Gündem İLAÇ GÜVENLİĞİ ARTIK ‘CEP’TE

İLAÇ GÜVENLİĞİ ARTIK ‘CEP’TE

12.12.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:

CNN Türk’e konuşan Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, yeni bir uygulama ile vatandaşların ilaç güvenliğini kontrol edebileceğini söyledi. Sistemin altyapısı yılbaşında kurulacak

İLAÇ GÜVENLİĞİ ARTIK ‘CEP’TE

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, İlaç Takip Sistemi’nde (İTS) yapılacak yeni bir uygulama ile vatandaşların artık ilaç güvenliğini cep telefonu ile kontrol edebileceğini açıkladı. Yılbaşından itibaren faaliyete geçecek sistemle vatandaşların aldıkları ilacın barkodunun (karekodu) fotoğrafını çekerek İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’na ileteceğini belirten Müezzinoğlu, “Kurumumuz, bu ilacı inceleyerek ruhsatlı mı, ruhsatsız mı olup olmadığını tespit edecek. Yılbaşından itibaren vatandaşın cepten öğreneceği sistemin altyapısını kurup çalışmaları başlatacağız” dedi.
CNN Türk’e konuşan Müezzinoğlu, tam gün, sahte ilaç operasyonu ve aile hekimlerinin nöbet tutmasını öngören torba kanun hakkında açıklamalarda bulundu. Müezzinoğlu’nun açıklamalarından satır başları özetle şöyle:
* CEPTEN İLAÇ TAKİBİ: Sağlık Bakanlığı İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nün uzun süredir birlikte çalışması sonucu sahte ilaç operasyonu polis tarafından dün başlatıldı. Operasyonun bundan sonraki süreci emniyet ve hukukun işi. Hastalığı istismar eden ve vatandaşın zor durumundan yararlanmaya çalışanlara müsaade etmeyeceğiz. Yeni kanuni düzenlemede cezai müeyyidelerin artırılması ve ilaç takip sistemi ile önümüzdeki süreçte vatandaşı koruyan ve istismarcılara fırsat vermeyen ciddi bir yapıya kavuşacak.
İlaç takip sistemi bir ilacın fabrikadan çıkışı, depoya gidişi, oradan eczane veya hastaneye gidişi, hastane ve eczaneden hastaya verilişi birebir takip edildiği bir sistem. Yeni bir uygulama ile bu sistemi daha da geliştiriyoruz. Vatandaşlar aldıkları ilacın karekodunun fotoğrafını cep telefonu ile çekerek İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’na iletecek.
Kurumumuz da gönderilen o fotoğraftan ilacın ruhsatlı olup olmadığını, kayıt dışı mı sistem dışımı tüm durumunu tespit ederek, vatandaşa geri dönüş yapacak. Yılbaşından itibaren vatandaşın cepten öğreneceği sistemin altyapısını kurup başlayacağız.
* 17 İLAÇ PİYASADA YOK: Ülke genelinde bulunması zor olan ilaçlarla ilgili bir sorun var. Bu kapsamda bugün itibarıyla tedavi anlamında 17 ilaç bulunamıyor. Bunların haftalık olarak takibi yapılıyor. Dünyanın neresinde olursa olsun bu ilaçları Türkiye Eczacılar Birliği (TEB) aracılığıyla temin ediyoruz. Önümüzdeki yıldan itibaren esnek fiyat uygulaması ile bu sorunu aşacağız. Son olarak ‘Deposilin’ isimli ilaç ile ilgili son on günde sıkıntı yaşandı. İlaç politikamız nedeniyle bazı ilaç fiyatları çok düştü.
2002’de 48 lira olan antibiyotik bugün 9 lira. Bir çok ilaç 3-4 liraya düştü. Fiyatların düşmesi nedeniyle bazı ilaçlara ulaşılamıyor. İlaç firmalarının haklı sorununu çözecek dinamikleri devreye sokacağız. İnsan sağlığını sıkıntıya sokacak yanlışlığa izin vermeyeceğiz.

Haberin Devamı

‘Düzenlemeler Gezi’den önceydi’

Tam Gün Yasası’nda yer alan “acil durumlarda Sağlık Bakanlığı ambulansı geldikten sonra bağımsız hekimlerce sağlık yardımı yapılmasını suç sayan” düzenlemenin Gezi Parkı’nda acil yaralılara müdahale eden hekimlerle ilişkilendirilmesi konusunda Müezzinoğlu şunları söyledi: “Bu düzenlemenin Gezi ile birleştirilmesini etik ve ahlaki bulmuyorum. Torba Kanun’un çok maddesi Gezi’den önce Bakanlar Kurulu’na geldi, Meclis’e gitti. Görüşülmeye Gezi’den sonra başlanmasının, birileri tarafından kullanılmasını etik bulmuyorum. Gezi olaylarından sonra buna ihtiyaç duysaydık bunun da gerekçelerini açıkça söylerdim. Ama biz bunu mart ayında görüşüp Meclis’e sevk ettik.

‘Kimden hak arayacaklar?’
Acil durumların hiçbirinde hastaya müdehale ile en ufak bir müeyyide söz konusu değil. Gezi Parkı’nın orada, 2 kilometre mesafede 4 hastane var, 18 ambulans devamlı hizmet etti, 9’u tahrip edildi. Bir binanın otoparkında, ‘Biz burada tedavi ediyoruz’.. Kimsiniz kimse bilmiyor, mesleği ne kimse bilmiyor, yeterliliğiniz ne kimse bilmiyor. Orada bir hastaya bir şey olduğunda vatandaş kimden hak arayacak? Neye göre hak arayacak?”