Kanlı olaylar TUSHAD’ın eseri

Malatya Zirve Yayınevi’ne düzenlenen, 3 yayınevi çalışanının öldürüldüğü kanlı baskından 5 yıl sonra Malatya Başsavcılığı’nca hazırlanan ek iddianamede, yakın tarihteki kanlı olaylarla ilgili şaşırtıcı iddialarda bulunuldu. İddianamede, TSK bünyesinde kurulan Türkiye Ulusal Stratejiler ve Hareket Dairesi’nin (TUSHAD) bünyesinde JİTEM’in yanı sıra siyah ve beyaz kuvvetlerin bulunduğu belirtilerek, darbelerin, Rahip Santoro, Hrant Dink ve Zirve Katliamı’nın bu birimlerce gerçekleştirildiği öne sürüldü. İddianamede, cinayetlerin Ak Parti ve Fethullah Gülen’i hedef aldığı da öne sürüldü.
İddianamede, TUSHAD’ın yapısı bazı ifade ve belgelere dayanılarak geniş biçimde aktırılırken, Rahip Santoro, Dink ve Zirve Yayınevi cinayetlerinin TUSHAD ve Ergenekon’un koordinasyonunda işlendiği öne sürüldü. Bu yolla, cinayetlerin Ak Parti’nin üzerine yıkılmak istendiği ileri sürülen iddianemede şöyle denildi:
“Amacın, AKP iktidarını sanki Hıristiyan düşmanlığı ve katliamı yapıyor, ileri demokrasi istemiyormuş gibi göstererek dış ülkelerdeki güvenilirliğini ortadan kaldırmak, halk nezdindeki desteğini bitirmek, Uluslararası Af Örgütü’nü harekete geçirerek Türkiye’de azınlıklara yönelik suikastler ve jenosit (soykırım) yapılıyor izlenimi vermek olduğu anlaşılmıştır.”
İddianamede, cinayetlerin bir diğer hedefinin de Fethullah Gülen cemaatinin olduğu, cinayetlerin cemaatin üzerine yıkılarak, “McCarthy’cilik yapılmasının amaçlandığı öne sürüldü. İddianemede özetle şu iddialara yer verildi:

Siyah ve beyaz kuvetlerin görevleri
* 1993’te kurulan TUSHAD’a, Seferberlik Tetkik Kurulu bünyesindeki siyah ve beyaz kuvvetler bağlandı. Özel Kuvvetler Komutanlığı (ÖKK) bünyesinde çalışan TUSHAD, 1995, 99 ve 2004’te üç kez revize edildi. TUSHAD’a bağlı Beyaz Kuvvetler, ÖKK’ya doğrudan hizmet veriyordu. “Kontrespiyonaj” faaliyeti yürüten, bir bölümü sivillerden oluşan birimin operasyonel görevi yok.
* Siyah Kuvvetler ise ÖKK’nın operasyonel birimi olarak çalışıyor, görevleri arasında toplumun farklı kesimlerini karşı karşıya getirmek de bulunuyordu. 1990’lardaki siyasal cinayetler bu birim tarafından işlendi.
* JİTEM operasyonel bakımdan TUSHAD’a bağlı. JİTEM toplumsal olaylar çıkartmakla değil, infazlarla görevliydi. Toplumsal olayları çıkartan siyah ve beyaz kuvvetler, askeri darbelerin de sorumlusu.

Sanık papazın ifadesi
Birimin kurucusunun Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından emekli orgeneral Hurşit Tolon olduğu da ileri sürülen iddianamede, sanıklardan Tarsus Protestan Kilisesi eski Başpapazı olan ancak 2008’de JİTEM’e çalıştığı anlaşılan İlker Çınar’ın ifadesine yer verildi. TUSHAD’a bağlı çalıştığını öne süren Çınar da şu iddialarda bulundu:
* Ahmet Taner Kışlalı, Bahriye Üçok, Uğur Mumcu, Muammer Aksoy, Gaffar Okkan gibi siyasi cinayetler TUSHAD tarafından siyah kuvvetlere işletildi. Eski Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis ve 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal da suikast sonucu öldürüldü. Turgut Özal’a kalp krizi geçirmesine neden olacak ilaçlar verildi.
* Misyonerlik eğitimi aldım ve TUSHAD’ın talimatıyla misyonerlerin arasına girdim. 2005’ten itibaren bu kez misyonerlik karşıtı kampanyaya katıldım. Diyanet’in ve üniversitelerin misyonerlik karşıtı konferanslarına katıldım.
* Çınar, Zirve katliamı ve Ankara Kumrular Sokak’taki bombalı saldırının Emniyet Teftiş kurulu Başkanı Ramazan Akyürek’e yıkılmaya çalışıldığını ileri sürdü.