Kimler geldi kimler geçti

“İstasyon berberi” lakaplı Cavit Durukan da onlardan biri. Yedikule Tren İstasyonu’nun karşısındaki dükkânında meslekteki 54 yılını geride bırakmış. Yıllarını geçirdiği berber dükkânı, istasyonun nostaljik havasını içinde barındıran bir zaman tüneli sanki. İçinde çelik usturalar, bileme kayışları, el saç kesme makineleri ve dahası...

Hey gidi günler hey

İstanbul’un tarihi semti Yedikule’nin en eski esnaflarından 71 yaşındaki Cavit usta, 1972’de açtığı dükkânında dönemin nostaljik havasını yaşatmaya çalıştığını söylüyor. Mesleğini büyük bir aşkla yaptığı gözlerinden okunan istasyon berberinin dükkânındaki eski berber koltuğu da dikkati çekiyor. Yedikule Tren İstasyonu’nun açık olduğu dönemde tren yolu işçileri ve memurlarını tıraş ettiğini anlatan Cavit usta şunları söyledi: “O dönemler demir yollarının çok kalabalık bir kadrosu vardı. Memurlar, işçiler, yolcular ...Sabah dükkanımı açtığımdan itibaren gece yarısına kadar aralıksız çalışırdım. Öyle ki öğle yemeği yemeye fırsat bulamazdım. Öğle ve akşam paydosundan sonra yemeğini yiyenler direkt bana gelip sıra beklerdi. O zamanlar gençtim,
enerjim vardı. Bazı müşterilerim yanında sazını getiriyordu. Sazlı sözlü güzel anlar yaşıyorduk. Ama maalesef bugün günde dört kişi tıraş ediyorsam ‘bereket versin’ diyorum.”

Duvarda vesikalıklar

Berber dükkânlarının yerini kuaför tabelalarının aldığını, tek amacının eskileri yâd etmek olduğunu vurgulayan Durukan, dükkânının bir köşesine tıraş ettiği kişilerin vesikalık fotoğraflarını çerçeveletip asmış. Vesikalıkları gösterirken “Buradakilerin kimisi rahmetli oldu, kimisi hâlâ dostum, arkadaşım” dedi.

Şoray hayranı

Cavit Durukan’ın dükkânında hayranı olduğu Türkan Şoray’ın fotoğrafları yer alıyor. Durukan bir anısını anlattı: “Türkan Şoray 10 yıl önce film çekimi için istasyona geldi. Kendisinden 50 sene önceki fotoğrafının imzasını yenilenmesini rica ettim. Fotoğrafını görünce ‘Bunca yıl saklamanız beni mutlu etti. Bu orijinal olarak sizde kalsın, ben size başka bir fotoğrafımı imzalayıp göndereceğim’ dedi.”