Gündem İşte unutulan 'yakalama' emri!

İşte unutulan 'yakalama' emri!

05.02.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

Erhan Tuncel'in, McDonalds'a bombalı saldırı davasında, mahkemeye polis zoruyla getirilmesi istendi. Tuncel hiç gelmedi, mahkeme de bir daha böyle bir talepte bulunmadı

İşte unutulan yakalama emri

Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetiyle ilgili olarak tutuklanan ve "polis muhbiri" olarak çalıştığı ortaya çıkan üniversiteli Erhan Tuncel'in, Trabzon'daki McDonalds'a düzenlenen bombalı saldırının ardından mahkemeye polis zoruyla getirilmesinin istendiği duruşma tensip tutanağını Milliyet ele geçirdi. Erhan Tuncel, karara rağmen hiçbir celsede hâkim karşısına çıkarılmadı ve adeta yok sayıldı. Tuncel'i dinlemek isteyen mahkeme de, daha sonraki duruşmalarda girişimde bulunmadı. Hrant Dink suikastının azmettiricisi Yasin Hayal, 24 Ekim 2004 tarihinde Trabzon'daki McDonalds'a saldırı düzenledi. Bazı görgü tanıklarının teşhisi üzerine emniyete çağrılan Hayal'in annesi Huri ve babası Bahattin Hayal, 26 Ekim'de ifade verdi. İkisi de aynı kişiyi işaret ederek Erhan Tuncel isimli bir üniversite öğrencisinin zaman zaman evlerine geldiğini, Yasin'i sorduğunu söyledi. Tuncel'i işaret ettiler Erhan Tuncel, 27 Ekim tarihinde 04.20 sıralarında ifade verdi. Yasin Hayal de üç gün sonra İstanbul'da yakalanarak Trabzon'a gönderildi. Terörle Mücadele Şubesi, Yasin Hayal'in sorgusunun ardından düzenlediği fezlekeyi terör soruşturmalarını yürüten Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı yerine, Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı'na sevk etti.Şube Müdür Vekili Yahya Öztürk'ün imzasını taşıyan fezlekede, savcılıktan "arama izni" alınarak Tuncel'in iki arkadaşıyla birlikte yaşadığı eve 26 Ekim'de operasyon düzenlendiği, fakat şahsın yakalanamadığı belirtildi. Ancak, gece yarısı ifadesi dosyaya eklenen üniversite öğrencisi Tuncel'in nerede ve nasıl yakalandığına değinilmedi. Trabzon Cumhuriyet Savcısı Ömer Gündoğdu, Hayal hakkında 29 Kasım'da iddianame düzenledi. Davanın açıldığı Trabzon Ağır Ceza Mahkemesi, 8 Aralık tarihinde düzenlediği duruşma tensip tutanağında, polise ifade veren tanıkların da olayla ilgili bilgi ve görgülerinin nelerden ibaret olduğunun tespiti için izharen (polis zoruyla) duruşmada hazır bulunmalarını istedi. Gece yarısı ifadesi eklendi Bu kişiler arasında patlama sırasında meydanda bulunan Mehmet Hayal ve İsmet Korkmaz'ın yanı sıra, Tuncel ile ev arkadaşları Seyfi Yarımbaş ve Ekrem Furat da vardı. 1 Şubat 2005'teki ilk duruşmada sanık Yasin Hayal'in yanı sıra, beş mağdur ile tanıklardan Mehmet Hayal ve İsmet Korkmaz duruşma salonundaydı. Ancak üniversite öğrencisi Tuncel ve iki arkadaşı yoktu. Mahkeme heyeti, daha önce "izharen" duruşmada hazır bulunmaları istendiği halde gelmeyen Tuncel ve iki arkadaşının bir sonraki celse getirilmesine ilişkin hiçbir talepte bulunmadı. Tensip tutanağında açık bir şekilde "izharen celbi" istenen, ancak hiçbir duruşmada ifade vermeyen Tuncel, davanın seyrini yakından takip etti. Tuncel hakkındaki "izharen celp" kararının hangi gerekçeyle uygulanmadığı da dosyada yer almadı. İlk celsede unutuldu! Konuyla ilgili görüşüne başvurduğumuz bir ceza hukukçusu şu yorumu yaptı:"Dosyadaki 5 tanıktan 3'ü hakkında izharen celp kararı verildiyse, bu kişilerin mutlaka mahkemeye çıkarılması gerekir. Eğer çıkarılmadıysa dava açısından büyük bir eksiklik söz konusudur ve bu şekilde karar verilmesi söz konusu olamaz. Eğer verildiyse mutlaka Yargıtay'dan dönecektir." 'Büyük eksiklik'