Ermeni cemaati ve Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Bedros Şirinoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmenin ardından, “Erdoğan’ın bir gülümsemesi bana yetti” dedi.
Erdoğan, dün Başbakanlık Resmi Konutu’nda Şirinoğlu ve Ermeni Hastanesi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Herman Balyon’u kabul etti. Görüşme bir saat sürdü.
Görüşmeye, Osmanlı Devleti’nde Ermenilere
devlet kademelerinde en çok görev vermesi ile ünlenen Padişah İkinci Mahmut’un resminin bulunduğu kol düğmeleriyle gelen Şirinoğlu, Erdoğan ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ile görüştüklerini ve cemaatin sorunlarını ele aldıklarını söyledi.
‘Yanılttık, özür dileriz’Kasım 2009’da bir arkadaşlarının dil sürçmesi ile Erdoğan’a “Türkiye’deki kaçak Ermeni sayısının 100 bin olduğunu” söylediğini ancak bu sayının 20 bin olduğunu belirten Şirinoğlu, “Sayın Başbakan bizim sözümüze güvenerek ‘100 bin’ kelimesini kullanmıştır. Araştırma yapsaydı, hemen kişi sayısını öğrenebilirdi. Bu bize olan güvenidir. Biz Sayın Başbakanımıza çok teşekkür ediyoruz. Ve, özür diliyoruz kendisini yanılttığımız için” dedi.
Şirinoğlu, özür dilemeleri üzerine Erdoğan’ın “Önemli değil, sıkmayın kendinizi” dediğini belirtti.
‘Gülümsemesi bana yetti’Şirinoğlu, kaçak çalışan Ermeniler konusunun gündeme gelip gelmediği sorulunca, “O sizin kalbinizin sözleri değil” dediği Erdoğan’ın gülümsediğini belirterek, “O gülümseme bana yetti” dedi.
Şirinoğlu, Erdoğan’ın kaçak Ermenilerin çocuklarının okula gönderilmesi için Milli
Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’ya talimat verdiğini belirterek, “Gereken yapılacak. Sadece Ermeni kaçak yok ki burada. Bunların her birisi için bir
okul yapılırsa, altından nasıl kalkarız? Az bir miktarda, 10-15 tane çocuk varsa, Çubukçu çaresine bakacaktır” diye konuştu.
‘Soykırım değil, arkadaş kavgası’Şirinoğlu, soykırım tasarılarının bazı ülkelerde onaylandığı anımsatılınca, şunları kaydetti:
“Soykırım kelimesini kullanmak istemiyorum. Türkiye Cumhuriyeti’nin refahı ve mutluluğu için çalışmak, ülkemizi kollamak durumundayız. 1915’te olan olaylarda, iki çok samimi arkadaşın arasına nifak sokulmuştur. Bu nifak neticesinde, birbirini çok seven arkadaşların kavgası maalesef kötü bitmiştir. Bu kavga 100 sene önce olmuştur, artık ileriye bakmak lazım.”
Şirinoğlu, “1915 öncesi Anadolu’daki Ermeni nüfusu 1.5 milyondu, şimdi 70 bin. Bunun adı nedir?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Bunun adı kavgadır. 1.5 milyon Ermeni vardır. Muhakkak ki hem Ermeni tarafından hem Türk tarafından zayiatlar olmuştur. Bu 1.5 milyon Ermeni’nin büyük bir kısmı da yurtdışına gitmiştir. ‘Bir şeyler olmamıştır’ demiyorum. Ermenistan’daki soydaşlarımız da sıkıntı yaşamıştır, fakat bunu fazla eşelemekte fayda yok. Bunu eşelersek ilerimiz hep karanlık kalır, aydınlanmayız. Benim büyükbabam da bu olaylarda vefat etmiştir ama fazla kurcalamaya gerek yok. Bunu soykırım olarak da bana göre nitelendirmeye gerek yok. Dünyada bu tür olaylar, savaşlar çok olmuştur ama üstü kapanmıştır. Nedense Türkiye’de yaşayan Ermenilerle meydana gelen bu olayın üstü kapatılmak istenmiyor.”
‘Kendimizi güvende hissediyoruz’ Bir soru üzerine “Ermeniler kendilerini Türkiye’de güvende hissediyorlar” diyen Şirinoğlu şöyle devam etti:
“Diasporada yaşayanlar gelsinler, Türkiye’deki Ermeni vakıflarını, mallarını, mülklerini, okullarını, Ermeni vatandaşların yaşantılarını görsünler, ondan sonra karar versinler. Azınlığız ama Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız. Bizim de, Sayın Başbakan’dan eksiklerimizin tamamlanması konusunda talepte bulunma hakkımız vardır, gereğini yapıyordur.”
Ermenilerin en çok sevdiği padişah SULTAN 2. MAHMUT
Sultan II. Mahmut (d. 20 Temmuz 1785 ö. 2 Temmuz 1839), 30. Osmanlı padişahıdır. Dönemin Ermeni Patriği Stepanos Ağavni’nin “Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi kurulması” ricasını kırmayarak, izin veren 2. Mahmut, din ve mezhep özgürlüğü sağlanarak, azınlıklara okul, kilise ve hastane açma hakkı verilmesini içeren Islahat Fermanı’nı ilan etmişti. Ermeni cemaati tarafından en çok sevilen padişahlardan olan 2. Mahmut döneminde cemaate yeni imkânlar sağlanmış, devlet yönetiminde Ermenilere daha etkin yer verilmişti.
Bedros Şirinoğlu’nun yönetim kurulu başkanı olduğu Surp Pırgiç Vakfı ve Hastanesi’nin temelleri de 2. Mahmut zamanında atıldı. O dönemde Ermeni cemaatinin reisliğini, aynı zamanda Osmanlı Maliye Nazırı ve sultanın yakın danışmanı olan Harutyun Amira Bezciyan üstlenmekteydi (1825-1834). Cemaatinin en büyük hayırseverlerinden olan Bezciyan 1831’de Narlıkapı Hastanesi’nde düzenlenen bir anma gününde, daha büyük ve geniş çaplı bir hastanenin kurulması gerektiğini gündeme getirdi. Hastanenin Yedikule-Kazlıçeşme arasında bulunan ve Leblebicioğlu Bostanı olarak anılan yere inşa edilmesine karar verildi. 2. Mahmut da inşaata izin verdi. Hastanenin resmi açılışı, 31 Mayıs 1834’te Hampartsum Günü yapıldı.
2. Mahmut hayatı boyunca Osmanlı İmparatorluğu’nu Batı düzenine uydurmaya çalıştı. Bunun için çıkarttığı kıyafet kanunuyla (3 Mart 1829) devlet memurlarının kavuk, sarık, şalvar ve çarık giymelerini yasakladı. Batılı kurumların çalışmalarından esinlenerek erkekleri belirten nüfus sayımı yaptırttı (1831). Böylece yeni kurduğu ordunun devamını sağlayacak insan ve servet durumunu öğrendi. Sayım sonucunda 4 milyon Hıristiyan ve 8 milyon Müslüman tespit edildi. Avrupa’nın önemli şehirlerinde daimi elçilikler kurdurttu. Bir fermanla ilköğrenimin zorunlu ve parasız olduğunu ilan etti. Tıbbiye ve Harbiye okulları açıldı.
Erdoğan’ın çevresinde etten duvar
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan geçtiğimiz günlerde yapılan suikast ihbarına rağmen, cuma namazını kılmak için Ankara’nın en büyük ve en kalabalık camisi olan Kocatepe’yi tercih etti. Cami çevresinde yoğun güvenlik önlemi alındı. Vatandaşlar, Erdoğan’a yoğun ilgi gösterdi. Bu sırada bir koruma ordusu Erdoğan’ın çevresinde adeta etten duvar ördü.
ALTAN BURGUCU - Ankara