GündemHasar çok büyük

Hasar çok büyük

26.05.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

Atatürk Havalimanı'nın kargo bölümündeki yangın büyük tehlikeye yol açmadan söndürüldü ancak depolarda bulunan altın ve dövizler nedeniyle maddi zararın beklenenin çok üzerinde olduğu belirtiliyor

Hasar çok büyük

Atatürk Havalimanı C Terminali kargo bölümünde önceki gün çıkan yangının söndürülmesinin ardından itfaiye soğutma çalışmaları sürüyor. Ancak kül olan kargo depolarında kalan milyonlarca dolarlık altın, gümüş, döviz ve diğer değerli malların akıbeti meçhul. Bunların sahipleri, gün boyu enkazın çevresinde iyi haber bekledi. Sigortadan hasarların karşılanabilmesi için gerekli evrakı bulanlar sevinirken, birçoğu zararın altından nasıl kalkacağını hesap etmeye başladı. Bölgede inceleme yapan uzmanlar ise nükleer madde riskinin bulunmadığını açıkladı. Elektrik kontağı, kaynak çalışması veya sigara izmaritinden çıkmış olabileceği ihtimalleri üzerinde durulan yangının ardından dün kargo depoları savaş sonrası görüntüleri andırıyordu. Depolar tamamen çökerken, alan metal yığınıyla kaplandı. Keskin bir kokunun yayıldığı kargo bölümü, araç ve yaya girişine kapalı tutuldu. Çalışmalar maskelerle sürdürüldü. Depolarda tedavi amaçlı ithal edilen radyoaktif madde bulunduğu bildirimi üzerine Çekmece Nükleer Araştırma Merkezi'nden (ÇNAEM) gelerek inceleme yapan ekipler, ciddi risk bulunmadığını belirtti. ÇNAEM Müdürü Şevket Can, bina dışındaki ölçümlerde radyoaktif sızıntı tespit etmediklerini belirterek, "Radyoaktif maddelerin zırhları bulunuyor. Bu nedenle zarar görme ihtimali düşük. Buradaki maddeler, izinli getiriliyor. İçeride ne tür malzeme olduğunu biliyoruz. Alevler arasında kalanlar nükleer tıp tedavisinde kullanılan malzemeler" dedi.Belçika ve Güney Afrika'dan nükleer madde içeren malzemeyi ithal eden Monrol Nükleer Ürünler Şirketi'nin sahibi Şükrü Bozluolcay ise, "İlaç yapımında kullandığımız maddeler gümrükteydi. Hastaya enjekte edilecekti. Malzemenin içerisindeki radyoaktivite oranı son derece düşüktür. Her türlü önlem alınıyor, 10 büyüklüğündeki depreme, düşüşlere dayanıklıdır. Gelen ürünlerin aynı anda çekilip ilaç yapılması gerekiyordu. Çünkü zamana karşı yarış var. Bizi üzen tek şey bu ilaçları bekleyen hastalar olması" diye konuştu.Yangın sonrası gümrük komisyoncuları ve mal sahipleri endişeyle bekledi. Ferrari Nakliye'de çalışan Yalçın Akal, yanan Sistem Lojistik'te 2 kilogramı İspanya'ya, 4 kilogramı İsviçre'ye gönderilmek üzere şirkete ait 6 kilogram altın olduğunu, ancak bilgi alamadıklarını söyledi. Bu arada yangının çıktığı yer olarak gösterilen DHMİ'ye ait sundurmada, bavul ticareti için gelen Ruslara ait çok sayıda kolinin içinde tekstil ürünü olduğu öğrenildi. Savaş sonrası gibi... İstanbul Altın Rafinerisi Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Halaç, yanan kargo terminalinde ABD ve öteki bazı ülkelere gönderilmek üzere çok miktarda işlenmiş altın, 400 kilo gümüş ve bir kasada yaklaşık 14 milyon dolar civarında para bulunduğunu söyledi. Atasay Kuyumculuk'un yangından kısa süre önce kargodan giriş işlemlerini yaptırdığı 2.5 milyon dolar değerindeki altının sigorta kapsamında olduğunu hatırlatan Halaç, İtalya'ya göndermek üzere kendisine ait 400 kilo gümüşün de yangında eridiğini ifade etti. Enkaz altında 14 milyon dolar var DHL Kargo'çalışanı İbrahim Aker, olay esnasında ambardan mal indirdiğini belirterek, "Malezya'ya gidecek bir cenaze vardı, onu da palete yüklüyorlardı. Daha sonra bu cenazenin yandığını öğrendik. İçeride akla gelebilecek her türlü malzeme vardı. İkinci ambarda yoğun olarak altın var. Üç ambarın da köşe kısımlarında kimyasal maddelerin konulması için özel zırhlı bir bölüm var" diye konuştu. Malezya'ya gidecek cenaze de yandı Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı dün görgü tanıklarının ifadelerini almaya başladı. İlk ifadelere göre, yangın kargo terminalindeki DHMİ'ye ait üç adet x-ray kontrol cihazı bulunan sundurma ile Havaş'ın kargo binası arasındaki ortak noktadan başladı. Bu arada, önlem amacıyla kapatılan VIP, gece saatlerinde yeniden açıldı. Bakırköy Savcılığı inceleme başlattı Yangının en fazla zarar verdiği kargo şirketlerinden biri olan Erk Trans'ın ofisinde müşterilere ait maddi değeri 20 milyon doları aşan külçe altın, kredi kartı, mücevher ve nakit para vardı. Şirketi bu büyük zarardan, yanan alana girerek teslimat makbuzlarını almayı başaran iki çalışanı kurtardı. Şirket yöneticileri emekli yarbay Melih Midilliç ve Murat Türköz, alev ve dumana rağmen ofise girip teslimat makbuzlarını aldı. Şirketin Genel Müdürü Sarp Tarhanacı, kargodaki kasalarda maddi değeri 20 milyon doları aşan malın zarar görme ihtimali bulunduğunu söyledi. 20 milyon doları kurtardılar Tarhanacı, "Nakit, altın, kredi kartı ve mücevher mallarımız kasanın içinde. İçerideki ısının 3 bin dereceye kadar olduğu söyleniyor. Kasanın erimiş olma ihtimali bulunuyor. Tüm mallar Llyod's of London Bankası tarafından teminat altına alınmıştı. Oradan eksperler gelecek, paranın sahibi kimse, ikili banka anlaşmasına göre paralar aynı şekilde basılıp teslim edilebiliyor" diye konuştu. 'Kasa erimiş olabilir' İstanbul Valiliği Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, Atatürk Havalimanı kargo bölümündeki yangında, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu'ndan (TAEK) lisans almış ithalatçı firmalarca bildirimde bulunulmuş olan radyoaktif kaynakları içeren paketlerin yangın mahallinde tespit edildiği belirtildi.Açıklamada şöyle denildi: "TAEK ekiplerinin sahadaki çalışmaları kesintisiz devam etmektedir. Şu ana kadar hava, su ve çevrede yapılan ölçümlerin değerlendirilmesi sonucunda radyasyonun zararlı etkilerine sebep olacak herhangi bir bulguya rastlanmamıştır." Valilik: Radyoaktif madde tespit edildi Söndürme uçaklarının 144 sorti yaparak 864 ton su boşaltığı kargo bölümündeki yangında, sular Ayamama Deresi aracığılıyla Ataköy'e ulaştı. Ataköy sahili yangın sonrası böyle bir görünüm aldı.