Gündem Karakeçili yörük köyünde hüzün

Karakeçili yörük köyünde hüzün

15.08.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:

Bodrum’un yüksek tepelerindeki Karakeçili yörüklerin köyü Gökbel’de yangınlardan sonra hüzünlü bekleyiş var. Köylüler, “Evimiz’yanmadı ama yuvamız olan ormanımız yandı’ diye üzülüyor

Karakeçili yörük köyünde hüzün

Gökhan Karakaş -  Bodrum’un Mazı Mahallesi’nde etkisini hiç yitirmeden diğer bölgelere sıçrayan orman yangınında zarar gören bir diğer bölge Karakeçili yörüklerin dağ köyü Gökbel. Köydeki fıstık çamları ve zeytin ağaçları tamamen yok oldu. Ören ve Milas istikametine ilerleyen alevler Kemerköy Termik Santrali’nin çalışmalarını durdururken yakınındaki yerleşim alanlarının da boşaltılmasına yol açtı. Bodrum Yarımadası’nın en yüksek noktalarından birinde yer alan Karakeçili yörüklerinin dağ köyü Gökbel’de yaşayanlar, Mazı ile Çökertme arasında olmasına rağmen seslerini duyuramadıkları için fıstık çamları ve zeytin ağaçlarının tamamen yok olduğunu belirtti.

Haberin Devamı

Dağ köyünde hüzün var

Geleneklerinde doğayla barışık yaşam olduğunu belirten yörükler, yanan kızılçam ve fıstık çamlarını kendi olanaklarıyla söndürdüklerini ve doğal yaşamın yılanlar ve yaban domuzlarının bölgeyi terk ettiği için büyük zarar gördüğünün altını çizdi.

Bodrum Yarımadası’nın en yüksek dağ köylerinden Gökbel’de yaşayanlar, alevlerin ardından hüzünlü bir bekleyişe başladı. Milas ilçesine bağlı 280 metre yükseklikteki köyde Karakeçili yörükleri yaşıyor. Dört kuşaktır dağ köyünde yaşayan yörükler, 50 yıl önce devlet izniyle diktikleri fıstık çamlarının kızıl çamlarla birlikte yanışını hüzünle izlediklerini belirtiyorlar. Mazı ve Çökertme arasındaki yüksek tepede kaldıkları için  devlet yetkililerinin kendilerini görmezden geldiğini savunan köylüler, yangını kendi imkanlarıyla söndürdüklerini belirtti.

Haberin Devamı

‘Fıstık çamları kül oldu’

Köylülerden Songül Filiz, “Yangın kızıl çamların bulunduğu bölgede başladı. Hemen köyün genç erkekleri harekete geçerek su bidonları ve kazmalarla alevlerin önünde set olmaya çalıştı. Fakat kısa süre içinde köyümüzün sembolü olan fıstık çamlarının bulunduğu bölgeye doğru ilerledi alevler. Bu sırada köyün tüm kadınları genç, yaşlı söndürmeye çalıştık. Bir orman itfaiye ekibi yardıma geldi. Herkes elinden gelini yaptı. İlk anda müdahale edilseydi bu kadar büyümezdi. Gece süren nöbetlerimiz sırasında alevler köyümüze yaklaştı. Köyün gençleri el aletleriyle ormana daldı. Sadece bir tanker ve orman itfaiyesinin yardımıyla söndürmeye çalıştık. Havadan söndürme istedik ama gelmedi. Kızılçamlarımızla birlikte bölgemizi zenginleştiren ve arılarımız için gerekli fıstık çamları kül oldu. Çok üzgünüz” dedi.

‘Canımıza bir şey olmadı şükür ama canımız yandı’

Çocukluğunda dikilen fıstık çamlarının yanmasına engel olamadığını söyleyen Mehmet Karaaslan ise, göçerlik geleneğinde doğayı tüm canlılarıyla çok sevmek olduğunu belirtirken yaşam kaynakları olan zeytin bahçelerinin de yandığını söyledi. Karaaslan, “Evimiz yanmadı ama yuvamız olan ormanımız yandı. Canımıza bir şey olmadı şükür ama canımız yandı. Yaban domuzları, tilkiler nereye gelecek artık? Fıstık çamlarını kurtaramadık oysa bu ağaçlar bizim hem geçmişimiz hem geleceğimizdi” dedi.

Haberin Devamı

Karakeçili yörük köyünde hüzün

Günlerce süren yangında sadece ağaçlar değil, ormanda yaşayan tüm canlılar da yok oldu.

BİTTİ