05.09.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:
0
İmam Öztürk'ün Fatih Camii'ndeki ikindi namazını müteakip kılınan cenaze namazına yaklaşık 10 bin kişi katıldı. Fatih İsmail Ağa Camii'nde cemaat üyelerinden Mustafa Erdal tarafından bıçaklanan Nakşibendi tarikatının İsmail Ağa kolunun önde gelen isimlerinden imam Bayram Ali Öztürk, dün cemaat düzeni altında binlerce kişinin katıldığı cenaze namazıyla toprağa verildi. Öztürk'ü öldürdükten sonra cemaat tarafından linç edilen Mustafa Erdal da 2 cami dolaştıktan sonra geleneklerin dışına çıkılarak öğle ile ikindi arasında bir zamanda, mezarı başında kılınan cenaze namazının ardından defnedildi. Erdal'dan "helallik" de alınmadı. Saadet Partisi lideri Recai Kutan, AKP'li Fatih Belediye Mustafa Demir ile Eyüp Belediye Başkanı Ahmet Genç cenaze töreninde hazır bulundu. Polis geniş güvenlik önlemleri alırken, şüpheli görülen 13 kişi gözaltına alındı. Cemaat mensubu yaklaşık 300 kişi de "güvenliği sağlamak üzere" çalıştı. Bu kişiler kollarına "görevli" yazılı bantlar takarken, bir kısmının kolunda da "uzman çavuş" yazılı bantlar dikkat çekti. Camide mikrofonlardan sık sık 'slogan atılmaması', 'bayrak açılmaması', 'tekbir getirilmemesi' ve 'polis ve gazetecilere nazik davranılması' konularında uyarılar yapıldı. Cenaze namazını cemaatin önde gelen isimlerinden Mustafa Bilici kıldırdı. Cenazeyi taşımak için de cemaat üyelerinden 25 kişilik bir grup oluşturuldu. Bu arada, tabutun başına 'alimlik' işareti olarak bir sarık konuldu. Cenaze daha sonra Edirnekapı Sakızağacı Mezarlığı'nda toprağa verildi. Rahatsızlığı nedeniyle cenazeye katılamayan cemaatin lideri Mahmut Ustaosmanoğlu'nun amcasının oğlu Abdullah Ustaosmanoğlu, "İyi bilsinler ki, bunlar herşeye boyun eğer demesinler. Kimsenin lehinde ve aleyhinde değiliz" dedi. Güvenlikçi 'çavuş'lar Öztürk'ü bıçakladıktan sonra linç edilen Erdal'ın cenazesi de dün 13.00'te Bağcılar Kirazlı Mahallesi Orta Camii'ne getirildi. Erdal'ın yakınları, cenazeyi özel bir minibüsün içine koyarak, Küçükçekmece Mezarlıklar Müdürlüğü'ne götürdü. Cenaze, Küçükçekmece Fatih Camii'ne gönderildi. Burada gasilhaneye alınan ancak 45 dakika bekletilen cenaze, Kayabaşı Köyü Mezarlığı'na götürüldü.Erdal'ın yakınları burada ikindi namazını beklemeden saf tutup tabutun başında cenaze namazı kıldılar. İmamın, "Hakkınızı helal ediyor musunuz" diye sormaması dikkat çekti. Erdal, namazın ardından toprağa verildi. Farklı cenaze Polis 'linç' dedi, gözaltı yok İsmail Ağa Camii'nde emekli imam Bayram Ali Öztürk'ü öldüren Mustafa Erdal'ın linç edilmesiyle ilgili olarak İstanbul polisi şu ana kadar hiç kimseyi gözaltına almadı. "Faili belli olmadan cinayet" soruşturması başlatan polis, olay günü ve dün ifadesine başvurduğu yaklaşık 15 kişiyi de serbest bıraktı. Polisin verdiği bilgiye göre, linç sırasında cemaat üyelerinden bazıları "Vurun, vurun" diye bağırdı. Ancak polis yetkilileri, faillerin bulunmasında "umutsuz" olduklarını belirtti. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden üst düzey bir emniyet yetkilisi, "Linç olayında faili bulmak çok zordur. Olabildiğince herkesin tek tek ifadesine başvuracağız. Ama içerde kimlerin olduğu bile bilinmiyor" dedi.Cemaatin yaklaşık 2500 kişi olduğu, bunlardan hangisinin olaya karıştığının belirlenebilmesi için cep telefonu ve kamera çekimi olup olmadığının araştırıldığı öğrenildi.Yüzü parçalanan Erdal otopsi tutanağına göre, linç edilerek öldürüldü. İki uzman ile soruşturma savcısının imzasını taşıyan ve ceset üzerinde yapılan ilk incelemenin ardından düzenlenen otopsi tutanağında ölüm nedeni, "Genel beden travmasına bağlı yaygın yumuşak doku içi kanama" olarak gösterildi. 'Faili bulmak zor' Polise ifade veren Erdal'ın kardeşi Yakup Erdal, olayı şöyle anlattı: "Büyük ağabeyim Hüseyin gelmeyince ben Mustafa'yla camiye gittim. Sohbet sırasında cemaat kendi içinde bölünüp sohbet düzeni alıyordu. Ben ağabeyimden uzakta bir yerdeydim. Sohbetin sonuna doğru hocanın olduğu yerde arbede olduğunu gördüm. Bu kargaşa içinde ezilmemek için kendimi dışarı attım. Arabanın yanına gidip Mustafa'yı beklemeye başladım. Mustafa ortada yoktu. Bu sırada Hüseyin abim yanıma geldi. Kendisini cemaatten birilerinin aradığını ve Mustafa'nın hocayı bıçakladığını söyledi. Olayın sorumlusunun Mustafa olduğunu dışarıda öğrendim. Camiye gelirken bana bir şey söylemedi. Üzerinde bıçak olduğunu da bilmiyordum." Kardeş Erdal'ın ifadesi Bir portre Nakşibendilerin İsmail Ağa cemaatinin önde gelen isimlerinden emekli imam Bayram Ali Öztürk'ü (54) bıçaklayarak öldürdükten sonra linç edilen Mustafa Erdal'ın şaşırtan bir yaşamöyküsü var. Linç olayı sonrası gözaltına alınan Erdal'ın ağabeyi Hüseyin ile kardeşi Yakup Erdal'ın verdiği bilgiye göre, üç erkek, üç kız kardeş anneleriyle Bağcılar'da aynı evde yaşıyordu. Mustafa Erdal liseyi bitirdikten sonra üniversite sınavını kazanamayınca ağabeyinin tekstil atölyesinde çalışmaya başladı. O dönem aile çevresinden farklı olarak kot pantolon giyiyor, düzenli olarak sakal tıraşı oluyordu. Boşandı ve tarikata sarıldı Ailesi de Erdal'ın dindar bir yaşam sürmesini istiyordu. Bu nedenle Erdal, ailesinin kararı üzerine 2004'te görücü usulüyle evlendirildi. Hemen ardından da cemaatle tanıştı. Bir yıl evli kalan Erdal, 2005'te şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmasının ardından cemaatle daha da yakınlaştı. Sakal bırakıp, cüppe ve şalvar giymeye başlayan Erdal, bütün namazlarını cemaatle kılıyor, her cuma ve pazar düzenlenen sohbete katılıyordu. İki ay öncesine kadar sessiz ve sevilen biri olan Erdal, birden tutarsız davranışlar sergilemeye başladı. Sohbetler sırasında ayağa kalkıp "Allah" diye bağırırken, çevresindekilere, "Bu cemaatin lideri ben olacağım, bunlar liderlik yapamıyor. Ben şeyhim" diyordu. Erdal, psikolojik rahatsızlığı nedeniyle birçok kez hocaya götürüldü ancak düzelme olmadı. Görücü usulü evlendi Müftü: Camiler kontrolümüzde İstanbul Müftüsü Prof. Mustafa Çağrıcı, camilerde imamın izinli olduğu durumlarda müezzinin görev aldığını ancak Fatih'te öldürülen emekli imam Bayram Ali Öztürk'ün yıllık izindeki kadrolu imamın yerine görev aldığını belirtti. Bu görevlendirmenin ilçe müftülüğünün bilgisi dahilinde olduğunu, bu nedenle soruşturmaya gerek duymadıklarını ifade eden Çağrıcı, "Benim de şahsen tanıdığım kadarıyla ılımlı, dengeli, devlete, kanuna, nizama saygısı olan bir meslektaşımızdır" dedi.Camilerin günde beş defa halka açık olduğunu belirten Çağrıcı, cinayetten sonra Vali Muammer Güler'le görüştüğünü de belirterek, "Bazı hassas camiler olabilir tabi çevrenin özelliği gereği. Oralarda özel bir tedbir alınabilir mi onu görüşürüz" dedi. Çağrıcı, hassas camilerin hangileri olduğu sorusu üzerine, "O tarafın üzerine gitmeyin, farazi söyledim" dedi.