Hatalı sorular bezdirdi

Bu yılki sınav maratonunda, ÖSSde iki, Anadolu liseleri ve kolej sınavlarında birer olmak üzere toplam dört soru iptal edildi.ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Savaş Küçükyavuz, hatanın büyüğü veya küçüğünün olmayacağını belirterek şunları söyledi: "Bu bir yarışma sınavı. Soruda bilimsel eksiklik varsa, iptal edilir. Sorular gizlilik içinde hazırlanıyor. Hatalar bu nedenle oluyor. Gizli olduğu için az sayıda gözün görmesi gerekiyor. Soruyu doğru çözen için de, çözmeyen için de aynı koşullar geçerli. Soru hazırlayan öğretim üyeleri ile tecrübeli hocalarımız var. Sorular onlar ve üniversitelerden davet ettiğimiz öğretim üyelerince yazılıyor. Çok gizlilik içinde yürütülen bir işte bilimsel denetimde seyrek de olsa sorun olabiliyor." Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM), ÖSSde sözel bölümün 66., sayısal bölümün de 37. sorularını iptal etti. Çeşitli elemelerden geçen soruların hatalı çıkması, adayların tepkisine neden oldu. Netlerini hesaplayarak sonucu bekleyen öğrencilerin, iptalleri sonuçların açıklandığı gün öğrenmeleri şok etkisi yarattı. Sınavlarda zamana karşı yarış yaşandığına dikkat çeken rehberlik uzmanları, "Öğrenci bir soruya takılıp kaldığında, bu doğru yapabileceği birkaç soruya mal olabilir" dedi. Psikologlar da yanlış olan tek sorunun bile sınavın bütününü olumsuz etkileyebileceğini söyledi. Uğur Dersanesi Rehberlik Uzmanı Turgay Polat, hatalı soruların özellikle başarılı öğrencileri etkilediğini vurgulayarak şunları kaydetti: "Öğrenci, hatalı soru için en az 10 dakika uğraşıyor. Sonuca ulaşamadığı için zaman ve motivasyon kaybı olmuştur. Bir soruyla 200 - 300 kişinin önüne geçebilir veya geride kalabilir." Fen Bilimler Merkezi Dersanesi Rehberlik Uzmanı Cihan Yeşilyurt, hatalı sorunun adayın ÖSYMye güvenini sarsabildiğini belirterek, "Neden bu kadar geç açıklandı, anlayamadık. Daha erken açıklansaydı etkilenme daha az olurdu" dedi. "Olan başarılıya oldu" Güven kaybı oluşur Psikiyatr Serdar Serdaroğlu, zamana karşı yarış ve doğruyu bir an önce bulma çabasının motivasyonu etkileyen önemli bir unsur olduğunu belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı: "Gençler, içinde bulundukları yaş dönemi gereği, olaylara biraz takıntılı yaklaşırlar. Her şeyi doğru yapmak, mükemmeli bulmak ister. Sınavda da sınavın bütününden çok soruya kilitlenir. Soruyu çözebilme kapasitesindedir, ancak soru yanlış yapılandırılmıştır. Dolayısıyla gençler bir sonraki soruya atlamakta zorluk çeker, atlasa bile aklı çözemediği soruda kalmıştır. Gençler zaten gelecek kaygısını yoğun yaşıyor. Hayatlarını etkileyen çok önemli bir sınavda yapılan hatalar Doğru dürüst bir sınav bile yapamıyorlar. Zaten bu ülkede de yaşanmaz sonucuna bile götürür."