Gündem Korkmaz'ın yiğitleri!

Korkmaz'ın yiğitleri!

21.09.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

Davanın geçmişi

Korkmazın yiğitleri






Hakkındaki ceza ve alacak davalarından kurtulan Korkmaz Yiğit'in yanında çalışırken Bank Ekspres'ten adlarına büyük krediler çekilen çaycı ve amele çavuşu hakkında trilyonluk icra takibi yapılıyor.
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından açılan 108 trilyon liralık alacak davasında bankanın eski sahibi Yiğit ve 7 yöneticisi için "şahsi sorumlulukları yoktur" kararı çıktıktan sonra, adlarına krediler çekildiği için batıktan sorumlu tutulan çaycı İsa Karagöz ile amele çavuşu Reşat Yamanoğlu'nu bulduk.
Haklarında 14. İcra Müdürlüğü'nce trilyonluk icra takipleri sürerken onlar açlık sınırında yaşam mücadelesi veriyorlar. Yasa önünde her ikisi de trilyonlarca lira borçlu. Ancak ne evleri, ne arabaları, ne de paraları var.
Çaycı Karagöz, 255 milyon lira ücretle, yıllarını inşaatlarda harcayan amele çavuşu Yamanoğlu de emekli maaşıyla yaşamını sürdürmeye çalışıyor.

Gecekonduda yaşıyor
Bank Ekspres vurgununun yükünün yıkıldığı isimlerden biri 4 cocuk babası çaycı İsa Karagöz. 1998'de 45 milyon lira maaşla çalışırken çekmiş göründüğü 415 milyar liralık krediden sorumlu tutulan ve hakkında trilyonluk icra takibi bulunan Karagöz'ü Ayazağa Köyü'ndeki bir gecekonduda bulduk. 255 milyon lira aylıkla yeni bir işe giren Karagöz, "Bende para yok" derken, bildiklerini şöyle anlatıyor:
"1993'te Korkmaz Yiğit'in Platin İnşaat şirketinde işe başladım. Yemekhanede çalıştım, çaycılık yaptım. Bankaya el konulmasının ardından Yiğit'in kardeşi beni yanına çağırdı. Bana tebligat gelip gelmediğini sordu. O sıralar bir şey gelmemişti. Sonra 415 milyar lira kredi borcumla ilgili tebligat geldi. Tüm aile tedirgin olduk. Şirketten 'Bunlar formalite, size en ufak zarar gelmeyecek' dediler. Yiğit'in yanında 45 milyon lira maaşla çalışmaya devam ettim. Savcılıkta ve mahkemede ifade verdim. Adıma çekilen krediden haberim yok. İmzalarımın taklit edildiğini söyledim."

"Sıfırları okuyamadık"
Yanında çalıştığı için tepki gösteremediğini belirten Karagöz, "Yiğit'in yanında yıllarca çalıştım. Ancak bir kere karşılaştım. Beni görse belki tanır, belki tanımaz. Adıma çekilen paraları hiç görmedim. Tebligat geldiğinde sıfırlar o kadar çoktu ki, ne kadar borçlu göründüğümüzü bir süre çözemedik. Borcu ödemeye kalksam 3 bin asır sürer" dedi.
16 ay önce işten çıkarıldığını belirten Karagöz, şöyle devam etti:
"Bu süre içinde çok sıkıntılar çektim. İşsiz kaldım. Annemin şehit maaşı vardı. Onun yardımıyla yaşadık. Annem de ölünce eşim ve çocuklarım çok zor günler geçirdik. Yiğit'ten 9 senelik çalışmama karşılık 2 milyar 750 milyon lira tazminat hesaplandı. Parça parça verileceği söylendi. Bir 250, bir 500 milyon lira aldım. Kalanı hâlâ ödenmedi. Artık tazminattan da umudum kalmadı. Onları Allah'a havale ettim."

TMSF'nin, İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde Yiğit ile 7 banka yöneticisinin 108 trilyonluk zarardan sorumlu olduklarını belirterek 1999'da açtığı dava, oyçokluğuyla reddedildi. Mahkeme başkanının katılmadığı kararda, bankanın "özel hukuk" çerçevesinde fon tarafından alınıp daha sonra Tekfen Bank'a satıldığı, tahsilatın Yiğit ve yöneticilerinden değil, kredi borçlusu görünen şahıs ve şirketlerden yapılması gerektiği belirtildi. TMSF'nin itirazıyla dava Yargıtay'da incelenecek. Yiğit hakkındaki ceza davası da, "dolandırıcılık" yerine "hizmet nedeniyle emniyeti suiistimal" suçlamasıyla sonuçlanınca, af düzenlemesi kapsamında ertelenmişti.

Avukat Dr. Mert Van, üzerlerine kredi çekilenler ve diğer borçluların durumu için şu bilgileri veriyor: "Kredi borçluları, İcra İflas Kanunu düzenlemeleri içinde ele alınır. Önce borçlu kişiler bulunur, malvarlıkları tespit edilir, icra müdürlüklerince takipleri yapılır. Bu süre içinde mal beyanları istenir. Mal beyanında bulunmayanlar hakkında 10 günlük hapis cezası istenebilir. Borcu karşılayacak malvarlığı bulunamazsa, bir süre sonra bu kişiler hakkında 'aciz vesikası' çıkarılır. Bu işlemle birlikte artık yasal faizler durur. Aciz vesikası bulunan kişiler ölünceye kadar borçlarından sorumludur."

Amele çavuşu Reşat Yamanoğlu, adına çekilen 422 milyar liralık kredi borcunun yanı sıra ortak olarak göründüğü "Başarı" ve "Boyut" adlı inşaat şirketlerine aktarılan 55 milyon dolar ve 6 trilyon 300 milyar liralık kredilere kefil görünüyor. Olaylardan sonradan haberi olan Yamanoğlu, yapmadığı bir şeyin sorumluluğunun üzerinde kaldığını söylüyor. İfade vermeye gittiği memleketinde bir trafik kazası ve üzüntüsünden kalp krizi geçirdiğini belirten Yamanoğlu, şunları anlatıyor: "Bizim böyle paralarla işimiz olmaz. Riskleri içimize attım sonunda hastalandım. Bu olaylarla ilgili memleketim Bingöl'den talimatla ifadem istendi. Oraya gittiğimde bana motosiklet çarptı. Hastanede tedavi gördüm. Ameliyatlar geçirdim. 1 milyar 250 milyon lira borçlandım. Çevremdekilerden borç harç parayı zor kapattım. Onlar kendi menfaatlerine çalıştılar. Yiğit'ten ayrıldım. Alacağım tazminat var. 330 milyon liralık emekli maaşımla zor geçiniyorum. Evim de kira. 200 milyon lira ödüyorum."
Yamanoğlu'nun üzerinde 422 milyarlık şahsi kredinin yanı sıra Başarı İnşaat üzerinden 19 milyon dolar ve 2.7 trilyon liralık, Boyut İç ve Dış Ticaret üzerinde de 36.6 milyon dolar ve 3.6 trilyon liralık krediler görünüyor. Yamanoğlu, 19 Kasım 1998 tarihli savcılık ifadesinde şöyle diyor: "Amele çavuşu olarak görev yaparım. Ulus'ta değişik yerlerde inşaatlar yaptım. İlkokul mezunuyum. Ben inşaatlarda çalışırım, Korkmaz İnşaat'tan patronun sekreteri veya müdürleri beni çağırırlar, arada bana bazı imzalar attırırlar. Yıllardır böyle yaparım, hiç böyle bir şey olmamıştı. Benim şirket kurulmasından, krediden haberim yok. Benim bilgim olmadan benim adıma bazı işlemler yapılmış."



GÜNCEL


Korkmaz'ın yiğitleri!
Cerrah vazgeçmiyor
Cezada değiller, bu normal bir eğitim!
Fuhuş çetesi
Çırağan'da Antep düğünü
Bilgisayar oyunu araba çaldırdı
Teleferikli okul servisi
Çelik: AIDS'li öğrenci için gereken yapılacak
Zorunlu bağışa bakanlık çözümü
Öğretmenevleri satışa çıkarılıyor
Sağlık personeline savunma önerileri
Serin Duruş