28.07.2008 - 03:17 | Son Güncellenme:
ESRA ALUS İstanbul
İddianamede Ergenekon örgütünün lider kadrosunda yer aldığı öne sürülen emekli Tuğgeneral Veli Küçük’ün evinde ele geçen belgeler 2455 sayfalık iddianamenin 24 sayfasında anlatılıyor. “Aramalarda elde edilen belgeler” başlığı altındaki bölümde belgelerin not, ajanda veya raporlar halinde olduğu belirtiliyor. Küçük, savcılık sorgusunda bu belgeleri, “Jandarma İstihbarat Gruplar Komutanı olarak görev yaptığı sırada, istihbarat amaçlı edinilen bilgi ve belgeler” olarak açıklamıştı.
Ancak, savcı, iddianamede “örgütün ileriki aşamada, kendi amaç ve görüşleri doğrultusunda bu belgeleri kullanacağını” iddia etti.
İşte özet liste
Veli Küçük’ün evindeki dokümanların listesi özetle şöyle:
“ l ‘Şirket-Köstebekler’ başlıklı doküman,
“Ermeni Sorunu” başlıklı “İsrail’in Ortadoğu ve Kafkasya Stratejileri” adlı doküman,
“Masonik Bilderberg Çetesi” başlıklı “Her alanda Bilderberg vardır” adlı doküman,
“Fundamentalist Terör” başlıklı “Komplo olduğunu öne sürdü” ibaresi ile son bulan doküman,
“Oluşum” başlıklı, “Saygılarımızla Tuncay Güney” ibaresi ile son bulan Tuncay Güney’in el yazısı ile yazdığı doküman,
Kemalist Model Ulusal Gençlik Hareketi Dinamik Ulusal Güç Birliği-Kuvay-ı Milliye Cephesi isimli doküman,
Mu Tarih Öncesi Evrensel Uygarlık Taş Matbaası İstanbul-1978 başlıklı içerisinde çeşitli harita ve simgelerin bulunduğu doküman,
DHKP-C davalarına bakan Halkın Hukuk Bürosu avukatlarından Behiç Aşçı’nın 04 Nisan 2006 tarihinde başlamış olduğu ölüm orucu ile ilgili belgeler...”
Nâzım kararnamesi
Küçük’te ele geçen diğer belgeler şöyle:
“l Mehmet Eymür ile görüşüldüğü, Mehmet’in daha önceden çalıştığı uyuşturucu işi yapan M. Horasan’la çalışmak istediği yazısı,
Orhan Kiverlioğlu imzalı ve MHP’li milletvekillerine gönderilmiş Nâzım Hikmet Verzansky’nin Türk vatandaşlığına dönüşü kararnamesinin hükümette imzaya açılışı yazısı,
“Satın Aldığınız Her İbrahim Tatlıses kaseti size ve evlatlarınıza PKK kurşunu olarak geri dönmüştür”, Türkiye’nin Yeni Köstence Başkonsolosu Haluk Ağca hakkında bilgi notu yazılı belge...”
Erdoğan raporu belgeler içinde
Küçük’te bulunan “gizli” ibareli belgeler de şöyle:
“l ‘Danıştay Saldırısı’ ibaresi bulunan, “Örgüt adını bulun, öyle konuşalım” başlıklı yazı ile başlayan, “Flash TV” ile son bulan, (139)’a kadar numaralandırılan doküman,
İstanbul DGM Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin’in 16 Mart 2001 tarihinde Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne yazmış olduğu ve “Çok gizli” ibaresi bulunan talimat yazısı,
5 Mart 2001 tarihli ve Dr. Adil Serdar Saçan tarafından DGM Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazılan “Çok gizli” yazısı,
- 01 Kasım 2002 tarihli “AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hasta olmadığı halde Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden istirahat raporu aldığı konusunda yazılan “Gizli” ibareli resmi yazı ile reçete ve kayıt defteri fotokopisi,
17 Şubat 2003 günü Reina barda Mahmut Tüylüoğlu ve yanında bulunanların yakalanarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na sevk yazısı. “Adil Serdar Saçan ile Mahmut Tüylüoğlu’nun çok yakın arkadaşlar olduklarına dair not.”
Patrik’in ziyareti arşivlenmiş...
Küçük’ün evinde bulunan dökümanlar şöyle sürüyor:
“l Trabzon Valiliği’ne 1997 yılında müsteşarın yolladığı “Gizli, çok acele” ibareli yazıda Fener Rum Patriği’nin Trabzon, İstanbul Limanı’nı ziyaret edeceğini bildiren resmi yazı,
Milas’ta 4 bin 817 dönüm arazinin satışından vazgeçen tarafa Veli Küçük’ün 2 milyon dolar ceza koyduğunu, pazarlık sonucu bu paranın 500 milyar lira olarak belirlendiği ve 300 milyarının Küçük’e iletileceğine dair, emlakçı Osman Büyükçetin’in beyanları olan bilgi notu,
Emniyet Müdürlüğü’nün yapmış olduğu, Atabeyler, Danıştay, gibi operasyonların TSK’yı yıpratmaya yönelik olarak yapıldığı, bu operasyonun Nur Hareketi ve CIA-MI6 güdümünde olduğuna dair 3 sayfadan ibaret istihbarat bilgi notu...”
‘MİT’in Mumcu belgesi bulunmuş’
Veli Küçük’ün evinde bulunan dökümanların listesi şöyle devam ediyor:
“l 02 Şubat 1993 tarihli belgede MİT’ten, Sönmez Köksal müsteşar imzası ile çok gizli ibaresi ile Başbakanlık makamına hitaben yazılmış, Uğur Mumcu konulu resmi belgede, “ABD’nin Ortadoğu’yu kontrol altına alıp Türkiye’nin dine dayalı bir etki altına girmesini önlemek amacıyla, ABD Haber alma servisi CIA denetiminde, İsrail kabine görevlisi Haim Bar-Lev kontrolünde, İsrail “OADNA”da eğitim gören altı kişilik özel timin “Hayre” deniz üssünden botla Türkiye’ye giriş yaptıkları, bahse konu timin hedefinin gazeteci Uğur Mumcu ve Mehmet Ali Birand’ı öldürtmek olduğu, gazeteci Uğur Mumcu’yu öldüren tim elemanları ikinci görevleri Mehmet Ali Birand’ı öldürmek için ülkeden çıkış yapmadıkları, tim elemanlarının İsrail Hükümeti’nin Ankara temsilciliğinde kaldıklarının tespit edildiğine dair istihbarat raporu olduğuna dair yazı...”