06.07.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:
FELAT BOZARSLAN Diyarbakır DHA
Diyarbakır Cumhuriyet Savcısı Osman Coşkun’un, 20 Eylül 1992 tarihinde yazar Musa Anter’in öldürülmesi, Orhan Miroğlu’nun ise yaralanmasına ilişkin hazırladığı iddianame, 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İddianamede, olayla ilgili geçen yıl Şırnak’ın Kumçatı beldesi’nde yakalanarak sevk edildiği mahkemece tutuklanan Hamit Yıldırım, ’Yeşil’ kod adlı Mahmut Yıldırım, hakkında yakalama kararı bulunan Aziz Turan (Abdulkadir Aygan) ve Savaş Gevrekçi sanık olarak yer aldı. İddianamede sanıklar hakkında, ’Taammüden adam öldürmekten’ ağırlaştırılmış ömür boyu, ’Halkı isyana ve birbirini öldürmeye teşvikten’ de 20 yıla kadar hapis cezası istendi. İddianamede yazar Musa Anter maktül, Orhan Miroğlu ise mağdur olarak yer aldı.
Bir numaralı şüpheli Yeşil
İddianamede, ’Yeşil’ kod adlı Mahmut Yıldırım 1 numaralı şüpheli olarak yer aldı. 28 Mart 2012 tarihinde hakkında yakalama kararı çıkarılan Yıldırım’ın, Bingöl’ün Solhan İlçesi’ne bağlı Yenidal Köyü’nde ikamet ettiği belirtildi. İddianamede deliller arasında Jandarma Genel Komutanlığı’nın JİTEM’in kuruluşu, işleyişi, görevlileri hakkındaki yazısının da bulunduğu belirtildi.
İddianamedenin giriş kısmında “JİTEM’in kuruluşu ve yapısı” başlığı altında Jandarma Genel Komutanlığı’nın 2012 yılında gönderdiği yazıya yer verildi. Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığı’nın 1987 tarihinde, İçişleri Bakanı onayıyla kurulduğu belirtilen iddianamede, yapının 1988 yılında güçlendirilerek isminin ’Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele Grup Komutanlığı’ olarak değiştirildiği belirtildi. İddianamede, 1990 yılında İstihbarat Grup Komutanlığı olarak Ankara, İzmir, Diyarbakır ve Van’da toplam 4 grubun Genelkurmay oluruyla kurulduğu belirtildi. Güçlendirilme ve isim değişikliğinin geçici görev ve deneme şartıyla yapıldığı bildirilen iddianamede, “Mayıs 1990’da geçici ve deneme maksatlı başlatılan uygulamaya son verilerek 30 Kasım 1997’ye kadar görev yapan bu yeni yapının teşkil edildiği” ifadeleri kullanıldı.
İşkenceye sınırsız
Aygan, “Sorgu odasındaki herkes işkenceye katılmak zorundadır. Orada duygusallığa yer yoktur. İşkence yapmayan personele şüphe ile bakılır. Sorguda işkence sınırsızdır. Bilgi alındıktan sonra infaz edilirdi” dedi.
Savcı: JİTEM suç örgütüdür
İddianamede Yargıtay 8’inci Ceza Dairesi’nin Susurluk sanıklarıyla ilgili verdiği karara atıf yapan Savcı Osman Coşkun şunları kaydetti:
“Örgütlenmenin suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve bu örgüte üye olma suçlarını oluşturduğu sonucuna varılmıştır. JİTEM adı altında teşkil edilen suç örgütünün, yasadışı faaliyetlerini Susurluk’ta meydana gelen kazadan sonra azalttığı, şüphelilerin Diyarbakır’daki görevlerinin sona ermesi ile örgütle bağlantılarının kesilmesi nedeniyle bu suç yönünden eylemlerinin zaman aşımına uğramış olması nedeniyle ek kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir.”
PKK, Anter’den 20 milyon TL istedi
Savcı PKK’nın Musa Anter’den vergi istediğini ve tehdit edildiğini belirtti. Anter’in evlatlık olarak aldığı Süphan Mete’nin otopsi sırasında verdiği ifade de iddianamede yer aldı. Mete, 1995 yılında verdiği ifadede, Musa Anter’in OHAL Bölge Valisi Hayri Kozakçıoğlu ile alkol alması, Nevruz’da ateş yakarak askerler ile birlikte ateşin üzerinden atlaması nedeniyle PKK tarafından suçlandığını söyledi. PKK’nın Anter’den yardım adı altında 5 milyon TL istediğini belirten Süphan Mete, bu parayı ödememesi üzerine cezalı olarak daha sonra kendisinden 20 milyon TL istendiğini söyledi.