10.01.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:
GÖKHAN KARAKAŞ
Türkiye Taş Kömürü Kurumu’nun Kozlu Müessesesi’nde çalışan taşeron işçilerden biri Hüseyin Koca... Kozlu’da 1983 yılında 10 kişinin hayatını kaybettiği grizu patlaması sonucu meydana gelen göçükte babası Hasan Koca’yı kaybetti. Tam 30 yıl sonra ağabeyi Yüksel Koca (41) aynı kaderin kurbanı oldu. Yüksel Koca, önceki gün yine Kozlu’daki madende göçük altında kaldı. Yüksel Koca’nın cenazesi hala bulunamadı. Ağabeyi gibi taşeron işçi olarak Kozlu’da çalışan Hüseyin Koca ise taşeron işçileri ölüme götüren süreci Milliyet’e anlattı. Taşeron işçilerin aldığı ücretin kazdıkları metreyle orantılı olduğunu belirten Hüseyin Koca, “Önden giden taşeronun tüm araç gereci eskidir. Gaz dedektörlerimiz zamanında değiştirilmez. Çizmemizi, toz maskemizi bile kendimiz alırız. Ne kadar çok kazarsak o kadar çok kazanırız’ diye riskler düşünülmez. Babam 1983’te bu madende öldü. Ağabeyim babamın yerine geçti, o da öldü. Bu insanlık dışı düzende çalışmayacağım. Benim için madencilik bitti” dedi.
Zonguldak Kozlu’daki 8 işçinin ölümüne neden olan maden faciasında en büyük acıyı yaşayanlardan biri de geçimlerini ‘kara elmas’la sağlayan Koca ailesi oldu. Babalarını 1983 yılında madende yaşanan göçükte yitiren Yüksel ve Hüseyin Koca kardeşler kaderlerine direnerek inşaatlarda çalışmayı denediler önce. Ancak işleri umdukları gibi gitmedi. İnşaat sektöründe iş bulamayınca tek şansları babalarını kendilerinden alan madendi. Ekmek parası için indiler madene. Ama acı kader bir kez daha tecelli etti Koca ailesi için. Pazartesi günü yaşanan göçük Koca ailesinin bir ferdinin daha sonu oldu. Maden, aileden bir canı daha kopardı.
‘İhmal yüzünden oldu’
Ağabeyi Yüksel Koca’yı (41) göçükte yitiren Hüseyin Koca (33) ise göçüğün taşeron düzenindeki eksik ve ihmallerden kaynaklandığını söyledi. Ağabeyinin sabah vardiyasında kendisinin ise öğle vardiyasında aynı madende çalıştığını anlatan Koca, “Asgari ücretin yanında açtığımız galeri oranında para kazanıyoruz. Ne kadar fazla ilerlersek o kadar fazla para alıyorduk. Bu nedenle güvenlik önlemlerine pek dikkat edilmiyordu” dedi.
Taşeron firmada oldukları için eskimiş gaz ölçüm cihazları kullandıklarını ve her an ölümle karşılaşacakları gerçeğini bildiklerini söyleyen Koca, “Buranın insanı madenci olmayı daha doğarken yazılı kaderi olarak kabul ettiği için kimse ses çıkartmaz. Taşeron işçi hep ihmal edilen olur. Önden giden taşeronun tüm araç gereci eskidir. Gaz dedektörlerimiz zamanında değiştirilmez, çizmemizi, toz maskemizi bile kendimiz alırız. Çünkü şirkete söylesek almazlar. Üstelik düzenli ödeme yapmazlar. Maaşlarımızı gecikmeli alırız. Ben burada 33 yaşındayken babamı kaybettim. Ağabeyim babamın yerine geçti, o da öldü. Bu insanlık dışı düzende artık çalışmayacağım. Benim için madencilik bitti” diye konuştu.
Çelik: Kapattıracak bulgu yok
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Zonguldak’ta meydana gelen maden kazasına ilişkin şunları söyledi: “En kısa süre içerisinde aksaklığın nereden kaynaklandığı konusunda bir neticeye ulaşılacağı inancındayız. Tespitlerimizde işletmeyi kapattıracak, kapatmasını gerekli kılacak bir bulgu yok. Fakat kaza, olayın oluşuna bakıldığında, neden kaynaklanır konusunun araştırmasıyla ilgili idari ve adli soruşturmalarla ortaya çıkartılacaktır.”
‘Aklım gitmiyor’
Ağabeyi Yüksel Koca’nın (sağda) madenciliği bırakmak istediğini anlatan Hüseyin Koca, “Babam gibi madende ölmekten korkuyorduk. Abim son günlerinde ailemizle daha çok vakit geçirmek istiyor sanki başına gelecekleri biliyordu. Bir gün önce bana ‘Bedenim madene gidiyor ama aklım gitmiyor. Uygun bir vakitte bırakalım’ demişti” dedi.
‘YOLLAMA BENİ!’
Yüksel Koca’nın eşi Arife Koca, “Eşim o gün işe gitmek istemiyordu, ‘Yollama beni’ dedi. İşinden geri kalmaması için gönderdim. Sanki başına geleceği biliyordu” diyerek gözyaşlarına boğuldu.
Koca’nın annesi Hayriye Koca ise, “Oğlum babasını kaybettiğimizde 12 yaşındaydı. Bundan dolayı ocağa girmek istemiyordu. Ancak yaşam şartları nedeniyle başladı. Asgari ücretle oraya inilir mi? Bu ocağa 2 ay önce işçilerin girmemesi konusunda uyarı yapıldığını biliyoruz” diye konuştu.