GündemHarbiye Nazırı’nı alnından vurdular

Harbiye Nazırı’nı alnından vurdular

19.08.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

İttihat ve Terakki Cemiyeti, zorla aldığı iktidarı seçimle devretmeye razı değildi. ‘Hürriyet’ demişlerdi ama seçimlerin ‘hür’ bir ortamda yapılmasını engelledilerSonuç alamayınca da en iyi bildikleri yola başvurdular. Babıâli basıldı, Harbiye Nazırı vuruldu, Sadrazam zorla istifa ettirildi. Bu kez darbe Padişah’a değil; hükümete yapılmıştı

Harbiye Nazırı’nı alnından vurdular

Sultan Abdülhamit’in ardından birkaç yıl içinde İttihat ve Terakki, iktidardaki etkisini pekiştirmiş, hatta geniş bir muhalefet de ortaya çıkmıştı. Muhalefet, Miralay Sadık Bey önderliğinde Hürriyet ve İtilaf Fırkası ile kurumsallaştı. İstanbul’daki ara seçimi de kazandılar. Ancak ‘hürriyet’ aşkına ihtilal yapan İttihatçıların iktidarı kaybetmeye tahammülü yoktu. Baskın bir erken seçim yapıldı. Hürriyet ve İtilaf Fırkası henüz teşkilatlanmasını tamamlayamamıştı. Muhalif adaylar dövülmüş, sandıklarda hile yapılmıştı.

Haberin Devamı

Harbiye Nazırı’nı alnından vurdular

Muhalefet de dağa çıktı

Ancak Hürriyet ve İtilaf da çetin cevizdi. İçinde eski İttihatçılar vardı. Komitacılığı da çok iyi biliyorlardı. ‘Hâlâskâr Zâbitân’ adıyla gizli bir örgüt kurdular. Rumeli’de dağa çıktılar. Bir grup da İstanbul’da olaylar çıkarmaya başladı. İttihatçı muhalifi bütün çevrelerin desteği alınmıştı. Bu rüzgarı arkasına alan ‘Hâlâskâr Zâbitân’, İttihat ve Terakki’yi bu kez kendi silahıyla vurmaya hazırlanıyordu. Askeri Şura’ya sert bir muhtıra verdiler. Sadrazam Mehmet Said Paşa’nın istifadan başka çaresi kalmadı.

4 gün sonra, 21 Temmuz 1912’de Ahmet Muhtar Paşa Sadrazam tayin edildi. Yeni kabinede hiç İttihatçı yoktu. İttihatçılar meclisin kapatılacağından endişeleniyordu. Korktukları oldu, meclis dağıtıldı. Sıkıyönetim ilan edildi.

Haberin Devamı

Harbiye Nazırı’nı alnından vurdular
Krizler

Birinci Balkan Savaşı’na böyle gidildi. Hiçbir şey yolunda gitmiyordu. Ordu Rumeli’de mağlubiyetler yaşıyor, gelen her haber İstanbul’da yeni bir dalgalanmaya yol açıyordu. 29 Ekim 1912’de Ahmet Muhtar Paşa da istifa etti. Yeni hükümeti Kamil Paşa kurdu. İttihatçıların hiç sevmediği biriydi.

Edirne üç aydır işgale direniyordu. Başkentin İstanbul’dan Anadolu’ya nakli bile konuşulmaya başlanmıştı. Bulgar ordusu Çatalca’ya kadar gelmişti. Diplomasiden başka çıkar yol kalmamıştı. Ateşkes ilan edildi. Taraflar Londra’da masaya oturdular. Bulgarlar Edirne’yi behemahal istiyordu. Devletin savaşa devam edecek takati yoktu. Düvel-i Muazzama (Britanya, Fransa, İtalya, Rusya) da Babıâli’ye Balkan devletlerini destekleyen bir nota vermişti. Hükümet çaresizdi. Edirne’nin hiç olmazsa uluslararası bir komitenin yönetimine terketmeye razıydılar.

İttihatçıların harekete geçmesi için en uygun ortamdı. Öteden beri fırsat kolluyorlardı. “Hükümet Edirne’yi Bulgarlara bırakıyor” şayiası kulaktan kulağa yayıldı. 23 Ocak 1913 günü öğleden sonra Binbaşı Enver kır bir atın üstünde Babıâli’ye doğru yola çıkmıştı. Etraf İttihatçı fedailerce sarılmıştı. Muhafız birliğinin zabitleri de değiştirilmiş, İttihatçı zabitler atanmıştı.

Harbiye Nazırı’nı alnından vurdular
Paşaya iki kurşun

Enver Bey ekibiyle içeri girince, gürültüleri duyan Sadaret Yaveri Ohrili Nâfiz Bey de ne olduğunu anlamak için koridora çıktı. Enver’i ve adamlarını görür görmez silahına sarıldı. Yaralandı, bir odaya kaçtı. Peşinden Teğmen Mustafa Necip içeri girdi. Karşılıklı ateş ettiler. Mustafa Necip tek kurşunla yere yığıldı, Yaver Nafiz de son nefesini verdi. Bu sırada Harbiye Nazırı Çerkes Nazım Paşa da odasından çıktı. Binbaşı Enver’i görünce “Ne işiniz var burada?” diyerek ağır sözler söylemeye başladı. Yakup Cemil hazırlıklıydı. Silahını Paşa’nın şakağına dayadı, düşünmeden ateş etti. Paşa yere yığıldı. Enver Bey itiraz edecek oldu ama Yakup Cemil “Bu adama laf mı anlatılır?” diyerek yerde yatan paşaya ikinci kurşunu da sıktı.

Haberin Devamı

Şeyhülislam’ın arabasıyla saraya

Enver Bey, Talat ve yanındakiler Sadrazam Kamil Paşa’nın odasına yürüdü. 80’li yaşlarındaki Kamil Paşa sakindi. Onun da kafasına silah dayandı. İstifa mektubunu yazması istendi. “Askeriyenin talebi üzerine istifa ediyorum” diye yazdı. Enver itiraz etti: “Milletin isteği üzerine” diye ekle dedi. Sultan Aziz’in hal edildiğini tebliğ için gelen Binbaşı Süleyman’ın ‘Millet’ vurgusunu, bu kez Binbaşı Enver yapıyordu.

Haberin Devamı

Enver, mektubu alır almaz dışarı çıktı, mağrurdu. Babıâli önündeki meraklı kalabalığa ‘Sakin olun, işler yolunda’ imalı bir işaret yaptı. Şeyhülislam’ın arabasıyla saraya gitti. Yeni hükümeti Mahmut Şevket Paşa kuracaktı. Bu da İttihatçıların yeniden iktidarı demekti...

Mahmut Şevket Paşa

İttihatçı değildi; ama onlarla iyi anlaşıyordu. Henüz üst düzey askerlerden mensupları bulunmayan, İttihat ve Terakki erkânı ise Paşa’nın nüfuzunu kendi amaçları istikametinde kullanıyordu.

Okuma listesi

- İttihat ve Terakki Nasıl yaşadı-Ziya Şakir

- Mahmut Şevket Paşa’nın Sadaret Günlüğü, Murat Bardakçı

- Enver Paşa, Şevket Süreyya Aydemir

- İki Devrin Perde Arkası, Hüsamettin Ertürk

YARIN: 1940’LI YILLAR VE İNÖNÜ’YE KARŞI HÜCUM ORDUSU

KEŞFETYENİ
Survivor'dan elenen Pınar'ın eşinden aşk dolu paylaşım
Survivor'dan elenen Pınar'ın eşinden aşk dolu paylaşım

Cadde | 26.04.2025 - 08:44

Survivor Pınar'ın müzisyen eşi Erhan Seçkin'den aşk dolu bir paylaşım geldi.

Yazarlar