Gündem Harvard kara tahta ve tebeşirde neden ısrarlı?

Harvard kara tahta ve tebeşirde neden ısrarlı?

23.08.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

Eğitim teknolojileri hızla gelişse de dünyanın en gözde üniversitesi Harvard’da kara tahta ve tebeşirle dersler işleniyor. Üniversitede dijitale sıcak bakılıyor ancak 17 milyon kitaplı kütüphanesi, sınıflarındaki tartışma ortamıyla uzun bir süre geleneksel eğitimden vazgeçilmeyeceğe benziyor

Harvard kara tahta ve tebeşirde neden ısrarlı

Dünya genelinde eğitimde yeni arayışlar sürerken, dünyanın en iyi üniversitesi olarak bilinen Harvard, hâlâ geleneksel eğitimden yana.
Üniversitenin tüm sınıflarında kara tahta ve tebeşir kullanılıyor. Dijital araştırmalar yerine kütüphaneye önem veriliyor.
Dünya genelinde pek çok eğitimci eğitim teknolojilerindeki gelişmeler nedeniyle, duvarsız eğitime geçileceğini, öğretmenin rolünün değişeceğini iddia ederken, Harvard Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Robert Doyle, Aristo’dan bugüne süre gelen geleneksel eğitim yönteminin, en azından, Harvard’da asla değişmeyeceğini söyledi...
Sakarya Üniversitesi ve partner üniversitelerin, geçtiğimiz hafta, Harvard Üniversitesi’nin ev sahipliğinde düzenlediği konferansta, önümüzdeki on yıllarda, her kademedeki öğrencilere kazandırılması gereken davranışların en başında, barış ve demokrasi kültürü, eleştirel düşünce ve hoşgörünün gelmesi gerektiği vurgulandı.
Bireysel gelişim önemli
Eğitim, Kültür ve Türkiye konulu açılış paneline, Harvard Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Robert G. Doyle, AECT Eski Başkanı Prof. Dr. J. Ana Donaldson, Governors State Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Elaine P. Maimon, Dr. Mort Maimon, National Pingtung University of Science and Technology’den Prof. Dr. Vincent Ru-Chu Shih ve Türkiye’den de ben konuşmacı olarak katıldım.
Hocaların, Türkiye izlenimleri, fazlasıyla etkileyiciydi.
Eğitim ve demokrasiden çok, Türkiye’nin güzelliklerini ve misafirperverliğini dile getirdiler.
Söz eğitime geldiğinde de, evrensel değerlere sahip yeni nesiller yetiştirilmesi konusunda hemfikir olundu.
Peki, bu evrensel değerler ne olmalıydı? İşte hem panelde hem diğer oturumlarda hem de kulislerde ve yemeklerde konuşulan en önemli konu bu oldu.
Sosyal medya ve dijital dünyanın etkisi altında kalan öğrencilerin, eğitim ve bilimden uzaklaşmalarına nasıl engel olunur, daha da önemlisi, yeni eğitim modeli ne olmalıydı?..
Çok uzun sunum ve tartışmalar gerçekleştikten sonra gelinen son nokta, dünyanın neresinde olunursa olunsun, eğitimin öncelikli amacının, insani değerleri öne çıkarmak olması gerektiği vurgulandı.
Öne çıkartılması istenen değerlerden bazıları da şöyle:
Sosyalleşme, ilgi ve yetenekler doğrultusunda bireysel gelişim, teknolojik donanım, toplumsallaşma, problem çözme, çok yönlü düşünme!..
İşte konferanstaki oturum konularından bazıları:
Dijital eğitim uygulamaları, Flipped Classroom, eğitimde e-kitabın yeri, eğitim robotiği, aktif öğrenme, teknoloji ve öğretim, yabancı dilin öğretim şekli, uzaktan eğitim, üstün zekâlı ve yetenekli öğrencileri belirme yöntemleri.
Konferansta ayrıca Malezya, Meksika, Endonezya, İngiltere, Pakistan gibi farklı ülkelerin eğitim modelleri, öğrenci davranışları ve öğretmenin önemi başta olmak üzere birçok konuda oturumlar düzenlendi.

Harvard kara tahta ve tebeşirde neden ısrarlı


İlle de kara tahta
Harvard Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Robert Doyle ile dört gün boyunca, bazen panelde, bazen de yemekte, kahve arasında ya da farklı ziyaretlerde sık sık bir araya geldik.
Tabii söz, dönüp dolaşıp hep eğitime geliyordu.
Harvard’da ilk dikkatimi çeken kara tahta ve tebeşir olduğu için sohbete önce oradan başladık.
Kara tahta ve tebeşir, tıpkı kitaplar gibi eğitimin vazgeçilmezi dedi.
Dijitale sıcak bakıyor ama geleneksel eğitimden asla vazgeçmiyor.
Duvarsız ya da sanal eğitim, yapay zekâ, robot öğretmenler gibi yenilikçi hareketlere sanki biraz mesafeliler:
“Kütüphanemizde 17 milyon kitap var. Böylesi bir hazineyi, sanal ortam da dahil hiçbir yerde bulamazsınız, sınıftaki tartışmayı hiçbir yerde yaşayamazsınız, bu yüzden geleneksel eğitim asla sona ermez!..”
Aksini savunan hocalar da yok değildi. Onlara göre de:
Eğitimde sınıf ve kampüs modeli sona erecek, öğrenci dijital ortamda, istediği üniversiteden istediği dersi alabilecekti. Gelişmeler bu yönde ve hiçbir kurum buna direnemeyecek!..
Peki, yapay zekâ ve robotlar, öğretmenin üzerindeki yükü hafifletecek ve öğretmenin rolünün değiştirecek mi?
Evet diyenler de çoktu, hayır diyenler de.
Bakalım zaman ne gösterecek?..

Harvard kara tahta ve tebeşirde neden ısrarlı


Sakarya Üniversitesi ve partner üniversitelerin Harvard Üniversitesi’nde düzenlediği konferansta, dijital eğitim uygulamaları, öğretmenin rolü, üstün zekâlı ve yetenekli öğrencilerin eğitimi gibi birçok konu masaya yatırıldı.

Baraja baraj getirdiler

Bu yıl üniversite yerleştirme sonuçlarına göre 214 bin 383 kontenjan boş kaldı. Kontenjanların boş kalmasında Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) tıp, hukuk, mühendislik, mimarlık, öğretmenlik gibi programlara getirdiği başarı sırası sınırlamasının yanı sıra bazı üniversitelerin bu programlarda barajı daha da yukarı çıkarması bir etken oldu. 40.000 başarı sırası sınırlaması bulunan tıp fakültelerinde 26 kontenjan boş kaldı. İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin yüzde 50 burslu programında bulunan boş kontenjanlara barajı geçmelerine rağmen üniversite adayları giremedi. Çünkü İstanbul Bilim Üniversitesi, ÖSYS Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu’nda yer alan özel koşullarda tıp fakültelerine 35.000 başarı sırası sınırlaması getirdi. Bu üniversitenin yanı sıra tıp fakültelerine Bahçeşehir Üniversitesi 22.000; Başkent Üniversitesi 20.000 barajı getirdi. Bu alanda iki üniversitenin kontenjanları doldu.
YÖK’ün 150.000 başarı sırası sınırlaması getirdiği hukuk fakültelerinde ise İbn Haldun Üniversitesi 20.000, Başkent Üniversitesi 70.000 barajı getirdi. Merkezi yerleştirmede iki üniversitenin de kontenjanları doldu. Ancak uygulamaya YÖK’ün belirlediği barajı geçtiği halde bu programlara giremeyen adaylardan tepki geldi. Merkezi yerleştirmelerin ardından yüz binlerce aday, ek yerleştirme döneminde ikinci şansını deneyecek. Kazanıp da kayıt yaptırmayanlarla birlikte tıp ve hukuk fakültelerinde boş kontenjan oluşması mümkün. Tercih yaptığı halde hiçbir yükseköğretim programına giremeyen adaylar, YÖK’ün getirdiği başarı sırası sınırlaması üzerine baraj getiren üniversitelerin ek yerleştirmede bu uygulamadan vazgeçmelerini talep ediyorlar. l MİNE ÖZDEMİR

Asil’den öğrenci destekli eğitim

Butik okul konseptiyle eğitim veren Asil Okulları, ulusal ve uluslararası projelerle eğitimini destekleyerek ülkesine ve dünyaya duyarlı “Asil bir nesil” yetiştirmeyi hedefliyor. Yeni eğitim döneminde Merter’den sonra Bahçelievler’de hizmet verecek okulda, öğrencilerin küçük yaşlarda zaman kontrolü yapabilmesi ve sorumluluk sahibi bireyler olarak yetişmesi için ders zili uygulaması yok.
Yurt dışından ağırladığı misafirlerle öğrencilerin yabancı akranlarıyla iletişime geçmelerine ve dünyayı tanımalarına fırsat sunan okul, ulusal ve uluslararası projelerle UNESCO bünyesinde ASP.net okulu oldu.
Projelerde yer alan öğrencilerin grup çalışmasına yatkın, sorun çözebilme becerisi olan, inisiyatif kullanma, karar verme, plan yapma becerisi gelişmiş, bilinçli tüketici, doğal kaynakları koruma bilinci yüksek bireyler haline dönüşmesini hedefleyen okulda eğitim, akıl oyunları, robotik gibi farklı alanlarla da destekleniyor. TEOG’da ilçe birincisi çıkaran okul, öğrencilere etüt, bire bir ders takibi olanağının yanı sıra koçluk, gelecek planlaması, okul-aile ilişkisi, rehberlik ve psikolojik danışmanlık desteği sağlıyor.