Kızıl Boynuz

Temizleme çalışmalarıyla İstanbul için tekrar önemli bir turizm merkezine dönüşen Haliç’te son dönemde göze çarpan kızıl tabaka, ‘kirlilik’ tartışmalarını yeniden gündeme getirdi. Metro geçiş köprüsü çevresinde yoğunlaşan kızıllığı Milliyet’e değerlendiren uzmanlara göre; Haliç, var olan projelere rağmen hala kirliliğini sürdürüyor. Su yüzeyinde oluşan kızıllığın literatürde ‘red-tide’ (kızılsu) olarak bilinen alg patlaması sonucu oluştuğunu belirten uzmanlar, halk sağlığı açısından tehdit oluşturmaması için gereken önlemlerin bir an önce alınması gerektiğini söyledi.

‘Köprüler kaldırılmalı’
Hacettepe Üniversitesi Çevre Mühendisliği öğretim üyesi, denizbilimci Prof. Dr. Cemal Saydam, Haliç’te oluşan kızıllığın etkili olan yağışların ardından meydana geldiğini belirterek, “İstanbul’da özellikle red-tide (kızılsu) denilen denge bozulmalarına sebep olan alg türleri biliniyor. Deniz besini arttıkça bu kirlilik belirtisi alg da çoğalıyor. Haliç’in kirlilikten kurtulması için taşıma su projeleri etkili olmaz. Yapılması gereken Haliç’i sıkıştıran köprülerin bir şekilde kaldırılması. Yıllar önce Galata Köprüsü’nün ayakları dubalı sistemden ayaklı sisteme geçirilmişti. Ancak bu da çok etkili olmadı. Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın Haliç’in altına tünel projesi buradaki en etkili proje gibi görünüyor. Bu hayata geçirilmeli. Ama boşa çıkan köprü de yine Haliç’e bırakılmamalı. Bodrum’a götürüp batırsınlar. Sualtı turizmine katkısı olur” diye konuştu.

“Önlem alınmalı”
İTÜ Çevre Mühendisliği öğretim üyesi Prof. Dr. Bilsen Beler Baykal da kızıl rengin bir çeşit alg patlaması sonucu oluştuğunu belirterek, “Haliç’e şu an bir kanalizasyon gelmiyor. Yağışlar sonrası oluşan bazı akımlar sonucu Haliç’e uzanan kirlilik sebep olabilir. Kızıl renk demir ve demir oksit sonucu da meydana gelebiliyor. Bu gibi durumlarda halk sağlığı açısından derhal tahliller yapılarak gereken önlemler alınmalı” dedi.