Kumpası kuranlar adalet önüne çıksın

Ergenekon Davası sanıklarından eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, Ankara’da düzenlenen “Sessiz Çığlık” eyleminde, “Balyoz ve Ergenekon davalarının asıl mağdurları, tutuklu aileleridir. Bu aile bireylerinin sabırları artık taşma noktasındadır. Bizler yaşanan bütün mağduriyetlere rağmen nefret ve intikam duygusu taşımıyoruz.
Ancak bu süreç böyle devam ederse ailelerin, ki bu ailelerin 4-5 yaşlarında çocukları var, bunların çevresinde yeşeren nefret ve kin duygusunu kimse engelleyemez” dedi.
Başbuğ, Balyoz Davası sanıklarının ailelerinin oluşturduğu Vardiya Bizde Platformu’nun dün düzenlediği “Sessiz Çığlık” eylemine katıldı. Başbuğ, burada yaptığı konuşmada, 237 Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) personelinin değişik cezaevlerinde tutuklu olduğunu hatırlatarak, “Bu personelin 111’i Deniz Kuvvetleri’ne mensup; 33’ü amiral; geriye kalanların hemen hepsi terfi şansına sahip olan albaylardır.
Siz kadrosu 52 amiralden oluşan bir kuvvetin 33 amiralini tasfiye ederseniz, ortada çok ciddi bir problem var demektir. Bundan sonraki süreçte Deniz Kuvvetleri’nin bu yarayı kapatması, tamir etmesi yıllar alacaktır” dedi.

‘Hepsi dimdik ayakta’
Bu hafta içerisinde Hadımköy’de, Sincan’da, dün de Mamak’ta Balyoz Davası ’ndan tutuklu silah arkadaşlarını ziyaret ettiğini anlatan Başbuğ, “Hepsini dimdik, dirençli ve geleceğe ümitle bakan, üstün moral seviyesinde gördüm. Bu 237 değerli silah arkadaşım en yakın zamanda hürriyetlerine kavuşma beklentisi ve ümidi içerisindeler. Bizim temel hedefimiz bu arkadaşlarımızın en yakın zamanda hürriyetlerine kavuşmasına katkı sağlamaktır” diye konuştu.

‘Tolon tahliye olmalı’
Ergenekon sanığı emekli Orgeneral Hurşit Tolon’un da haksız yere tutuklu bulunduğunu söyleyerek, en kısa zamanda tahliye edilmesini beklediklerini ifade eden Başbuğ, şunları kaydetti:
“Nefret duyguları taşımıyoruz ama ortada bir kumpas var ve bu kumpası planlayanlar ve icra edenlerin adalet önüne getirilmesini istemek bizim en temel hakkımız. Bunu görmeden rahat etmeyiz. Bu açıdan mutlaka TBMM bu konuya el atmalıdır.”