Gündem Kazanamadığı maraton yok!

Kazanamadığı maraton yok!

11.10.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:

21 yıldır Türkiyede yaşayan Tatar kökenli Rus vatandaşı Rezeda Gallyamova, katıldığı tüm maratonlarda birinci gelerek yakaladığı başarıyla dikkat çekiyor. Rus sporcu, klasman birincisi olamadığı yarışlarda ise yaş kategorisinde zirveye çıktığını ifade ediyor...

Kazanamadığı maraton yok

47 yaşındaki Rezeda Gallyamova, 21 yıldır yaşadığı Türkiye’de katıldığı neredeyse tüm maratonlarda birinci gelerek yakaladığı başarıyla dikkat çekiyor. Milli sporcuların da yer aldığı müsabakaları, kazanamadığı tek yarışlar olarak nitelendiren Rus sporcu, klasman birincisi olamadığı yarışlarda ise yaş kategorisinde zirveye çıktığını belirtiyor.

Rezeda Gallyamova’nın hikayesi 1999’da Türkiye’ye gelmesiyle başladı. Aslen bir çocuk doktoru olmasına karşın gerçek mesleğini burada icra etmedi, ülkedeki ilk yıllarında kendi deyimiyle bavul ticareti yaptı.

Kendisini Tatar kökenli bir Rus, memleketini Ekaterinburg olarak tanımlıyor Gallyamova… Profesyonel atlet olmasa da üniversite takımında koştuğunu, ancak sonrasında koşuculuğa belirli dönemlerde aralar verdiğini söylüyor. Uzun maraton koşuculuğuna ise Türkiye’ye geldikten sonra merak sarmış. Bu merakının uyanmasında gündelik yaşantısındaki sıradan bir pratiğin etkisi olduğunu itiraf ediyor:

“Çatalca’da büyük bir çiftliğim, altı tane köpeğim var. Her gün sabah ve akşam onları mutlaka gezdiririm. Tasmasız özgürce gezen köpekler ile ara ara da koşarak gezinti yapıyorum. Tabii dolandığımız yer asfalt ya da beton değil, bildiğiniz toprak arazi. Bu arazi koşullarında köpeklerimle olan koşularım, arazide koşmayı benim için cazip hale getirdi. Ultra maratonların doğal parkurundaydım sonuçta.”

Kazanamadığı maraton yok



Köpekleriyle yaptığı koşuları ‘Sekiz senedir mecburen antrenman’ şeklinde tanımlıyor Rezeda Gallyamova: “Sabahları 6.00 gibi kalkıp çiftlikteki hayvanlarımla ilgileniyor, toprakla uğraşıyorum. Günlük işlerim benim için idman yerine geçiyor zaten. Ultra maratoncular için, hiçbir şey yapmasalar bile günde 10-12 saat ayakta durmak bir antrenman olarak kabul ediliyor. Antrenörleri haftada 1-2 kez bunu yaptırıyor. Ben zaten bunu her gün yapıyorum. Gündelik yaşantımın başarımda büyük payı var.”

‘Ne kadar kısa o kadar zor’

“2018’de Frig Ultra Maratonu’nda koştum ve birinci geldim. 54 kilometrelik bu yarış benim, uzun mesafe koşucusu olduğumu, bunlarda başarılı olduğumu anlamamı sağlayan yarış oldu. Kısa mesafeler çok bana göre değil. Benim için yarış ne kadar kısaysa o kadar zor oluyor. Startta bir nefes alıyorsun, finişte veriyorsun, oksijensiz koşuyorsun. Uzun mesafede yarısını vücut ile koşuyorsan, diğer yarısını kafan ile koşuyorsun. En fazla 35 kilometre için antrenman yapılır çünkü vücut o kadar koşuyor. Ondan sonrasını kafayla koşuyorsun.”

Kazanamadığı maraton yok



‘Hindi yetiştirip satıyor, arıcılık yapıyorum’

Çatalca’ya 2012’de taşındığını belirten Rezeda Gallyamova, “Burada hem çiftçilik hem hayvancılık yapıyorum. 100-150 tane hindim var. Bunları besleyip, büyütüp yılbaşı gelince satıyorum. İnek, tavuk, kaz gibi hayvanlara bakıyorum. Arıcılık da yapıyorum. Çatalca’da arıcılık kursuna gittim. Şimdi 2 kovan arım var. Toprağı ekip biçiyorum. Asla fide satın almam. Seram var ve orada tohumdan kendim yetiştiriyorum. Çevredeki komşular da kullanmadıkları arazilerden verdiler, buraları kullanabilirsin dediler. Oraları da kullanıyorum” diyor.

‘Koşmaktan vazgeçmem’

Çok uzun yarışlarda ilginç ve tehlikeli şeylerle karşılaşmanın mümkün olduğuna dikkat çeken Rezeda Gallyamova, “Benim başıma gelmedi ama başka koşucu arkadaşların karşısına ayı çıkmış bir keresinde Uludağ’daki koşu sırasında. Ama bir şey olmamış, yanında yavrusu olmadıkça saldırmazlar zaten. Tabii böyle bir durumla karşılaşmaktan her insan korkar ama karşına ayı çıkarsa da çıkar yapacak bir şey yok, bu yüzden koşmaktan vazgeçmem” ifadelerini kullandı.