Gündem Kadına şiddete cep telefonlu takip

Kadına şiddete cep telefonlu takip

11.01.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:

Evden uzaklaştırma cezası alan erkeğin elektronik kelepçeyle izlenmesi uygulamasından vazgeçen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, şiddete uğrayan kadının cep telefonuyla izlenmesine karar verdi

Kadına şiddete cep telefonlu takip

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Kadın ve Aile Bireylerinin Şiddetten Korunmasına Dair Kanun Tasarısı’nda şiddete uğrayan kadının hangi yöntemle teknik takibe alınacağını netleştirdi. Almanya, Avusturya, İspanya gibi ülkelerde uygulanan yöntemleri detaylı şekilde inceleyen bakanlık, Türkiye’de ‘takip’ için en uygun sistemin “Avusturya modeli” olduğuna karar verdi.
Takip için “Avusturya modeli”ne karar veren bakanlık, evden uzaklaştırma cezası alan erkeğin “elektronik kelepçe”yle izlenmesinden vazgeçti, bunun yerine “cep telefonuyla takip” sistemi uygulanacak. Buna göre, şiddet gören kadına koruma kararı çıktıktan sonra bir GSM hattı verilecek. Kadının, şiddete uğrama riskiyle karşı karşıya kaldığında, telefondaki “acil arama” tuşuna basması yeterli olacak. Böylece kadının telefonda “durumunu” anlatmasına gerek kalmadan, Emniyet bünyesinde kurulacak büro devreye girecek ve polis en kısa sürede kadının yanına ulaşacak.

Tasarı STK’ların önünde
Bakan Fatma Şahin, yarın kadın sivil toplum örgütleriyle yeniden bir araya gelerek, geçen haftalarda evli olmayan kadınlarla ilgili koruma kararı verilmesi konusunda teknik sıkıntılar olduğu gerekçesiyle Bakanlar Kurulu’ndan dönen tasarıya son şeklini verecek. Tasarının 8 Mart’ta kutlanacak Dünya Kadınlar Günü’ne kadar yasalaşması bekleniyor. STK’lar, yarın yapılacak toplantıda yasa için yeni önerilerde bulunacak.

‘Tüm kadınlar’ vurgusu
Toplantıda STK’lar, Kadın ve Aile Bireylerinin Şiddetten Korunmasına Dair Kanun Tasarısı’nın “Amaç ve Kapsam” bölümünden çıkarılan, “yakın ilişki içerisinde yaşayan” ifadesinin yerine, CEDAW Sözleşmesi’nde yer alan “Medeni durumlarına bakılmaksızın tüm kadınlar” ifadesinin kullanılmasını isteyecek.
Tasarının lezbiyenler, biseksüel ve transseksüel kadınlar ile seks işçisi kadınları da kapsaması gerektiği belirtilecek. Ayrıca tasarının “gerekçeler” kısmında Türkiye’nin kadına şiddetle ilgili olarak imzaladığı tüm uluslararası sözleşmelere atıfta bulunulması talep edilecek.