Gündem Hukukçular da ikiye bölündü

Hukukçular da ikiye bölündü

27.09.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:

MHP’nin Meclis’e sunduğu kanun teklifinin ‘af’ sayılıp sayılmayacağı ve teklifin kabulü için nitelikli çoğunluğun gerekip gerekmediği tartışmaları hukukçular arasında da farklı yorumlara yol açtı

Hukukçular da ikiye bölündü

MHP’nin Meclis’e sunduğu 19 Mayıs 2018 tarihine kadarki suçlara 5 yıl şartlı indirim öngören kanun teklifinin “af” olup olmadığı ve TBMM’de kabulü için nitelikli çoğunluğun mu yoksa salt çoğunluğun mu gerektiği tartışması hukukçuları da böldü.

Haberin Devamı

Eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, teklifin sonuçları itibarıyla “af” olduğunu ve anayasa 87’ye göre TBMM üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun (360) kararı ile kabul edilmesi gerektiğini belirtirken, Prof. Dr. Ersan Şen teklifin cezayı tümden ortadan kaldırmadığını, af sayılamayacağını söyledi. MHP’nin teklifine ilişkin hukukçular şunları söyledi:

‘Af sayılır, 360 gerekir’

ESKİ ADALET BAKANI HİKMET SAMİ TÜRK: “Sonuçları itibariyle aftır. Kalan cezasından 5 yıl olarak düşülüyor. Bu bir aftır. Anayasanın 87. maddesine göre, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun kararı ile genel ve özel af ilanına karar verir. Türk Ceza Kanunu’nun 65. maddesi affı, ‘Genel af halinde, kamu davası düşer, hükmolunan cezalar bütün neticeleri ile birlikte ortadan kalkar. Özel af ile hapis cezasının infaz kurumunda çektirilmesine son verilebilir veya infaz kurumunda çektirilecek süresi kısaltılabilir ya da adli para cezasına çevrilebilir. Cezaya bağlı olan veya hükümde belirtilen hak yoksunlukları, özel affa rağmen etkisini devam ettirir’ şeklinde tanımlıyor. Sonuç itibariyle ister genel, ister özel, bu bir aftır. Anayasaya baktığınız zamanda 87. madde ayrım yapmıyor. Bu kanun değişikliği götürülürse Anayasa Mahkemesi’nin bakışı nettir. Anayasa Mahkemesi, kanun metnini değerlendirirken terimlere değil, düzenlemenin niteliğine bakarak karar verir. Sonuçları itibariyle bu bir af kanunudur. O bakımdan 360 gerekiyor. Bu olmazsa Anayasa Mahkemesi şekil yönünden iptal edebilir. Öbür taraftan kanun teklifi genişlemeye elverişlidir. Anayasa Mahkemesi’nin bu konuda da tutumu bellidir. Eşitlik ilkesi bakımından değerlendirir. 23 Nisan 1999 Tarihine Kadar İşlenen Suçlardan Dolayı Şartla Salıverilmeye, Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair Kanun’la ilgili de Anayasa Mahkemesi bu gerekçelerle iptal kararları vermiştir. Bir tane değil, birkaç tane iptal kararı vardır.”

Haberin Devamı

Cezayı tümden ortadan kaldırmaz

PROF. DR. ERSAN ŞEN: “Esas itibarıyla anayasanın 87. maddesinde öngörülen nitelikte genel veya özel bir af olmayıp, suçu ve/veya cezayı tümü ile ortadan kaldırmamaktadır. Afta, suç ve/veya ceza tüm sonuçları ile ortadan kalkmaktadır. Teklifte ise; kapsama alınan suçlardan verilen hapis cezalarının infaz süresinden indirim yapılması ve yükümlülüklere uygun davranılmaması halinde yapılan indirimin geri alınması ve infaza aynen devam edilmesi şartı öngörülerek, kamuoyunda ‘Rahşan Affı’ olarak bilinen 4616 sayılı 23 Nisan 1999 Tarihine Kadar İşlenen Suçlardan Dolayı Şartla Salıverilmeye, Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair Kanun’a benzer düzenleme yapılmıştır.” Teklifin gündeme getireceği en önemli tartışmalardan birisinin, doğrudan hükmedilen adli para cezalarından şartlı indirim yapılıp yapılmayacağı olduğunu vurgulayan Şen, şöyle devam etti: “TCK’nın 65. maddesinin 2. fıkrasına ve gerekçesine göre, adli para cezalarının özel affa konu edilmesi mümkün değildir. Genel afta kamu davası düşüp, hükmedilen ceza tüm sonuçları ile ortadan kalkarken; özel afta, hapis cezasının ceza infaz kurumunda çektirilmesine son verilebilir veya infaz kurumunda çektirilecek süre kısaltılabilir veya hapis cezası adli para cezasına çevrilebilir ki, bu durumda cezaya bağlı olan veya mahkumiyet kararında belirtilen hak yoksunlukları etkisini sürdürür. Cezadan şartlı indirim öngörülüp hapis cezasını gerektiren yeni kasti suç işlenmesi halinde indirim geri alınacağından, teklifin genel veya özel af olarak değerlendirilmesi mümkün gözükmemektedir.”