Gündem Madenci kardeşler sırt sırta ölüme gitti

Madenci kardeşler sırt sırta ölüme gitti

21.05.2010 - 16:42 | Son Güncellenme:

Mühendis ‘Kaza olur, vardiya değiştirelim’ önerisi yapmış, istememişler

Madenci kardeşler sırt sırta ölüme gitti

ZONGULDAK'ta Türkiye Taşkömürü Kurumu'nun (TTK) Karadon Müessese Müdürlüğü’ne ait maden ocağında meydana gelen grizu faciasında can veren 30 madencinin kara haberi, onlarca eve ateş düşürdü. Çaycuma İlçesi'ne bağlı Çayköy'de oturan Candemir Ailesi, iki oğulları Tarık ve Volkan'ın birlikte ölümüyle yıkıldı. Evli olan 31 yaşındaki Tarık ve kardeşi 28 yaşındaki Volkan Candemir, madenciliğe birlikte başladı. Aynı şirkete girdiler. Aynı gün işe başladılar. Aynı vardiyada oldular. İşletmede başlarındaki mühendisin faciadan bir gün önce “Sizin vardiyalarınızı ayıralım. Allah korusun bir kaza durumunda aynı vardiyada olmanız risk” önerisine “Olsun biz sırt sırta çalışırız” dediler. Birbirlerini koruyacaklardı, kara kömürde karşılaşacakları tehlikeleri birbirinin desetğiyle atlatacaklardı. Ama olmadı. Tarık ve Volkan Candemir kardeşler yerin 540 metre altındaki ölüm galerisinde, sırt sırta ölüme gitti.

Pazartesi günü TTK Karadon Müessese Müdürlüğü'ne ait maden ocağında meydana gelen grizuda yaşamını yitiren ve dün peşpeşe cesetleri çıkarılan madencilerden Tarık ve Volkan Candemir kardeşlerin cenazeleri dün akşam saatlerinde Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi morgunda ailesine teslim edildi. Bayrağa sarılı tabutlar önünde dua edilirken, iki yavrusunu kara kömüre kurban veren 58 yaşındaki Meryem Candemir ve diğer yakınları gözyaşlarına boğuldu. Buradan Çaycuma'ya götürülün Devlet Hastanesi morguna konulan cenazeler sabah baba ocağı Çayköy'e getirildi.

BABA, CENAZEYE AMBULANSLA GELDİ

Ölüm ocağının başında iki oğlundan haber alabilmek için 4 gün bekleyen ve dün öğlen saatlerinde cesetlerin çıkarılması sırasında kalp spazmı geçiren 55 yaşındaki Nurettin Candemir, cenaze törenine ambulansla getirildi. Daha önce de kalp rahatsızlığı geçiren 4 çocuk babası Nurettin Candemir, iki çocuğunu toprağa verirken oldukça perişandı. TBMM eski Başkanı Köksal Toptan’ın da katıldığı cenaze namazında güçlükle ayakta durabildi.

Çayköy'de cuma namazı öncesi kılınan cenaze namazının ardından Tarık ve Volkan Candemir kardeşlerin cenazeleri yan yana açılan mezarlarda toprağa verilirken gözyaşı sel oldu. Mezarlıktaki defin sırasında bir sağlık görevlisinin başından bir an olsun ayrılmadığı Nurettin Candemir, taziyeleri kabul ettikten sonra yeniden ambulansla hastaneye götürüldü.

“TARIK AĞABEYİM, VOLKAN AĞABEYİMİ KORUYACAKTI”
Ağabeyleri Tarık ve Volkan'ı toprağa veren 18 yaşındaki Tahir Candemir, babasını ambulansa bindirdikten sonra taziyeleri kabul etti. Tahir Candemir, daha önce İstanbul, Bartın gibi illerde inşaatlarda çalışan ağabeyleri Tarık ve Volkan’ın, 24 Aralık 2008’de Yapıtek Şirketi'nde işe girerek ilk kez madenci olduklarını söyledi.

Ağabeylerinin madencilikle ilgili bir eğitim görmeden ocağa indiğini ileri süren Tahir Candemir, önceleri ayrı vardiyalarda çalıştıklarını, ancak daha sonra büyük ağabeyi Tarık’ın, diğer ağabeyi Volkan’ı korumak ve kollamak için yanına aldığını ve aynı vardiyada çalışmaya başladıklarını alattı.

İşletmede başlarındaki mühendisin, ağabeylerine bir kaç kez vardiyalarını değiştirmeyi teklif ettiklerini, olaydan bir gün önce de “Sizin vardiyalarınızı ayıralım. Allah korusun bir kaza durumunda aynı vardiyada olmanız risk” dediklerini gözyaşları arasında anlatan Tahir Candemir, “Ağabeylerim bunu kabul etmedi” dedi. Tahir Candemir, hıçkırıklarla bu olayı anlatırken şöyle dedi: “Hem işe gidip gelirken, hem de yerin altında daha rahat edebilmek, sırt sırta verebilmek, birbirlerine destek olabilmek için aynı vardiyada çalıştılar. Özel sektör sonuçta. Tartışma oluyor. Tarık ağabeyim, Volkan ağabeyim koruyabilmek için ayrılmadı. Ayrı vardiyalarda olsaydılar birinden biri yaşıyor olacaktı. 2 ağabeyim vardı. 3 erkek kardeştik. Kaldım tek başıma.” YA MADEN YA SÜRÜNECEĞİZ İşlerinin çok zor olduğunu söylediği ağabeylerinin sürekli sakatlandıklarını anlatan Tahir Candemir, “Tarık ağabeyimin daha önce parmağı koptu. Çok kazalar atlattılar ama yine de bırakmadılar işi. Daha önce babam da söyledi ‘bırakın’ dedi. Bırakmadılar işte. Mecburiyet, ekmek parası” diye konuştu.

Anadolu Üniversitesi’nde öğrenci olduğunu ve okumak istediğini belirten Tahir Candemir, ‘Madenci olur musun?’ sorusuna, “Ben hayatta girmem asla ocağa. Ama bir taraftan da Zonguldak’ta bir iş yok. Ya maden, ya da sürüneceğiz. Başka iş sektörü var mı? Yok. Ya gurbete çıkacağız, ya da orada çalışacaksın. Ya ağabeylerimr gibi göz göre göre ben de gireceğim ‘belki ölürüm’ diye. Tek çocuğum artık, kimse de yok yanımda. Ya gireceğiz oraya, bilmiyorum artık” yanıtını verdi.

“SANKİ HELALLEŞİR GİBİ GÖZLERİME BAKTI”
Tarık Candemir'in eşi 26 yaşındaki Şengül Candemir de 3 yaşındaki oğlu Erdem ile eşinin fotoğraflarına bakarken gözyaşı döktü.

Olayı öğrenir öğrenmez ocak başına koştuklarını söyleyen Şengül Candemir, “Bekledik bekledik çıkmadılar. Sağ çıkacaklarına ümidim vardı. Dün sabah hala hayatta olduklarını sanıyordum. Şimdi toprağa verdik, inanamıyorum. O hala yaşıyor benim için” dedi.

Patlamanın olduğu pazartesi sabahı eşini işe gönderdiğini anlatan Şengül Candemir, “İşe buruk gitti. Hissetti herhalde bir şeyler olacağını. Sanki helalleşir gibi gözlerimin içine baktı. Bir şey söylemedi ama anladım. İçimde acı gibi sıkıntı gibi bir şey başladı sonra” diye konuştu.

Eşi Tarık'ın, kardeşi Volkan’ı koruduğunu, sahip çıktığını söyleyen Şengül Candemir, “İşleri çok zordu. Volkan sessizdi. Hakkını savunamazdı. Eşim o yüzden bırakmadı Volkan’ı. ‘Ben sesimi yükseltince ezmiyorlar kardeşimi’ derdi. Onu korumak maksadıyla onun yanında kaldı. Kardeşimi bırakımıyorum’ derdi” diye konuştu.

‘Eşimin emaneti’ dediği oğlu Erdem'in okumasını istediğini, babası gibi madene girmesini istemediğini belirten Şengül Candemir, “Patlamadan önceki pazar akşamı, ‘Sizin için ölüme giderim. Ucunda ölüm olduğnu bile bile’ demişti. Öyle de oldu. Bizim için, ekmek parası için gitti” diyerekg özyaşı döktü.

Eşinin ayda 700- 800 lira üacret aldığını, madenciliğin tehlikelerini hep anlattığını belirten Şengül Candemir, “Galeri açmak için ’patlatma yapıyoruz, arkadan 5 dakika sonra içeriye giriyoruz derdi. Girmedikleri taktirde de kapı dışı edilmekle tehdit edildiklerini söylerdi” dedi.

Candemir Ailesi'nin 4 çocuğundan 26 yaşındaki Hatice Candemir de iki ağabeyini birden kaybetmenin acısıyla sürekli gözyaşı döktü.