Gündem İletişimin anahtarı beden dilimizde

İletişimin anahtarı beden dilimizde

05.03.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Karşınızdaki kişi üzerinde iyi bir izlenim bırakmak için dış görünüşünüz kadar tavır ve davranışlarınız da çok önemli. Tokalaşmadan oturuşunuza her hareketinizin bir anlamı var. Bu hafta beden dilimizi nasıl doğru kullanacağımızı öğrendik

İletişimin anahtarı beden dilimizde

YAPILAN araştırmalar, bir kişi üzerindeki ilk izlenimin 7 saniyede oluştuğunu ortaya koyuyor. Sonrasında yapılacak her hareket ise bu izlenimi pekiştiriyor.
O nedenle bir kişiyle tanıştığınızda veya bir ortama girdiğinizde iyi bir izlenim bırakmak için dikkatli olmak gerekiyor. Bu noktada dış görünüş kadar beden diliniz de önemli bir role sahip. Öyle ki tokalaşmadan oturuşunuza, konuşurken el-kol hareketlerinize kadar her şeye dikkat etmek gerekiyor.
Okulumuzda, insanlarla iletişimde çok önemli olan beden dilini nasıl kullanacağımıza dair eğitim aldık. Daha sonra t-MBA öğrencileri olarak edindiğimiz bu bilgilerle iş dünyasının liderlerine eğitimler verdik, sunumlar yaptık.
Derslerde öğrendiğimiz üzere aslında beden dilini hepimiz sözlü iletişimi daha etkili hale getirmek için farkında olmadan kullanıyoruz. Bedenimizin duruşu, baş, gövde, el ve kol hareketleri, yüz ifadeleri bu kapsamda yer alır.
Hareketlerimiz, mesafelerin ve alanların kullanımı, karşımızdaki kişinin beden dilinin en önemli parçalarıdır ve biz bunlara bakarak farkında olmadan karşımızdaki kişiyle ilgili olumlu ya da olumsuz kararlar veririz. Duruşumuz, oturuşumuz, mimiklerimiz, jestlerimiz, elimizin duruşu, bacaklarımızın konumu bunların hepsi karşımızdaki kişinin o anda içinde bulunduğu ruh haliyle ilgili bilgi verir. Beden dilini ne kadar açık ve doğru kullanırsak iletişimimiz de o kadar kolaylaşır.

Haberin Devamı

İlk bakışta etkilemek için

Beden dilini iyi kullanmak her ortamda sizi farklı kılıyor. Özellikle de iş görüşmelerinde. Biz de derslerde, iş görüşmelerinde olumlu izlenim bırakmanın altın kuralları olduğunu öğrendik. İşte o kurallar?
- Göz teması: Göz temasının çok fazla kullanılması kişinin agresif olduğu, normalden az kullanılması da dürüst olmadığı izlenimi verir.
- Göz devirme: İnsanlar genellikle katılmadığı konularda ve birisi saçma bir şeyler söylediğinde bu hareketi yaparlar. Karşınızdakini olumsuz etkilememeniz için bu hareketi yapmamaya dikkat edin.
- Duruş: Dik otururken karşınızdakine kendinizi kastığınız izlenimini vermeyin.
- Tokalaşma: Sıkı bir tokalaşma her zaman esnek bir tokalaşmaya göre daha pozitif bir etki bırakır. Ancak bu noktada dikkatli olmak gerekir çünkü çok sıkmak baskın olmaya çalışmak gibi algılanır; varla yok arası bir tutuş da güvensiz bir tavır sergilemenize neden olur.
- Ses: Sesinizin tonu ve yüksekliği çok düz ise çok istekli olmadığınız düşünülebilir. Bazı kelimeleri sık kullanmanız veya kelimeler arasında "ımm" sesiyle birlikte düşünme araları ayırmanız, kendinizden emin olmadığınız imajı verir.
- Masaya vurmak: Bilerek yapmıyor olsanız bile, görüşme sırasında parmaklarınızı masaya vurarak ses çıkarmanız tedirgin olduğunuz düşüncesine yol açabilir.

İletişimi güçlendirir

Dünyanın en önemli liderleri dahil, yöneticiler, iş adamları, iletişimlerini daha güçlü hale getirmek için beden dili eğitimi alırlar. Aslında beden dilini iyi kullanmak yalnızca yöneticiler için değil, yaş gözetmeksizin tüm insanların gereksinim duyduğu önemli bir araç.
Okulumuzun bizlere sunduğu eğitimler dahilinde, beden dili eğitimini küçük yaştan itibaren alma şansına sahip olduk. t-MBA öğrencileri olarak, uzun süreli ve kapsamlı eğitimlerin ardından bu alanda sertifikalar aldık. Ardından da ‘beden dili eğitimi’ farkındalığını hayata geçirmek için ilk olarak okulumuzdaki 7. ve 8. sınıflarda okuyan arkadaşlarımıza bu eğitimi verdik.

Haberin Devamı

Yöneticilere de sunduk

Yakın çevremizde verdiğimiz eğitimlerde edindiğimiz başarının ardından t-MBA öğretmenimiz Müge Palancı’nın önderliğinde üst düzey yöneticilerle iletişime geçip beden dilinin kullanımıyla ilgili sunum yaptık.
Yakacık Doğa Koleji öğrencileri olarak büyük bir titizlikle grup oluşturup, akademik yayınları takip ederek sunumumuzu hazırladık. Kartal Belediyesi, A Bank bireysel bankacılık uzmanları ve Türkiye İş Bankası çalışanlarına eğitimler verdik. Bu sunumlarda yaptığımız işin desteklenmesi bizleri daha da profesyonelleştirdi. Aslında her sunumda kendimizi daha da geliştirdik ve tanıdık.

Haberin Devamı

‘Haberci vicdanlı olmalı’

OKULUMUZUN “Ünlülerle Röportaj” projesi kapsamında sabah haberlerinin en sevilen isimlerinden İrfan Değirmenci ile röportaj yaptık. Güler yüzü, sempatik kişiliği ve farklı sunum tarzıyla insanların haberciliğe bakış açısını değiştiren Değirmenci ile işitme engelli kardeşlerimiz için başlattığımız “Sessizliğime Kulak Ver” sosyal sorumluluk projesine destek vermek amacıyla bulunduğu okulumuzda bir araya geldik. Kendisiyle habercilik ve gelecek hedefleri üzerine konuştuk.

Haberin Devamı

Tarafsız habercilik yapmak çok zor. Programınızı yaparken bu konuda zorlanıyor musunuz?

Evet, bir habercinin tarafsız olması gerekiyor. Habercinin yalnızca tek bir şeyden taraf olması gerekiyor: Vicdan ve gerçek. Bu da çok hassas bir konu ve çok hassas bir terazide tartmak gerekiyor. Bir olayı ekrana getirirken kendimi olayın kahramanlarının yerine koyuyorum ve “O kişilerin yerinde ben olsaydım ya da yakınlarım sevdiklerim olsaydı ne derdim, ne düşünürdüm?” diye soruyorum. Buna yabancılar empati diyor, biz ise ‘yerine koymak’ diyoruz. İşte o zaman daha kolay oluyor işimiz, o terazi daha doğru tartıyor. Vicdanınızın sesine kulak verdiğiniz zaman her zaman doğru yoldasınız demektir.

Sabah haberlerini sunduğunuz için sıradan mesai saatlerinden farklı bir şekilde mi yaşıyorsunuz?

Evet. Gündüz herkes çalışırken ben uyuyorum, gece de herkes uyurken ben yeni günün öyküsünü yazıyorum. Gece 12'de uyanıyorum, 01.00'de haber merkezinde oluyorum. Haberlerin hazırlık aşamasında arkadaşlarımla beraber çalışıyoruz. Sabah 09.00'da yayın bitince, sonraki gün için bir saatlik çalışma yapıyoruz. Eğer gün içinde yapılacak bir işim yoksa öğlene doğru uyumuş oluyorum.

Haberin Devamı

Mesleğinizde kimleri örnek alıyorsunuz?

Maalesef şu anda örnek alıyorum ya da takip ediyorum diyebileceğim bir isim yok. Benim ekollerim Uğur Dündar, Ali Kırca ve tabii Mehmet Ali Birand’dı...

Yaklaşık dokuz yıldır sabah haberleriyle ekrandasınız ve çok seviliyorsunuz. Peki, ana haber sunmak gibi bir hayaliniz var mı, gelecekte kendinizi nerede görüyorsunuz?

Gelecekte kendimi bir sahil kasabasında balık tutarken görüyorum. Hayalim hep mutlu olmak, mutlu yaşamak, sağlıklı ve uzun bir ömür, herkes gibi aslında. Bunun farklı yolları var. Bir insanın mutlu olmak için eğer ana haber sunmaya ihtiyacı varsa ve onu çok istiyorsa oluyor. Eğer insan mutlu olmak için hayatında bir dosta ihtiyaç duyuyorsa, karşısına bir dost çıkıyor. Ya da mutlu olmak için farklı yerleri coğrafyaları keşfetmek istiyorsa insan, kendisini bir yolculuğa çıkmış buluyor. Ben buna inanıyorum. Şu an yaptığım işten çok mutluyum, ama bu tempo beni yorabiliyor bazı zamanlar. İleride bu tempodan yorulursam deniz kıyısında daha sakin bir hayat kurmak isterim. Aslında tüm hayalim bu.

Temponuz çok yoğun, iş dışında kalan zamanınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Evet, program nedeniyle hafta içi güne çok erken başlıyorum ve çok yoğun bir tempoda tüm haftayı tamamlıyorum. Bu nedenle pazar günlerini kendime ayırıyorum. Telefonumu kapatıp bütün gün gazete, kitap okuyorum. Bazen erkenden kendimi sokaklara atıyorum.

YAŞAYARAK ÖĞRENİYORUM

Ses nasıl oluşuyor?

Fen Bilimleri dersine ilgim hep vardı fakat Bilim Atölyesi dersiyle bu ilgim daha da arttı. Benim için yine özel bir gündü. Heyecanla atölyeye çıktık ve öğretmenim bize "Seslerin size nasıl ulaştığını hiç düşündünüz mü?" diye bir soru yöneltti. Öğretmenimiz o anda hepimizde birer farkındalık yaratmıştı. Sesleri duyuyorduk fakat bize nasıl ulaştığını hiç düşünmemiştik! Her hafta olduğu gibi heyecanla deneyimizi yapmaya başladık.
Deneyle gözlemledik
Boş bir yoğurt kabını aldık ve alt kısmına delik açıp, üzerine poşet gerip lastikle sabitledik. Arkadaşım Simge Fırat, karşıma geçerek yoğurt kabının kapak kısmına yakın bir şekilde poşet tuttu. Germiş olduğum poşete hafifçe vurduğumda Simge’nin elinde ki poşetin hareket ettiğini gördüm. Öğretmenimiz bu hareketin nedeninin ses dalgaları olduğunu anlattı. Daha sonra ses dalgalarının bir enerjiye sahip olduğunu ve bu sayede poşetin hareket ettiğini söyledi.
Dersten sonra kilometrelerce yukarıdaki uçağın odamın penceresindeki camları nasıl titreştirdiğini, sinemada film izlerken oturduğum koltuğun neden titrediğini daha iyi anlamış oldum. Ses dalgalarındaki enerji, bulunduğum yere kadar ulaşıp titreşime neden oluyordu. Bu ders ile çevremdeki olayları artık daha rahat anlamlandırabiliyorum ve hayat, bana daha keyifli geliyor.

TEKNOLOJİ

Kartondan sanal gerçeklik gözlüğü

Son dönemde büyük firmalar tarafından yapılan yatırımlar artık sanal gerçeklik teknolojisini pahalı bir uğraş olmaktan çıkarıp günlük hayatta kullanıma sunmayı hedefliyor. Bunların en iyi örneği de Google Cardbox oldu. Orta ve üst düzey akıllı telefona sahip olan herkes, bu uygulamayı satın alma imkânı bulabilir. Fiyat olarak çok uygun olan bu uygulamayı, biraz uğraşılırsa evde de yapmak mümkün. Ben de sizlerle her ne kadar imkânsız ve şaka gibi görünse de karton sanal gerçeklik gözlüğünün nasıl yapılabileceğini paylaşmak istedim.
Malzemeler şöyle:
n Karton Kutu: Sağlam ayakkabı kutularını tercih edebilirsiniz. Boyutları minimum 22X56 cm. ve 1.5 mm. kalınlığında olmalı.
n Lens: Odak noktasının uzunluğu 45 mm. olan lensleri kullanabilirsiniz.
n Mıknatıs: Yaklaşık 19 mm. çapında ve 3 mm. kalınlığında bir adet halka noedim ve silindir seramik mıknatıs.
n Cırt Cırt: 20 milimetreye 30 milimetre boyutlarında, normal dayanıklılığa sahip yapışkan iki cırt cırt şerit.
nLastik Bant: Telefonun kayıp düşmesini önlemek için minimum 8 cm. boyutunda lastik bir bant.
Ek olarak cetvel, yapıştırıcı, makas ve maket bıçağına ihtiyacınız var. Malzemelerinizi hazırladıktan sonra tek yapmanız gereken, şemaya uygun şekilde katlamalarınızı ve yapıştırmalarınızı yapmak. Biraz zahmetli olsa da kendi gözlüğünüzü yapmanın keyfine değecek.

DOĞA’DAN HABERLER

Zirvede kariyer seçimi

Meslek belirleme ve üniversite seçiminde doğru kararlar verebilmemiz için "Choose Career 2015" zirvesini düzenlendik. Doğa Koleji'nde İngilizce öğretmenimiz İlayda Yılgın ve t-MBA öğrenci meclisinin aylardır üzerinde çalıştığı zirve, Kocaeli Doğa Koleji’nde gerçekleştirildi.
26 üniversitenin katıldığı zirvede, 20 meslek grubunu yakından tanıma fırsatı yakaladık. Mesleklerinde uzman kişilerin katıldığı ve deneyimlerini bizlerle paylaştığı zirvede gelecekte yapmak istediğimiz mesleklerle ilgili merak ettiğimiz tüm sorulara cevap aradık. Aynı zamanda üniversitelerin bölümleri ve imkânları hakkında uzmanlardan bilgi aldık.