GündemKemal Unakıtan "naylon fatura" iddialarını nasıl yanıtladı?

Kemal Unakıtan "naylon fatura" iddialarını nasıl yanıtladı?

18.02.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

Kemal Unakıtan "naylon fatura" iddialarını nasıl yanıtladı?

Kemal Unakıtan naylon fatura iddialarını nasıl yanıtladı

18:15


Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Al Baraka Türk Özel Finans Kurumu Yönetim Kurulu üyesi olduğu 1998'de, ''sahte belge düzenlemek ve alıp kullanmak suretiyle vergi kaçakçılığı suçu işledikleri''ne ilişkin iddiaların doğru olmadığını, yargının kararının da bu yönde olduğunu bildirdi.
Unakatın, CHP Konya Milletvekili Atilla Kart'ın bu konudaki soru önergesini yanıtladı.
Hadisenin yargıda olduğunu hatırlatan Unakıtan, ''yargıya olan saygısı ve hassasiyeti nedeniyle'' sadece konuyla sınırlı kalarak açıklama getirdiğini belirtti.
Unakıtan, olayın aslının, doğrudan şahsını ilgilendirmeyen bir hadise hakkına hazırlanan hatalı, eksik ve yersiz bir raporun ortaya çıkardığı kabul edilmez bir duruma dayandığını savundu. Raporun, hadisede adı geçen bazı isimlerin aktüel olması nedeniyle gerekli inceleme yapılması yerine, sorumluluk oluşturma maksadıyla olayın yargıya taşınması amacı doğrultusunda hazırlandığını bildiren Maliye Bakanı, ''Böylece olayın asıl muhatabı olan kişiler yanında, kendisi ile birlikte çok değerli kurum ve şirketlerin yöneticileri hakkında da hiçbir ayırım yapılmadan olayın yargıya taşındığı'' görüşünü dile getirdi.

LEHTE MAHKEME KARARINA RAĞMEN
Unakıtan, soru önergesine yanıtında şunları kaydetti:
''Verginin asıl mükellefi olan Al Baraka Türk Özel Finans Kurumu'ndan edindiğim bilgilere göre, soruda yer alan 1998 yılı KDV'lerine ilişkin tarhiyatın iptali için vergi mahkemesi nezdinde açılan davada; ilgili vergi mahkemesinin vergi ziyanının oluştuğu yönünde somut hiçbir tespitin bulunmadığı, mükellef kurumun bu işlemden dolayı sorumlu tutulamayacağı gerekçesi ile ilgili tarhiyatlar iptal edilmiş, yine aynı vergiler ile ilgili olarak ceza mahkemesinde görülen ceza davasında da sahte bir belge olmadığı gerekçesiyle şahsım dışındaki yönetim kurulu üyeleri hakkında beraat kararı verilmiştir. Görüldüğü üzere, gerek vergi mahkemesi ve gerekse ceza mahkemesi, yaptıkları yargılamada, hadisede kesinlikle sahte bir belge düzenlenmediği sonucuna varmış bulunmaktadırlar. Soru önergesinde yer alan fezleke, yasama dokunulmazlığım nedeni ile yargılanamadığım için hazırlanmıştır.
Ayrıca şu hususu da belirtelim ki, yine asıl mükellef kurumdan öğrendiğime göre, mükellef kurum, tüm haklılığına keza lehe mahkeme kararları almış olmasına karşın artık bu davalarla gündemde olmamak için 4811 Sayılı Kanun hükümlerinden yararlanmak sureti ile kanun gereği yapılması gereken ödemelerin tamamını, üstelik taksit hak ve imkanlarından yararlanmadan peşinen yapmıştır. Esasen haksız ve mesnetsiz bir tarhiyat olması, mahkemenin bu tarhiyatı iptal etmiş olmasına rağmen bir ödeme yapılmış olduğundan, devletin zarara uğratılmasından söz edilmesinin mümkün olmadığı tartışmasızdır.''

KLASİK YÖNETİCİ DEĞİL YÖNETİM KURULU ÜYESİ
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, sözkonusu kurumda ''klasik bir yönetici değil yönetim kurulu üyesi'' olarak görev yaptığını da anımsattı. Bu nedenle, Bankalar Kanunu'na göre kurulan ve faaliyette bulunan, onlarca şubesi ile binlerce işlem gerçekleştiren bir kurumun günlük rutin ve mutat işlemleri hakkında ''sadece yönetim kurulu üyesi olarak bilgi sahibi olamayacağının açık ve kesin olduğunu'' kaydeden Unakıtan, şu görüşleri dile getirdi:
''İddia edilen hadise kesinlikle gerçek olmamakla birlikte, bu tür bir belgeyi işlemlerinde kullanan bir bankanın ya da görevlisinin bilmeden kullandığı bu belge nedeni ile cezalandırılmasının hukuku uygun olduğunu savunmanın da mümkün olmayacağı, yine hukukun genel ilkesidir. Kasten suç işleyenler ile bir şekilde bilmeden bir belgeyi kullananları aynı kefeye koymanın da çağdaş ve gelişmiş bir ülke hukukunda savunulacak bir husus olmadığı açıktır.''

İDDİALAR NE?
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin hazırlanan ve halen Karma Komisyon'da bulunan fezlekeyi oluşturan iddianamede, Al Baraka Türk Özel Finans Kurumu A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi olduğu 1998 yılında, Orhan Aslıtürk ve Muhammet Ciğer tarafından kurulan 7 paravan şirket ile fatura alışverişi yapıldığı iddia ediliyor.
Unakıtan ve şirketin diğer 6 yöneticisinin gerçek mal alışlarıyla ilgili olmaksızın fatura alıp, fatura içeriği, cins ve miktarlarda değişiklik yapmaksızın aynı tutarla yurt dışına sahte satış faturaları düzenledikleri ve bu suretle sahte belge düzenlemek, sahte belge alıp kullanmak suretiyle vergi kaçakçılığı suçunu işledikleri iddiasına yer veriliyor. İddianamede, Hazine'nin 1 trilyon 773 milyar 344 milyon 248 bin 964 lira KDV zararının doğduğu, bu zarara ayrı ayrı kaçakçılık cezası ve usulsüzlük cezası uygulanması gerektiği görüşüne yer veriliyor.

KEŞFETYENİ
Görenler babasının kopyası diyor! İşte Can'ın son hali
Görenler babasının kopyası diyor! İşte Can'ın son hali

Cadde | 01.05.2025 - 09:28

Mehmet Aslantuğ’un oğlu Can Aslantuğ babasının boyunu geçti. Son halini görenler babasının gençliği diyor..

Yazarlar