Gündem Haydi gençler gelecek uzayda

Haydi gençler gelecek uzayda

10.10.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:

Uzayla bağımız her geçen gün artıyor. Türkiye de 2023’te Ay’a gitmeyi hedefliyor. Bu nedenle uzayda söz sahibi olunabilmesi için yetişmiş insan gücüne olan ihtiyaç da artacak

Haydi gençler gelecek uzayda

Ozan Ömer Kadüker - Birleşmiş Milletler’in 4-10 Ekim’i Uzay Haftası ilan etmesi nedeniyle dünya ve Türkiye genelinde pek çok etkinlik düzenlendi. Bu yıl şubat ayında Milli Uzay Programı’nın tanıtılmasının da etkisiyle Türkiye’de de bu alana olan ilgi her geçen gün artıyor. Türkiye’deki Uzay eğitimi hakkında bilgi veren İstanbul Üniversitesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü Türk Astronomi Derneği Genel Sekreteri Dr. Öğr. Üyesi Sinan Aliş “İlk astronomi bölümü 1933’te İstanbul Üniversitesi’nde kuruldu. Şu an Ankara, Ege, Erciyes ve Atatürk üniversiteleri olmak üzere 5 üniversitede bulunuyor. Her yıl yaklaşık 200 öğrenci bu bölümlerde öğrenim görmeye başlıyor” dedi.

Haberin Devamı

‘Sayı ve kalite artmalı’

Astronomi ve Uzay Bilimleri mezunlarının iş imkânları şimdilik kısıtlı olsa da mezunlar, Kandilli Rasathanesi, Adli Tıp Kurumu, Türkiye Uzay Ajansı, Diyanet İşleri Başkanlığı’nda çalışabiliyorlar. Ayrıca, TÜBİTAK’ta ve ona bağlı kurumlarda, özellikle TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi’nde de iş imkânları olabildiğini aktaran Sinan Aliş, “Telekomünikasyon şirketleri, bankacılık ve finans, ulaşım ve lojistik sektörü gibi alanlarda da iş bulunabilir. Mezunlar, yazılım sektöründe, bilgisayar programlama, veri analisti, sistem analisti gibi konumlarda da iş bulabiliyorlar” diye konuştu. Türkiye’nin 2023 vizyonu olan bir konuda başarılı öğrencilerin bu bölümleri tercih etmesine ihtiyaç olduğunu aktaran Aliş, “Uzay ve Uzay bilimleri alanında söz sahibi olabilmek için bu alanda yetişmiş insan gücünün hem sayısını hem de kalitesini artırmak zorundayız” dedi.

Haberin Devamı

Türk Astronomi Derneği Başkanı, Türkiye Uzay Ajansı Uzay Bilimleri Daire Başkanı Prof. Dr. İbrahim Küçük de Türkiye’nin Uzay alanında nitelikli ve yetişmiş insan gücü eksikliğine dikkat çekerek “Günlük iletişim ihtiyaçlarıyla birlikte özellikle ekonomik, teknolojik ve askeri gereklilikler açısından Uzay’a bağımlılığımız artarak devam etmekte. Uzay, disiplinler arası bir çalışma alanı. Birçok bilim ve mühendislik bölümlerini de Uzay ile ilişkilendirdiğimizde çok ilginç çalışma alanları ortaya çıkabilmekte. Bu amaçla Türkiye Uzay Ajansı’nın da içinde bulunduğu bir platform oluşturularak en azından Yükseköğretim Kurumu (YÖK) nezdinde multi-disipliner programlar açılarak gençleri buralarda yetiştirmek gerekiyor” diye konuştu.

Uzay görevlerinde birçok farklı alanda uzmana ihtiyaç duyulduğunu aktaran Küçük, uzmanlıkları şu şekilde sıraladı: “Uzay görevini planlayan, aracı inşa eden, kıyafeti tasarlayan, bilimsel verileri analiz eden, yeni malzemeler geliştiren, tıbbi testler yapan daha birçok işlevi yerine getiren bilim insanları, mühendisler ve uzmanlar...”

‘Yeni rekabet alanı’

Türkiye, Uzay konusunda son yıllarda atağa geçti. Özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tanıttığı Milli Uzay Programı kapsamında Uzay aracının 2023 sonunda Ay’a ulaşması, 2028’de Ay’a yumuşak iniş yapılması amaçlanıyor. Uluslararası Uzay İstasyonu’na Türk bilim insanını göndermek de hedefler arasında.

Haberin Devamı

Konuyla ilgili Prof. Dr. İbrahim Küçük “Ay’a ulaşmayı; Uluslararası Uzay İstasyonu’na bir Türk astronotu göndermeyi hedefliyoruz. Fırlatma yeteneğimizi şu anda geliştirmeye çalışıyoruz. Bununla ilgili çok önemli atılımlar yapılıyor” dedi.

2022 yılını bekliyor

Çalışmaları hakkında bilgi veren Küçük, şunları söyledi: “Uzay yeni bir rekabet alanı. Hatta hemen hemen her ülke kullanıcı konumuna geldi. Uzay ajansları ve çalışmaları kapsamında belirli yeteneklere göre kategorilere belirlenmiş durumda. Bu kategoriler: Ay’a İnsan Uçuşu, Uzay İstasyonu, İnsanlı Uzay Uçuşu, Fırlatma Yeteneği, Dünya Dışı Yönetimler, Yapay Uydular. Türkiye bu noktada Yapay Uydular kategorisinde yer alıyor ve uzayda uydu sahibi 30 ülkeden biri olarak aktif 6 uydusu bulunuyor.

Haberin Devamı

Türkiye’nin büyük oranda kendi imkânlarıyla geliştirme çalışmalarını sürdürdüğü Türksat 6A ise uzaya gönderilmek üzere 2022’yi bekliyor. Yörüngeye oturmasıyla ülkemizin aktif uydu sayısı 7’ye çıkacak.”

‘Zor ama keyifli’

Türkiye’de 5 üniversitede Astronomi ve Uzay Bilimleri bölümü var. Ayrıca Havacılık ve Uzay Mühendisliği, Uzay Bilimleri ve Teknolojileri, Uzay Mühendisliği, Uzay ve Uydu Mühendisliği adları altında 18 üniversitede benzer programlar bulunuyor. ODTÜ ve İTÜ’deki Uzay Mühendisliği bölümlerinin yanı sıra Akdeniz ve Çanakkale üniversiteleri Uzay Bilimleri ve Teknolojileri bölümleriyle bu alanda öne çıkan üniversitelerden. Son yıllarda birçok vakıf üniversitesi de uzay bölümleri açmaya başladı. Bu alanda eğitim gören öğrencilerin bölümleriyle ilgili görüşleri şöyle:

Süleyman Fişek (Doktora): Eğitimime devam ederken bu alanda kariyer yapmanın zorunluluk olduğunu düşünmüyordum hatta başka kariyer hedeflerim dahi vardı; ta ki İstanbul Üniversitesi Gözlemevi’nin Çanakkale’de yer alan teleskobuyla gözlem yapmaya gidene kadar. Gözlemevinde geçirdiğim zaman, çalışma ortamı, bu deneyimin bana kattıkları ve hissettirdikleri astronomi alanında kariyer hedeflerimi şekillendirdi. Doktorada yeterlilik sınavı gibi zorlu aşamaları bulunsa da kişinin, ilgi duyduğu bir alanda karşılaşacağı zorlu süreçlerden kaçınmayacağını düşünüyorum.

Haberin Devamı

Mustafa Turan Sağlam (Lisans): İlk 2 sınıfta derslerim yoğun olarak fizik ve matematik üzerinde geçiyordu. Bu nispeten zorlayıcı. Fakat 3 ve 4. sınıftaki bu zor derslerin, gökcisimlerinin anlaşılabilmesi için ne kadar gerekli olduğunu göstermiş oldu. Alanımda uzmanlaşmak amacıyla yüksek lisans yapmayı hedefliyorum.