Gündem Kıyamete sürüklenen insanlık için son şans Glasgow!

Kıyamete sürüklenen insanlık için son şans Glasgow!

31.10.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:

Dünyanın en tehlikeli küresel ısınma ve iklim kriziyle karşı karşıya kaldığı bir dönemden geçiyoruz. İklim değişikliğinin etkileri tüm dünyada sel, yangın, fırtına ve kuraklık gibi doğal afetlerle yaşanırken, bugün İskoçya’nın Glasgow kentinde başlayacak olan ‘COP26’ olarak anılan BM 26. İklim Değişikliği Konferansı’nda alınacak kararlar belki de ‘son umut’ olacak

Kıyamete sürüklenen insanlık için son şans Glasgow

Fatma G. Kabasakallı  - İklim krizi, bir süredir tüm dünyada gündemin üst sıralarında yerini almışken, geçen yıl yapılması planlanan ancak pandemi nedeniyle bu yıla ertelenen “BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 26. Taraflar Konferansı (COP26)”  İskoçya’nın Glasgow kentinde bugün başlıyor. Kasımın 12’sine kadar sürecek  konferansta, iklim değişikliğiyle mücadelede dünya liderlerinin taahhütlerinin gündeme gelmesi ve çok önemli kararların alınması bekleniyor. Türkiye’nin bu konferansa ilk kez Paris İklim Anlaşması’nı onaylamış bir ülke olarak katılacak olması da dikkat çekiyor. Konferansta alınacak kararlar ve ülkelerin vereceği taahhütler, ülke ekonomilerinde, şirketlerde olduğu kadar günlük hayatımızda da değişimler yaratmaya aday. Zira ülkelerin iklim krizine karşı alacağı politik kararlar ve uygulamalar, kullandığımız araçlardan, yakıtlara, evlerimizin yalıtımına kadar pek çok şeyi etkileyecek, yeni bir ekonomik ve toplumsal dönüşüm yaşatacak. 

Haberin Devamı

ÇABALAR YETERSİZ

Geçen aylarda Avrupa ve Türkiye başta olmak üzere, sel, yangın gibi doğal afetlerdeki artışın arkasında küresel ısınmanın olduğu artık bilimsel açıdan da kabul görmüş bir gerçek. Konferansın temel aldığı ve BM’nin ağustos ayında yayımladığı “Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli”nin iklim değişikliğine yönelik değerlendirme raporu (IPCC) da iki önemli noktayı tartışmaya kapattı: Birincisi, küresel sıcaklığın öngörülenden 10 yıl önce yani 2030’a kadar 1.5 derece artacağı; ikincisi de bilim adamlarının, emisyonlardaki artışın sebep olduğu iklim değişikliğinin “insan ürünü” olduğunu açıkça kabul etmiş olması. COP26’nın temel aldığı IPCC raporuna göre, küresel ısınmanın "korkunç sonuçları”nı yaşamaya başladık ve gelecek yıllarda bu giderek daha belirgin hale gelecek. Bununla birlikte, iklim değişimine karşı gösterilen çabalar da küresel ısınmayı 1.5 derecede sınırlama konusunda yetersiz kalıyor.

Haberin Devamı

GÜNDEM NE OLACAK?

ABD’yi Paris İklim Anlaşması’ndan çıkaran Donald Trump’ın ardından Joe Biden’ın bu anlaşmaya tekrar geri dönmesi ve net sıfır karbon taahhütlerini açıklaması, COP26 öncesindeki en önemli gelişmelerden biri oldu. Çin’in kömür yatırımlarını azaltma hedefi, Suudi Arabistan’ın 2060 için net sıfır emisyon hedefi koyması ve Türkiye’nin Paris Anlaşması’nı onaylaması gibi gelişmeler de COP26 için heyecan yarattı. Dünyanın “en iyi son şansı” olarak değerlendirilen Glasgow’daki COP26 Konferansı’nda 200 ülkeden 2030 yılına kadar yaydıkları emisyonları azaltma planlarını sunmaları bekleniyor. Nitekim bu ülkeler 2015’de küresel ısınmayı sanayileşme öncesi sevilere kıyasla 2 derecenin, hatta mümkünse 1.5 derecenin altında tutma hedefini gerçekleştirmek için değişiklikler yapma konusunda anlaşmıştı. Bu yüzden, Paris Anlaşması’na taraf ülkelerin 2050 yılında net sıfır emisyon salımına ulaşmak için ciddi düzeyde emisyon azaltımına gitmesi gerekiyor. Konferansa 120’nin üzerinde ülke liderinin katılımı beklenirken, dünya liderleri zirvesinin ardından yeşil ulaşımdan, doğayı korumaya kadar her gün farklı bir konu ele alınacak. 4 Kasım Dünya Enerji Günü’nde ise BM İklim Değişikliği Konferansı Başkanı, İngiliz politikacı Alok Sharma “Kömürü tarih yapalım” çağrısında bulunacak, 10 Kasım Ulaştırma Günü’nde de elektrikli araçlar konusuna odaklanılacak. Konferansın duyurulan diğer gündem maddeleri arasında elektrikli araçlara geçişin hızlandırılması, daha az ağaç kesilmesi, kıyı savunma sistemlerinin teşviki gibi iklim değişikliğinin etkilerinden insanların nasıl korunacağına yönelik uygulamalar da yer alıyor.

Haberin Devamı

Kıyamete sürüklenen insanlık için son şans Glasgow

KARARLAR OY BİRLİĞİYLE ALINIYOR

COP26 Konferansı’nda teknik olsa da atılacak en önemli somut adımlardan biri, Paris İklim Anlaşması’nın nasıl uygulanacağını belirleyen kuralların tanımlanması ve onaylanması olacak. İklim konferanslarının en önemli, belki de en zorlayıcı özelliklerinden biri, her kararın oy birliğiyle alınması gerekliliği ve her bir ülkenin vetosunun bile sunulan girişimi engelleme gücüne sahip olması. Nitekim önceki konferanslarda Avustralya ve Rusya gibi fosil yakıt üreticisi ülkeler bazı kararları veto etmişti. Öte yandan resmi müzakereler, COP26 Konferansı’nın en kritik sürecini oluşturuyor. Tüm dünyayı 2050’de sıfır emisyon hedefine ulaştırmak için yürütülen müzakerelerin yanı sıra, gelişmiş ülkelere, 2015’te taahhüt ettikleri 100 milyar dolarlık fonu hayata geçirmeleri çağrısı yapılması bekleniyor. Ancak küresel pandemi ve yükselen enerji fiyatlarıyla yüksek enflasyona açık hale gelen ülkelerin, bu sözü yerine getirmelerine şüpheyle bakılıyor. COP26’dan somut sonuç çıkmayacağı beklentisinin yanında, bugüne kadar somut adım atmada çekimser kalan ülkelerin, bu tavırlarının süreceği eleştirileri de yapılıyor.

Haberin Devamı

İKLİM KRİZİNE KARŞI NÜKLEER ENERJİ

Her ne kadar COP26 öncesi Avrupa, ABD ve Çin gibi ülkeler emisyon azaltım taahhütlerini kamuoyuyla paylaşmış olsa da konferansta, ülkelerin emisyon azaltımı konusundaki ulusal katkı beyanlarını güncellemeleri bekleniyor. Özellikle de kömür kullanımını azaltan, yenilenebilir enerji kullanımını artıran ve elektrikli araçlara geçiş stratejilerini de içeren taahhütlerini nasıl gerçekleştireceklerini anlatmaları bekleniyor.
Bununla birlikte konferansın iklim krizine karşı Fransa’nın başını çektiği nükleer enerji savunucuları için de bir fırsat olacağı görüşü hakim. Nitekim Microsoft’un kurucusu ABD’li yatırımcı Bill Gates de iklim değişikliği ve yüksek enerji fiyatlarıyla mücadele için daha fazla nükleer enerji kullanılması gerektiğini savundu. Alman medyasına konuşan Gates, nükleer enerji santrallerinin kapatılmasının temel enerji güvenliği ve uygun fiyatların sağlanmasını güçleştirdiğini belirtti. Gates, doğal gaz santrallerinin kurulmasına şüpheyle yaklaştığını da ifade etti. Rusya’nın BM Daimi Temsilcisi Vassily Nebenzia da, iklim değişikliğiyle mücadelede “atom enerjisi” (nükleer enerji) kullanılması önerisinde bulundu.

Haberin Devamı

ÜNLÜ İSİMLER DE GLASGOW’DA

İskoçya’nın en büyük kenti olan Glasgow’daki konferansa yaklaşık 30 bin kişinin katılması bekleniyor. Kentteki güvenlik önlemleri en yüksek düzeye çıkartılırken, konferans boyunca her gün yaklaşık 10 bin polisin görevlendirileceği belirtiliyor. Dünyaca ünlü çevreci aktivist Greta Thunberg’in de protestolara katılması beklenirken, İngiliz çevreci ve belgesel yapımcısı Sir David Attenborough’un da konferansa katılacağı, Hollywood yıldızı Matt Damon’un bir konuşma yapacağı belirtildi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in etkinliğe katılmayacağı belirtilirken, Çinli lider Şi Cinping’in ise çevrimiçi katılacağı kaydedildi.

Kıyamete sürüklenen insanlık için son şans Glasgow

PROTESTOLARLA BASKI YARATACAKLAR

Bugüne kadar farklı ülkelerde düzenlenen BM iklim konferanslarının vazgeçilmezlerinden biri de iklim aktivistleri ve sivil toplum kuruluşlarının düzenlediği protestolar. Ülkelerin İklim Konferansı’ndaki kararlarını etkileme konusunda önemli bir baskı unsuru olmayı başaran protestoların, Glasgow’da da etkili olması bekleniyor. Protestoların en yoğunlaşması beklenen tarih ise Küresel İklim Adaleti Günü olarak kabul edilen 6 Kasım.

“COP26 Koalisyonu” adı altında buluşan yaklaşık 100 kuruluşun ve 100 bin kişinin katılması beklenen gösterilere tüm dünyadan katılım olması bekleniyor. “Yok  Oluş İsyanı” (Extinction Rebellion) adlı çevreci grubun, bugüne kadar olduğu gibi bu yıl da “şiddet içermeyen” dikkat çekici protestolara imza atacağı tahmin ediliyor.

Öte yandan İngiltere’de son dönemde eylemleriyle gündeme gelen çevreci aktivist grup “Insulate Britian”ın da konferans boyunca, özellikle trafiği ve yolları ilgi çekici yöntemlerle kapatma gösterilerini yapması bekleniyor. Geçen aylarda düzenledikleri bir eylemde, protestoculardan bazıları, kapattıkları yollarda gözaltına alınmamak için ellerini yapıştırıcıyla yollara yapıştırmıştı. GreenPeace de COP26’dan somut sonuç çıkması için protesto gösterileri yapacak.

TÜRKİYE’DEN İLK ADIMLAR

Türkiye’nin COP26’ya ilk kez “Paris Anlaşması’nın imzalayıcısı ve tarafı olarak” katılması büyük önem taşıyor. Bu kapsamda attığı ilk adımlarından biri de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın adını “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı” olarak değiştirmek oldu. Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesindeki Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlandı. Ayrıca Bakanlık bünyesinde İklim Değişikliği Başkanlığı da kuruldu.

Türkiye’nin iklim krizine karşı çalışmaları için birkaç kalkınma bankasından fon aldığı da konuşuluyor. Diğer yandan, Türkiye’nin, gelişmiş ülkeler kategorisi olarak bilinen “Ek-1”den çıkmaya ilişkin talebini geri çektiği ve bu konuda bir müzakere olmayacağı da bildirildi.