Gündem ‘Milli Şef’ devri  bitti

‘Milli Şef’ devri  bitti

08.05.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:

33 yıl 4 ay boyunca CHP Genel Başkanlığı görevini yürüten ‘Milli Şef’ İsmet İnönü, 8 Mayıs 1972’de istifa etti. İnönü’den sonra CHP’nin başına geçen Bülent Ecevit, Türk siyasetinde yeni bir dönemi başlattı...

‘Milli Şef’ devri  bitti

‘Milli Şef’ devri  bitti


Haberin Devamı

12 Mart 1971’deki askeri müdahaleden sonra CHP içinde önemli görüş ayrılıkları ayyuka çıkmaya başladı. Askeri müdahaleye yönelik CHP’nin takınacağı tavırla ilgili parti içindeki çatırdamalar, “Milli Şef” İnönü ile Genel Sekreter Bülent Ecevit arasında anlaşmazlığa dönüşmüştü. Ecevit, ısrarla askeri müdahalenin amacının, sol dalgayı kırmak, parti içinde egemen olan ‘ortanın solu’ politikasına son vermek ve CHP’nin iktidar olmasını önlemek olduğunu söylüyordu.

Ecevit’in Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamlarına karşı gösterdiği tavır ve ortaya koyduğu söylemler, onu Türkiye’de yükselen sol hareketin yıldızı haline getirmişti. Diğer yandan İnönü’nün 88 yaşında olması, kulağının ağır işitmesi ve CHP’nin bir türlü beklenen ivmeyi yakalayamaması ‘değişim’ seslerinin açıkça yükselmesine neden oluyordu. İnönü, her ne kadar 12 Mart askeri müdahalesini onaylamadığını açıklasa da, ortamın yumuşaması için yeni kabineye bakan vermeyi kabul etmişti. Bu tavrı parti içindeki bardağı taşıran son damla oldu. Yaşanan gelişmeler üzerinde Ecevit istifa etti. Ecevit ile yoğun mücadeleye girişen İnönü ise son kozunu oynayıp, 5. Olağanüstü Kurultay’da kendi belirlediği politikanın onaylanmaması durumunda istifa edeceğini açıkladı. Ancak planı tutmadı. Kurultayda, Parti Meclisi Ecevit’in yanında yer alınca İsmet İnönü 33 yıllık görevinden ayrılmak zorunda kaldı. İnönü’nün istifasının ardından, 14 Mayıs 1972’de ‘Genel Başkanlık Seçimi Özel Kurultayı’ toplandı ve Bülent Ecevit genel başkanlığa seçildi. Yaşanan süreç CHP açısından büyük bir dönüşümdü. Ecevit, partinin kurucuları arasında yer almayan ilk genel başkan olmuştu. Üstelik 14 Mayıs’ta, gerçekleştirilen olağanüstü kurultayda 51 il başkanı tarafından aday gösterilmiş, 913 delegeden 826’sının oyunu alarak ezici bir çoğunlukla seçilmişti.

Haberin Devamı

Partiden de istifa etti

Takvimler 30 Haziran 1972’yi gösterdiğinde 21. Kurultay için toplanan CHP’liler, Ecevit liderliğinde parti tüzüğünde köklü değişikliklere imza atacak, İnönü ise son kez katıldığı parti kurultayında ‘Yeni genel başkanın başarılı olması için çalışılsın’ mesajı verecekti. Nitekim Ecevit, kurultayda yeniden seçilince Türkiye’nin en önemli siyasi figürlerden İnönü, 5 Kasım 1972’de yaklaşık yarım yüzyıldır üyesi olduğu CHP’den istifa etti. İnönü’yle birlikte partiden ayrılan milletvekili ve senatörlerin sayısı ise 59’a ulaştı.

Haberin Devamı

CHP-MSP Koalisyonu

Bu süreçte genel sekreterlikten ayrılan Kamil Kırıkoğlu’nun yerine Orhan Eyüboğlu seçilirken, 14 Ekim 1973’deki seçimlerde CHP 185, AP ise 149 milletvekili çıkardı. 26 Ocak 1974’te Ecevit’in başkanlığında CHP, MSP koalisyon hükümeti kuruldu. Taban tabana zıt bu iki partiden kurulan koalisyondan kısa sürede çatırdama sesleri duyulmaya başlandı. Özellikle Türk Ceza Kanunu’nun 163., 141. ve 142. maddeleri konusunda iki parti görüş ayrılığına düşmüştü. Hükümetin sonu yaklaşırken, tam bu sırada Yunanistan’daki albaylar cuntasının desteklediği Kıbrıs Rum Millî Muhafız Alayı’na bağlı birlikler, Enosis’i gerçekleştirmek amacıyla Cumhurbaşkanı Makarios’u devirdi. Cunta, adadaki Türklere karşı katliam hareketlerine başlayınca Türkiye, garantörlük antlaşmalarının verdiği hakkı kullanarak Kıbrıs’a askeri müdahalede bulundu.

Haberin Devamı

 

‘Milli Şef’ devri  bitti

İnönü, CHP’nin 21. Kurultayı’nda Ecevit’i kutluyor.

12 Eylül sonrası yollar ayrıldı

5 Haziran 1977’deki seçimde CHP 213, AP 189 milletvekili kazanıyor ancak Ecevit’in kurduğu azınlık hükümeti güvenoyu alamıyordu. Süleyman Demirel başkanlığındaki AP, MHP ve MSP (Milliyetçi Cephe) koalisyon hükümeti de bir süre sonra verilen gensorunun ardından düşünce, Ecevit, AP’den istifa eden 11 bağımsızın yanı sıra CGP ve DP’nin desteğiyle yeni hükümeti kurdu. Bu hükümet 12 Kasım 1979’a kadar görev yaptı. 12 Eylül askeri müdahalesi sonrasında ise siyasi partiler kapatılırken, Ecevit de 30 Ekim 1980’de bir daha geri dönmemek üzere CHP genel başkanlığından istifa etti.

Kıbrıs Fatihi Ecevit

20 Temmuz 1974 sabahı başlatılan Kıbrıs harekatının ardından halkın sevgisini kazanan Ecevit’in adının önüne artık ‘Karaoğlan’a ek olarak ‘Kıbrıs Fatihi’ sıfatı da eklendi. Ancak Kıbrıs Barış Harekatı’nın ardından gelen ABD ambargosu Türkiye’ye ekonomik açıdan büyük sıkıntılara neden olmuştu. Kıbrıs Barış Harekatı’nın ardından hükûmet içi anlaşmazlıklar onarılamaz noktaya gelince Başbakan Ecevit, 18 Eylül 1974’te CHP-MSP hükümetinin istifasını verdi. Hükümetin istifasının ardından Ecevit erken seçim kampanyası başlattı. Kıbrıs zaferinin kendisine sağladığı siyasi prestiji oya dönüştürmek istiyordu ancak TBMM’deki diğer partiler buna yanaşmadı. Hükümet uzun süre kurulamadı. Bu arada CHP 14 Aralık 1974’te 22. Kurultayını topladı. Orhan Eyüboğlu genel sekreter, Deniz Baykal ile Mustafa Üstündağ yeni genel sekreter yardımcıları oldular.

Haberin Devamı

‘Milli Şef’ devri  bitti

12 Nisan 1975’te Süleyman Demirel Başbakanlığında AP, MSP, MHP ve CGP birlikteliğinden ‘1. Milliyetçi Cephe Hükümeti’ çıktı. 12 Ekim 1975’te yapılan ara seçimlerde CHP ve AP oylarını artırsa da 6 milletvekili için yapılan ara seçimde milletvekillerinden 5’ini AP, sadece birini CHP kazandı.

Deniz Baykal sahnede

Henüz 4 yıl önce İnönü’den koltuğu devralan Ecevit’e karşı parti içinde bu kez Deniz Baykal önderliğinde muhalefet hareketi başladı. 8 Mart’ta Deniz Baykal, Haluk Ülman, Erol Çevikçe, Adil Ali Cinel, Tankut Akalın parti yönetiminden istifa ediyor, Orhan Eyüboğlu tekrar genel sekreter seçiliyordu. 27 Kasım 1976’da toplanan 23. Kurultay’da CHP’nin mevcut altı ilkesinin yanına bir de ‘Demokratik Sol’un altı ilkesinin eklenmesi benimsendi. Bu ilkeler; özgürlük, eşitlik, dayanışma, emeğin üstünlüğü, gelişmenin bütünlüğü ve halkın kendini yönetmesiydi. Ayrıca CHP’nin Sosyalist Enternasyonal’e üyeliği de parti içinde kabul edilmişti. Sağ-sol kavgasının tırmanışa geçtiği yıllarda İnönü’yü koltuğundan indiren Ecevit, Türkiye’deki sol şemsiyeyi kucaklayan lider durumuna gelmişti.

Gizemli içeceğin doğuşu

Yıllardır komplo teorilerinin değişmez konusu olan ve içinde bulunan maddeler hakkında sıklıkla spekülasyon üretilen Coca Cola, 8 Mayıs 1886 kimyacı John Styth Pemberton tarafından imal edildi. Bugüne kadar, hastalıklara yol açtığı, bağımlılık yaptığı ve içeriğinde böcek kanı bulunduğu iddialarının ortaya atılmasına karşın Coca Cola hali hazırda en çok tüketilen asitli meşrubat olma özelliğini sürdürüyor.

1919 yılında Coca Cola’nın gizli formülü Atlanta’dan New York’a götürülmüş, banka kredisi teminatı karşılığında New York’taki Guaranty Bankası’nda saklanmasına karar verilmişti. Gizli formül, 1925 yılında tekrar doğduğu yer olan Atlanta’ya dönerken, Sun Trust Bankası’nda muhafaza edilmeye başlandı. Bu sırrın iyi saklanması için şirket bankaya yılda 48.3 milyon dolar ödüyordu. 2011 yılında düzenlenen törenle gizli formül şirketin müzesine konuldu.