24.09.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:
GÖKÇER TAHİNCİOĞLU Ankara
Yozgat Bozok Üniversitesi’nde yapılan ihalelerde usulsüzlük olduğu gerekçesiyle açılan davada, yolsuzluk iddiaları belgelendi. Buna karşılık mahkemenin, ilk bilirkişi raporunda suçlu bulunan 18 kişinin 12’sinin ikinci bilirkişi raporunda suçsuz bulunmasına rağmen karar çıkması, çok az sayıda sanığı mahkum etmesi ve buna ilişkin gerekçeleri büyük tartışma yarattı.
Mahkeme, yolsuzluk iddialarının odağındaki isimlerden olan ve sahte teminat mektubuyla ihaleye girdiğinin gizlenmesi için 3 bin TL rüşvet verdiği öne sürülen işadamı Zekai Öner’in beraatına karar verirken, büyük tartışma yaratacak rüşvet tanımı da yaptı. Kararda, ihaleye katılan işadamının hesabında büyük miktarda para olduğu, teminat mektuplarının bulunduğu, bu nedenle dosyaya konulan sahte teminat mektubunun saklanmaya çalışılmasının suç oluşturmadığı vurgulandı.
‘3 bin lira rüşvet olamaz’
Kararda, Öner’in sahte teminat mektubunu gizli tutması için üniversite çalışanı Hasan Ali Kaya’ya verdiği iddia edilen 3 bin TL için de “Bilirkişiler kurulu raporuna göre 65 bin 584 TL’nin Zekai Öner’e ödenmesinin haksız ve yersiz bir ödeme olmadığı ve 3 bin TL nin de rüşvet alışverişi olacak büyüklükte bir miktar olmadığı ihale bedelinin çok büyük olduğu da gözetildiğinde 3 bin TL’nin rüşvet parası olmadığı kanaatine varıldığı anlaşılmıştır” denildi.
Buna karşılık az sayıda sanık için verilen mahkumiyet, bir profesörün onur savaşını kazanmasını sağladı.
Tıp Fakültesi’nin kurucu dekanlığını yaparken, yolsuzluklarla ilgili suç duyurusunda bulunduğu için hakkında farklı gerekçelerle 9 ayrı soruşturma açılan, bu dosyalarda şikayet ettiği isimler tarafından soruşturulan, profesörlük ünvanı geri alınarak, üniversiteden atılan Prof. Dr. Hasan Acar’ın üniversite yönetiminin kulak tıkadığı şikayetlerinin doğruyu yansıttığı anlaşıldı.
Şikâyet etti
30 Mart 2009’da Bozok Üniversitesi Rektörlüğü’nce profesör olarak atanan, 2 ay sonra da Tıp Fakültesi Dekanlığı’na getirilen Acar, dekanlığı sürerken, üniversitedeki usulsüz bazı işlemlerden kuşkulandı. Dönemin üniversite rektörü İnci Varinli’ye duyumlarını ve tanıklık ettiği yolsuzlukları anlattığı bir yazı gönderen Acar, Varinli’den “işiyle ilgilenmesi ve üniversitenin bütün personeline güvendiği” yanıtı aldı. Buna rağmen suç duyurusunda bulunan Acar, 27 sanık hakkında dava açılmasını sağladı. Ancak üniversite yönetiminin Acar’a yanıtı ağır aldı. Rektör Varinli, o güne kadar hiçbir konuda suçlamadığı Acar hakkında ardı ardına idari soruşturmalar başlattı.
Hakkında 9 ayrı soruşturma başlatılan Acar, “Yozgat’taki bir fırıncıya bol kepekli ekmek üretmesini tavsiye etmesi, Yozgat’ta açılan balıkçının Acar’ın balığın faydalarına yönelik beyanlarını levha haline getirmesi, Acar’ın, bir yakınının ve yakınının annesinin ameliyatlarını Ankara’da yapması, Ankara’da doktorların katıldığı bir kokteyle katılması, 6 ayrı hastalığı bulunan Şeyma adlı bebekle özel olarak ilgilenmesi” gibi suçlamalarla karşılaştı. 9 başlıkta toplanan suçlardan suçlu bulunan Acar üniversiteden atılırken, profesörlük ünvanı da “Yayınları eksikmiş” bahanesiyle geri alındı. Yolsuzluk davası sürerken Acar da bu suçlamalara karşı açtığı davalarla uğraşmak zorunda kaldı.
20 bin TL’lik mobbing
Verilen 8 cezanın tamamı, YÖK ve mahkemeler tarafından iptal edilirken, sadece bir “kınama” cezası yargıya taşınmadığından kesinleşti. İlişiğinin kesilmesi işleminin iptali için de dava açan Acar, Yozgat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne de Varinli’nin kendisine mobbing uyguladığı gerekçesiyle tazminat davası açtı. Mahkeme, bu davada, bugüne kadar örneğine rastlanmayan bir tazminata hükmetti. Mahkeme, Acar’ın talep ettiği 20 bin TL’lik tazminatın tamamının Varinli tarafından ödenmesi gerektiğine karar verdi.
Haklı çıktı
Acar’ın üniversiteden atılmasıyla ilgili davalar sürerken, Yozgat Ağır Ceza Mahkemesi de yolsuzluk iddiasıyla açılan davayı geçen günlerde sonuçlandırdı. İlk bilirkişi raporunda 27 sanıktan 18’inin suçlu bulunmasına rağmen ikinci bilirkişi raporu isteyen ve bu raporda 6 kişinin suçlu bulunmasına yönelik kararı esas alan mahkeme, söz konusu 6 kişiye 1 yıl ila 4 yıl 2 ay arasında değişen cezalar verdi.