paşanın emrini yapıyorum, zorluk çıkartmayın gelin' dedim. Üzerinden çıkan not defterlerini, telefonları aldık. Daha sonra Turgay Uslanmaz'ı ve Ümit Bak'ı aldık."

BİZ ÖZEL KUVVETLER KOMUTANLIĞI'NI ALARAK EMİR KOMUTA ZİNCİRİNİ ÖNLEDİK

Atmaca, yanında bulunan personeli ile sabaha karşı karargahta yaşadıklarını da detaylı bir şekilde anlatarak, "Özel Kuvvetler Komutanlığı darbede önemli bir rol oynadı. Biz o gün sabaha karşı Özel Kuvvetler Komutanlığı'nı alarak, darbecilerden temizleyerek, emir komuta zincirinin önüne geçtik. Çünkü dışarıda darbe girişiminde bulunan özel kuvvetler personelinin emir alacağı yer burasıydı" dedi.

FATİH ŞAHİN SÖZ ALDI, EMRİ KENDİSİNİN VERMEDİĞİNİ SÖYLEDİ

Atmaca'nın ifadesinin ardından sanık Fatih Şahin söz alarak, Halisdemir'e ateş etme emrinin kendisin vermediğini söyledi. Konuşmasında Atmaca'nın iddiaların asılsız olduğunu ve daha önceki ifadesiyle çeliştiğini belirten Şahin, konuşmasında Ömer Halisdemir'in adını kullandı. Bu sırada Halisdemir'in eşi Hatice Halisdemir, 'Onun adını ağzına alma' diyerek Şahin'e tepki gösterdi. Duruşma, sanık ve müşteki avukatlarının savunmalarıyla devam ediyor.