GündemİTO Başkanı: Bıktık faizle geçinmekten...

İTO Başkanı: Bıktık faizle geçinmekten...

11.06.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

İTO Başkanı: Bıktık faizle geçinmekten...

İTO Başkanı: Bıktık faizle geçinmekten...

11:05


İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yıldırım, Türkiye'de faizle yaşayan bir sistem yaratıldığını belirterek, ''Bıktık faizle geçinmekten. İş sahaları açılsın'' dedi.
Yıldırım, basının ekonomi servisi yöneticileriyle yaptığı sohbet toplantısında, ekonomideki güncel gelişmeleri değerlendrdi.
Dolardaki düşüşe işaret ederken, 2003 yılı için ortalama 1.8 milyon lira dolar kuru öngörüldüğünü, buna göre kurun bu ay 1 milyon 780 bin lira düzeyinde olması gerektiğini belirten Yıldırım, ''Şimdiki seviye sıhhatli bir rakam değil'' görüşünü dile getirdi.
Yıldırım, doların gerçek değerlerine çıkması için makyaj gerektiğini belirterek, dolar faizinin 2-3 puan artırılmasının dolara talep yaratacağını kaydetti.
Mehmet Yıldırım, ''Faizlerde 2 puan indirme bir şey ifade etmiyor. TL faizinde 10 puan düşürsen yine düzeltemezsin. 10 puan düşüreceğine dolar faizini 3 puan yükselt, bak nasıl yükseliyor. Bunu hükümet de biliyor ama yaptırmıyorlar. IMF müsaade edecek ki yükseltilsin'' dedi.
Demokratik rejimin ancak burjuvazi ile yaşatılabileceğini, burjuvazi olmadan yatırım, marka olamayacağını, dünyadaki yatırım zincirlerine dahil olunamayacağını ifade eden Yıldırım, kişi başına milli geliri 5 bin doların altında olan ülkelerde demokrasiyi yaşatmanın zor olduğunu vurguladı.

''BIKTIK FAİZLE GEÇİNMEKTEN''
Türkiye'de faizle yaşayan bir sistem yaratıldığını kaydeden Yıldırım, ''İşin kolayına kaçtık. Biz 20 yıldır geliri nemada, faiz sisteminde aradık. Faizcilikle geçinmeye devam edersek, cebimizdeki parayla ekmek almaya gidemeyiz, yolda çevirirler. 70 milyonluk ülke bu işsizlerle devam edemez. Bıktık faizle geçinmekten. İş sahaları açılsın'' diye konuştu.
Bugünkü hükümetin birşeyler yapmaya çalıştığını, ancak bunu yaparken de birileriyle dövüştüğünü savunan Yıldırım, şöyle dedi:
''Devletle dövüşerek olmaz. Huysuz ata binmek cesaretin yanı sıra eğitim de ister. İktidar şikayet etme yeri değildir. Aile şirketi değil ki herkes kendi kadrosuyla çalışsın. Bir kazanın içindeki iyileri seçip çalışacaksın. Tek başına iktidar oldular, mazaret kabul etmem. Yılsonuna kadar gıkım çıkmaz ama ülkenin beklentisi var.'' Önümüzdeki sıkıntılı dönemin atak bir politika ile aşılabileceği görüşünü dile getiren Yıldırım, ''Bu dönemde Demirel'e ihtiyaç var'' ifadesini kullandı.
Yıldırım, muhalefet partisi CHP'yi eleştirirken de kamuoyunun desteğini alan bir muhalefet göremediğini, ''kaba'' bir muhalefet yapıldığını savundu.

BEYLERBEYİ SARAYI TALEBİ
İTO'nun 320 bin üyesiyle Türkiye'nin vergi, ihracat gelirlerinin yüzde 50'sini sağladığına işaret eden Yıldırım, Paris Ticaret Odası'nın Şanzelize'de 7 pasajı, bankası, fuar alanında yeri, bazı Fransız ticaret odalarının havaalanı, liman gibi yerleri bulunduğunu anlattı.
''Rekabet edeceksen, onlar gibi imkanların olacak'' diyen Yıldırım, Paris ve Barcelona Ticaret Odaları'nın sarayda faaliyet gösterdiklerini belirterek, 1997 yılında Demirel'in cumhurbaşkanlığı döneminde İtalya, Fransa ve İspanya'yı kapsayan bir gezisini aktardı.
Bu gezi sırasında saraylarda yemek verildiğini belirten Yıldırım, kendilerinin de dönüşte Demirel'den Beylerbeyi Sarayı'nı istediklerini, ancak ''Padişahlığa mı özendin?'' diyerek önlerinin kesildiğini söyledi.
Oysa dünyanın saygın ticaret odalarının önemli yerlerde barındırıldığını, ziyaret eden konukların bu kurumlara farklı duygularla baktıklarını belirten Yıldırım, ayrıca ilgili kurumların saray gibi tarihi yapıların bakımını yaparak koruduklarını vurguladı.
Yıldırım, Mart ayında yapılan İstanbul Ekonomik, Sosyal ve Kültürel İşbirliği Konseyi Toplantısı'nda dile getirdiği, dilenci ve madde bağımlısı çocukların Kırklareli'nde mülteciler için yapılan kampta rehabilitasyonun sağlanması önerisinin basında eleştiri konusunu olduğunu anımsatarak, ''Bu yapılsa, İstanbul'a bir tek dilenci gelmez, çocuklar babasından bir tokat yedi diye evden kaçmaz, Kırklareli'ne götürülseler sokaklara düşmezler'' diye konuştu.

''SEYYAR SATICI ÇALIŞTIRAN ÜYEM VAR''
İstanbul'da 500 bine yakın işportacı bulunduğunu bildiren Yıldırım, ''50'nin üzerinde seyyar satıcı çalıştıran üyem var. Başedemedi bunlarla. At etinden sucuk yapılıyor hala. Fındık kabuğundan çikolata yapanlar var. Her türlü imalat var burada'' dedi.
Açıklamaları sırasında TÜSİAD'ı da eleştiren Yıldırım, kendilerinden beklenen misyonu yerine getirmediklerini savundu, ''Tamamen çıkar kavgası içinde oldu'' görüşünü savundu.
Bu arada, Mehmet Yıldırım'ın 1995-2003 yılları arasında yaptığı açıklamalar, ''Ne Söyledik, Neden Söyledik?'' başlığıyla kitaplaştırıldı.