İslamköy buluşması

Uzun yıllar tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitiren 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in eşi Nazmiye Demirel dün İslamköy’de çok kalabalık bir cenaze töreninin ardından toprağa verildi. Cenaze töreni nedeniyle İslamköy adeta siyasetçi akınına uğradı ve cami avlusu adeta taştı.
Yürümekte zorluk çeken Süleyman Demirel eşinin cenaze töreni için sabah Ankara’dan uçakla Isparta Havalimanı’na geldi, buradan helikopterle İslamköy’e geçti. Kendi adını taşıyan külliyenin içindeki vakıf başkanlığı binasında dinlenen ve taziyeleri kabul eden eden Demirel son derece üzgündü. Demirel’i, eşinin son yolculuğunda başta yakınları olmak üzere eski çalışma arkadaşları, kabine üyeleri ve İslamköy halkı yalnız bırakmadı.

TSK da çelenk gönderdi
Cenaze törenine hükümeti temsilen TBMM Başkanı Cemil Çiçek ile Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç katıldı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın çelenkleri de baş köşeye yerleştirildi. Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait büyük bir çelenk de dikkat çekti. Ayrıca, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlhan Aliyev, KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, KKTC Başbakanı İnsen Küçük de cenazeye çelenk gönderdi. Cenazede siyasetçiler yoğunluktaydı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Deniz Baykal ile birlikte Ankara’dan gelerek törende bulundu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de törene katılarak Demirel’e taziyede bulundu.

İşadamları da oradaydı
Demirel kabinelerinde görev yapan Cavit Çağlar, Sümer Oral, Yaşar Topçu gibi isimler de dikkat çekti. Mehmet Ağar, Tuğrul Türkeş, Murat Karayalçın, Agah Oktay Güner, Mesut Yılmaz eşi Berna Yılmaz, İlhan Kesici, Mustafa Sarıgül de cenaze töreninde yer aldılar. Ayrıca işadamı Rahmi Koç ile Fenerbahçe Külübü eski başkanı Ali Şen, işadamı İnan Kıraç da İslamköy’e gelip Demirel’e taziyede bulundular ve cenaze törenine katıldılar.

Görmek kısmet olmadı
Nazmiye Demirel’in cenaze töreni nedeniyle camide özel stantlar kurularak gelenlere elma suyu ve gül kurusu ikram edildi.
Nazmiye Demirel’in cenaze namazı Süleyman Demirel’in babaannesinin adını taşıyan camide kılındı. Aynı külliye içinde vakıf tarafından yaptırılan ve Demirellerin 50 yıllık siyasi koşularında kullandıkları giysilerin sergilendiği bir müze de yer alıyor. Ancak, bizzat kendi eliyle seçtiği ve müzede yer almasını istediği kıyafetlerin sergilenmesini görmek Nazmiye Demirel’e hastalığı nedeniyle kısmet olmadı. Süleyman Demirel, bu müze için “Cumhuriyetin nereden nereye geldiğini gösteren bir tarihtir” demişti.

Hüzünlü tören
Nazmiye Demirel’in cenaze namazı son derece hüzünlüydü. Yürümekte ve ayakta durmakta zorlanan Demirel 65 yıllık hayat arkadaşının cenaze namazına koltuklarından tutularak ağır ağır yürütülüp getirildi. Namazı oturarak kılsın diye tahsis edilen koltuğu reddeden Demirel ayakta durarak eşine son görevini yaptı. Uzun süre eşinin musalladaki tabutunu izleyen Demirel’in gözleri buğulandı. Hikmet Çetin, Hüsamettin Cindoruk, Bülent Arınç, Cemil Çiçek, Devlet Bahçeli ve Deniz Baykal namazda en ön sırada saf tuttular.

Siyasetçi eşi olmak çok zor

CEMİL ÇİÇEK: Siyasetçi eşi olmanın bu ülkede ne büyük fedakarlık, zorluk olduğunu bu 65 yıllık süreç iyi takip edildiyse ortaya çıkacaktır. Bu ülkede siyaset yapmak kolay değil. Siyasetçinin eşi olmak siyaset yapmaktan çok daha zor. Darbeler var, müdahaleler var. Halk iradesine karşı bir takım fiili durumların olduğu dönemler var. Bu sıkıntıların en büyük acısını da hiç şüphesiz siyasetçilerin eşleri çekiyor.
BÜLENT ARINÇ: Yıllardan beri siyasetle ilgilenen bir insan olarak, sayın Cumhurbaşkanı ve değerli eşlerini yakından takip etmiştim. Muhterem bir hanımefendi olarak Türk annelerinin gönlünde çok önemli bir yeri olan Nazmiye Demirel’in vefatından dolayı üzgünüz. Bütün milletimizin başı sağolsun.
KEMAL KILIÇDAROĞLU: Nazmiye Demirel Türk siyasetinin bütün acılarını yaşamış bir kadın. Yeri geldi bütün acıları yaşadı, yeri geldiğinde de modern bir Türk kadınını temsil etti. Kendisine Allah’tan rahmet diliyoruz. Ispartalılara, ailesine başsağlığı diliyoruz.
n MEHMET AĞAR: Nazmiye Demirel çileli bir ömür geçirdi. Türk siyasetinde en fazla yükü siyasetçilerin eşleri çekiyor. Nazmiye Hanım da bunun tipik bir örneğiydi. Kendisine son görevimizi yapmak için buradayız.
MUSTAFA SARIGÜL: Nazmiye Demirel, sayın Süleyman Demirel ile uzun yol arkadaşlığı boyunca dimdik ayakta durdu. Kendisine Allahtan rahmet diliyoruz.
MAHİR ÜNAL: Ak Parti grubu adına buradayız. TBMM Başkanımız Sayın Cemil Çiçek’in söylediği gibi siyasettçi eşi olmak çok zor. Nazmiye Demirel hanımefendinin vefatı nedeniyle üzgünüz. Kendilerine Allah’tan rahmet diliyoruz.

Gül bahçesinde türkü söylerdi
Süleyman Demirel’in kardeşi Şevket Demirel, yerel Isparta Gazetesi’ndeki yazısında Nazmiye Demirel’i şöyle anlattı:
“1935-1942 kurak yıllarında, İslamköy’ün harımlarında afyon çapalayan pek çok kız; ‘çamurumuz da var, hamurumuz da var, gülümüz de var, bağımız da var, afyonumuz da var, paramız da var’ diye şarkılar söylüyordu. (İslamköy’ün refah unsurları bunlardı.) Bu kızlar, halı dokuma mesleğini de öğrendiler. Çapadaki türküleri, kirkid seslerine bestelediler.
İslamköylü, ailesi ve akrabaları ile birlikte, mutlu yaşıyorlardı. Bu hava içerisinde yaşayan genç kızlar arasında biri vardır. O, üniversite öğrencisi bir gencin dikkatini çekiyordu. Demirel beğendi (1940), aileler de öyle olmasını istiyordu. Gencin beğendiği kız, akrabası da olan Nazmiye Hanım’dı. 1948’e kadar sözlü kalan gençler, (Nazmiye ile mühendis Süleyman Demirel), mütevazi bir köy düğününde hayatlarını birleştirdiler.
İhtilallerde hep metindi
Demirel, 1955’de Genel Müdür, 1965’de Başbakan oldu. Nazmiye Hanım bu süre zarfında çeşitli seyahatlerde, bazen bekleyerek bazen de buralara iştirak ederek yaşadı. 12 Eylül ihtilalinde gece yarısı çalışma salonunda diğer bazı hükümet erkanı ile beraberdik.
Gün ağarırken askeri kurye; sizi alıp götüreceğiz tebliğini verdi İhtilal komutanları. Ağa, yukarıda uyuyan Nazmiye’ye telefon etti. Bir saat içerisinde hazırlan, buradan ayrılıyoruz! dedi. Biraz sonra ‘ben hazırım’ diye Nazmiye ufak bir çanta ile aşağıya indi ve bana; ‘Ne yapalım Şevket? Kader bu!’ dedi ve arabaya yürüdü.
Demirel’in esas hareketli hayatı 1962’de başladı. Politikacılar onu pek çok tehlikesi olan bir göreve çekmek istiyordu. Hızla gelişen bu olay ile milletvekili dahi olmadan, 1963-64’de Başvekil yardımcısı oldu. 1964’de Adalet Partisi Genel Başkanı, 1965’de Başbakan oldu. Bu geçişler her an bir risk taşıyordu. Nazmiye Hanım bu dönemin şaşalı günlerinde ne kadar vakur ise, ihtilaller de de o kadar metindi.
Savaşçı yardımcısıydı
Ankara’da, 1950-1955 arası Ağa ve ben beraber memurluk yaptık, ama tek evde oturduk. Burada bana yapılan hizmetlerden dolayı, hiçbir zaman kaşını kaldırmadı. Zevkle hizmet verirdi...
16 Mayıs 2000’de biten Reis-i Cumhurluk görevinden sonra, Güniz sokaktaki evlerinde, Ağa’nın çalışmalarında da yardımcı olurdu. Bu mutlu yuvada, Nazmiye Hanım 2006 senesinde hastalandı. 14/10/2010 senesinde hastanede başlanan tedavisi, 2.5 sene sürdü.
Nazmiye Hanım, yalnız Türkiye’nin babası unvanını kazanan Süleyman Demirel’in hanımı değil, aynı zamanda, Türkiye için yapılan hizmetlerde, ‘savaşçı yardımcısı’ gibi çalışmış bir kişiydi. Bugün bütün ülkede onun için dualar yükseliyor: ‘Ana Nazmiye’ diye hitap eden herkes ona yeni dünyasında rahmet diliyor. Allah rahmet eylesin.”