Gündem Konservatuvar tartışmaları devam ediyor

Konservatuvar tartışmaları devam ediyor

23.06.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi İstanbul Devlet Konservatuvarı’nın tahliyesine dair üniversite rektörü Yalçın Karayağız bir açıklamada bulundu.

Konservatuvar tartışmaları devam ediyor

TBMM Milli Saraylar Daire Başkanlığı, MSGSÜ İstanbul Devlet Konservatuvarı’nın kullandığı Dolmabahçe Sarayı Baltacılar Dairesi’nin tahliyesine ilişkin Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörlüğü’nün bu hafta yaptığı açıklamaya dün yanıt verdi.

Haberin Devamı

Anadolu Ajansı’nda yer alan yanıtta şu ifadeler kullanıldı: “19 Temmuz 2017’de Baltacılar Dairesi’nin tahliye edilmemesi üzerine TBMM Başkanlığı tarafından tahliye için gerekli hukuki girişimlere başlanmıştır. Mimar Sinan Üniversitesi Rektörlüğü’nün konuya ilişkin İstanbul 7. İdare Mahkemesi’ne ve bilahare İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 9. Dairesi’ne yapmış olduğu yürütmeyi durdurma talepleri, bu mahkemeler tarafından oy birliğiyle reddedilmiştir. Tahliye sürecinin hukuksuz olduğuna yönelik açıklamalar tamamıyla gerçek dışıdır.”

Açıklamada ayrıca, “Bir yıldan fazla süredir devam eden bir tahliye sürecinin hiçbir aşamasında diyalog çabalarına olumlu cevap vermemiş, ilgili devlet kurumlarının hiçbiriyle işbirliği geliştirmemiştir. Mimar Sinan Üniversitesi Rektörlüğü’nün 2886 Sayılı Kanun uyarınca gerçekleştirilen tahliye işlemi hakkında gerçek dışı beyanlarla kamuoyunu yanlış yönlendirme çabası ayrıyeten manidardır” ifadeleri kullanıldı.

Haberin Devamı

‘Temasa geçtim’

Dün yapılan bu açıklama üzerine Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörü Yalçın Karayağız, Milliyet’in sorularını yanıtladı. Karayağız sürecin başlangıcından bu yana temasta olduklarını belirtti: “Bu bize ilk olarak 2017 yılının mart ayında bildirildi. Sonra biz, ‘Bu talebiniz uygun bulunmamıştır’ diye yanıt verdik. Sonra Meclis Genel Sekreterliği’nden bize 2017 Haziran ayında bir yazı geldi. Bu yazıda Meclis Genel Sekreteri aynen şunları dedi: ‘Meclis kararları bellidir, bunun hukuki zemini de bellidir. Biz üniversite rektörlerinin görüşlerini almak, onlardan onay almak için bunu tebliğ etmiyoruz. Biz karar aldık, çocukları sokağa at, tahliye et orayı’.”

‘Eğitim devam edecek’

Karayağız, Milli Saraylar’ın açıklamalarına ilişkin olarak da “Açıklamada, ‘Bizimle hiçbir temasa geçmediler’ denmiş. Meclis Genel Sekreterliği’nden gelen yazı üzerine Dolmabahçe Sarayı’nda Meclis Başkanı Sayın İsmail Kahraman’la görüşmeye gittim. Kendisine bir dosya da verdim. TBMM bu çocukları oradan çıkarmayı isteyebilir, ama bir yer göstermek zorundalar. Ben onlara yer de gösterdim. Caddenin karşısı olabilir dedim. Orada bir jandarma misafirhanesi var. Bütün bu önerileri götüren benim zaten. Bizimle temasa geçilmedi demeleri doğru değil. Valiyle, kaymakamla, meclis başkanıyla konuştum. Sayın Cumhurbaşkanı’na İbrahim Kalın ile birlikte bir dosya ilettim. Devletin bütün kademeleriyle görüştüm: ‘Bu yanlış bir karardır, bunu düzeltin veya bize yeni bir yer gösterin’ dedim. Bir buçuk yıl boyunca bir sessizlik hakim oldu ve bugüne geldik” dedi.

Haberin Devamı

Karayağız bundan sonraki süreçle ilgili olarak eğitimin devam edeceğini aktardı: “26 Haziran’da senato toplantısını konservatuarda yapacağız. Eğitim orada devam ediyor. Uluslararası yarışmalara hazırlanıyorlar. Anayasanın 42. Maddesi açık ve net: ‘Her ne şart olursa olsun eğitim hakkı engellenemez.’ Yani bu kararı alanlar açıkça anayasayı ihlal etmiyorlar mı? Böyle bir şey kabul edilebilir mi? 6 yaşından 25 yaşına kadar çocuklar orada ders yapıyor, onların hayatı o.”

‘Binanın tarihinde müzecilik yok’

Haberin Devamı

Binanın tarihine ilişkin sorumuza Karayağız şöyle yanıt verdi: “Milli Saraylar bu binayı müze faaliyetlerini devam ettirmek üzere aldığını söylüyor. O bina, 1980 öncesi İstanbul Devlet Tatbik-i Güzel Sanatlar Yüksek Okulu’ydu. Yani 1955’te kurulmuş, 1984’e kadar gelmiş, 1984’te bize intikal etmiş. Bu nasıl olmuş? Yıldız Teknik Üniversitesi’ne 1984’te tahsis edilen bu yer, Yıldız’dan bize geçmiş. Kampüsler bölünmesin diye yapılmış. Bu yapılırken de Yıldız, Marmara ve Mimar Sinan üniversiteleri arasındaki üçlü protokolün taraflarından biri o dönemin YÖK Başkanı İhsan Doğramacı. Ve daha sonra da Milli Saraylar Daire Başkanı meclisten aldığı yetkiyle burada tanıklık yapmış. Yani bu takas işleminin protokolünde onların da imzası var. Eğitim kesintiye uğramadan bugünlere gelmiş, o binanın tarihinde müzecilik faaliyeti yok. Tahliye kararı hukuki ve doğrudur diyorlar. Onların bize açtığı bir tahliye davası yok, bizim bilakis onların aldığı kararın yürütmesinin durdurulması talebinin üzerine açtığımız bir dava var. Ve bu dava hâlâ sürüyor. Ancak hukuki olarak yargı sona ermedi, nihai karar yok. Ve de 9. İdari Mahkemesi’ne bir üst mahkeme olarak biz itiraz etmişiz, orada da şunu demiş: ‘Henüz telafisi imkansız zararlar verilmemiş, ortada böyle bir mağduriyet söz konusu değildir’. Yani, önce çocuklar sokağa atılsın sonra gerekeni yaparız diyor.”

Haberin Devamı

Konservatuvar tartışmaları devam ediyor