Gündem Metin Kaplan'a müebbet hapis

Metin Kaplan'a müebbet hapis

15.10.2008 - 17:24 | Son Güncellenme:

.

Metin Kaplana müebbet hapis

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu sanık Metin Kaplan ve avukatı katıldı. Savunmasına besmele ile başlayan Metin Kaplan silahlı örgüt kurduğu iddiasını reddetti. İngiltere'de Müslümanlar için şeriat mahkemeleri kurulduğunu ifade eden Kaplan, yüzde 95'i Müslüman olan Türkiye'de ise şeriat kelimesini telaffuz etmenin suç olduğunu söyledi. Kaplan savunmasında, "Biz Müslüman'ız. Önderimiz Hz. Muhammet'tir. Devleti dinden dini devletten ayıramazsınız. Tıpkı etle tırnak gibi. Biz fert ve cemaat olarak İslam'ı yarım ve yanlış anlayanlara tam anlatmak için ortaya çıktık. Ne millet düşmanı ne de vatan hainiyiz. Vatanın parçalanmasını da istemiyoruz. Terörist hareketlere ne dinimiz ne de prensiplerimiz müsaade etmez. Şiddete çağıran yazı ve konuşmalarım yok. 25 yıllık faaliyetlerimiz hiçbir hadiseye neden olmamıştır" dedi. Atatürk ilke ve inkılaplarını eleştirdiğini söyleyen Kaplan, devrimlerin hiçbirinin millete huzur ve barış getirmediğini öne sürdü. Türkiye'deki Kemalist rejimi kabul etmediğini kaydeden Kaplan, "Anayasası kuran, kanunları şeriat olan bir devlet kurmak istediğimi inkar edecek değilim. Bunun şiddetle, terörle değil, insanların gönlüne hitap ederek yapılması taraftarıyız" şeklinde konuştu.

Haberin Devamı

Anıtkabir'e uçakla saldırı ve Fatih Camii'ne saldırı iddialarının düzmece bir plan olduğunu ileri süren Kaplan, "Bunlar derin devlet ile devletin içindeki çeteler tarafından hazırlanan iftiralardır. Bu eylemleri yapacağız diyerek ifade veren şahısların ifadeleri işkence altında alınmıştır. İşkence altında alınan ifadeler de delil olamaz" dedi.

İŞKENCE SONRASI ÖLÜM SAVUNMASINDA YER ALDI

Türkiye'de adliye binalarının sadece adının saray olduğunu ileri süren Kaplan, "Görüyorsunuz cezaevinde işkenceden ölen var. Devletin adamları bu işkenceyi yapıyor. Devlet de özür diledi. Türkiye'de ilk kez olan bir şey. Bu olay yurtdışında yaşanmış olsaydı o bakan istifa ederdi. Ama bizim devlet ricalinde bu yok. Bizde istifa mekanizmasını çalıştırmıyorlar. Birbirleriyle kavga ediyorlar, küfürleşiyorlar. Sokak çocukları bile onların yaptığını yapmaz. Bunlara devlet demek için bin şahit lazım." dedi.

Haberin Devamı

Son sözü sorulan Kaplan, adil yargılama ve hakkımda beraat kararı verilmesini talep ediyorum" dedi.

ÖRGÜTÜN SEVK VE İDARESİ KAPLAN'DA

Davayı karara bağlayan Mahkeme Heyeti, sanık Metin Kaplan'ın Anadolu İslam Federe Devleti ve İslami Cemiyet ve Cemaatler Birliği (AFİD-İCCB) adlı yasa dışı terör örgütünün lideri olduğunu belirterek örgütün tüm sevk ve idaresinin Kaplan tarafından yapıldığını ifade etti. Kaplan'ın babasının ölümünden sonra bu silahlı yasadışı terör örgütünün liderliğini yapıp örgütün eylemlerini yürüttüğünün belirtildiği kararda, "Kaplan'ın Merkezi Anadolu olmak üzere Şeri hükümlere dayalı Büyük İslam Devleti kurmayı hedeflediği, bu hedefine ulaşmak amacıyla cebir ve şiddet yöntemine başvurarak silahlı terör örgütü kurduğu tüm dosya kapsamından ve delil durumundan anlaşılmaktadır" denildi.

Kaplan'ın Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü laik Cumhuriyet düzeni yerine şeriat esasına dayanan bir düzen getirmek amacıyla silahlı eylemlere teşebbüs eden AFİD-İCCB adlı silahlı terör örgütü niteliğindeki örgütün lideri ve yöneticisi olduğu hususunda mahkemeye kesin kanaat geldiğini ifade edilen mahkeme eylemine uyan suçtan eski TCK'nın 146/1. maddesi ile yeni TCK'nın 309. ve 311. maddeleri göz önüne alınarak lehe olan hükmün uygulanması gerektiğini belirtti.

Haberin Devamı

İYİ HAL İNDİRİMİ UYGULANDI

Mahkeme, eski TCK'nın sanık lehine olduğunu hükmederek Kaplan'ın, yasadışı silahlı terör örgütü AFİD-İCCB'nin amaçlarına uygun olarak sübuta eren suçlardan dolayı "Anayasal düzenin tamamını ya da bir kısmını silah zoruyla değiştirmeye teşebbüs etmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasına karar verdi.

Mahkeme , Cezanın şahsileştirilmesini amaçlandıran suçun işlenilmesindeki ve sanığın kişiliğindeki özellikler suça uydurulması suretiyle daha insancıl koşullarla dengeli bir adaletin tahakkuku açısından ve sanığın duruşmadaki hal ve tavırları takdiri hafifletici neden sayılacağını belirterek eski TCK'nın 59. maddesi gereğince Kaplan'a verilen cezayı müebbet hapis cezasına indirdi.

DAVANIN GEÇMİŞİ

Almanya'nın sınır dışı ettiği Metin Kaplan, 13 Ekim 2004 tarihinde Türkiye'ye getirilmişti. Aynı gün, hakkındaki davanın görüldüğü İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine çıkarılan Kaplan'a, kaldırılan İstanbul, Erzurum ve Adana DGM'lerde açılan ve birleştirilen 13 ayrı davanın iddianameleri okunmuştu.

Haberin Devamı

Uçakla Anıtkabir'e yönelik saldırı ve Fatih Camiinin işgal hazırlığının da aralarında bulunduğu 13 ayrı suçlamaya ilişkin Kaplan hakkında düzenlenen iddianamelerde, sanığın müebbet ağır hapis cezası öngören "anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye teşebbüs etmek" suçu ile "bu suça fer'i iştirak", "yasadışı örgüte üye olmak" ve "halkı kanunlara uymamaya tahrik etmek" suçlarından cezalandırılması isteniyordu.

Kaplan, İpsala Sınır Kapısından Türkiye'ye giriş yapan bir otomobildeki aramada, "Anadolu Federe İslam Devleti"nin propagandasının yapıldığı kaset ve dokümanlarla ilgili 1999 yılında açılan dava kapsamındaki gıyabi tutukluluğu vicahiye çevrilerek cezaevine konulmuştu.

Yargılama sonucunda, 20 Haziran 2005 tarihli duruşmada Kaplan, lehine olduğu gerekçesiyle eski TCK'nın 146. maddesinin 1. fıkrası uyarınca "anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye teşebbüs etmek" suçundan, ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis cezasına çarptırılmıştı.

Haberin Devamı

Kaplan'ın, duruşmalardaki tavrından pişmanlık göstermediğinin anlaşıldığını belirten Mahkeme Heyeti, sanığın, eski TCK'nın cezada indirimi öngören 59. maddesinden yararlanmasına takdiren yer olmadığını ifade etmişti.

Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Metin Kaplan hakkındaki kararı, usul eksikliği bulunduğu, eksik soruşturma yapıldığı ve yeni Türk Ceza Kanunu'ndaki hak mahrumiyetlerine ilişkin hükümlerin dikkate alınması gerektiği görüşüyle bozmuştu.