15.09.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:
0
Ev yapacaksan tuğladan... "Ev yapacaksan tuğladan, kız alacaksan Muğladan" demişler. Şimdi kız bölümünü bilemeyiz, Muğlada mı, Hakkâride mi karşınıza çıkacağı bilinmez. Ama, ev yapacaksanız, hem tuğladan hem de Muğlada yapmakta fayda var.TIRımızı park ettiğimiz meydanın hemen önümüzdeki "Alaturka" çay bahçesinden tavşan kanı bardaklarla dolu tepsisiyle gelen Mehmet Şençakar (21), bardağı bırakırken, "Şu kira meselesini bir yazın!" deyince, zorla oturtuyoruz. Patronunun kızmasından çekiniyor haklı olarak. Çünkü Mehmet, Muğla Üniversitesi, İşletme Fakültesi 2. sınıf öğrencisi. Dört arkadaşıyla birlikte, 2 odalı, sobalı eve 450 milyon lira kira veriyor. Babası emekli olunca tabii, tek çaresi çalışmak. Zor bir şey yaptığı. Kimi zaman, okul arkadaşlarına servis yapmak zorunda kalmak herkesin kaldırabileceği bir şey olmasa gerek. Bunu, baba parasıyla "eğlence alemine akan" 5 - 10 manken, popçu, dansöz, vs.ye servis yapmak zorunda kalanlara anlatmak zor, anlayan anlar. Türkiyenin "canlı manken" ihtiyacının yarıdan çoğunu karşılayan, kızlarının güzelliğiyle ünlü İzmirde, bahtımıza "bukalemun" çıkmıştı. Dün yer kalmamıştı, koyamamıştık, bugüne kısmetmiş... 15 bin öğrenci, 43 bin nüfuslu bir kente gelince, yeni yerleşim arazilerinin yaratılması ihtiyacı doğuyor. Çalışmalar başlamış, ama ne yazık ki Mehmete yaramayacak bu. Çünkü o arsaların üzerine ev dikilip yerleşimin başlaması, nereden baksak 3 - 4 sene sürer. Umuyoruz ki o zamanlar Mehmet mezun olmuş ve işinin başında bir insan olacak.Abdullah Çakmaz (53), Batmandan 6 sene önce gelmiş. "Burada herkesin evi, emekli maaşı, arabası var. Pek sıkıntısı yoktur Muğlalıların... "Haa, yazın, bir de nüfusuna oranla en çok araba, Türkiyede Muğladadır" diyor. Özellikle İç Anadoluda gördüğümüz manzaradan sonra, bir miktar hak veriyoruz kendisine. Bir de burada faize "enik" dendiğini öğreniyoruz. Çok şükür hâlâ hortumlanmamış bankalarımız var ve bunlara gelen Muğlalıların "Ne oldu bizim paranın eniği?" deme gibi bir mutlulukları mevcut.Vali ve Belediye Başkanından memnun buralılar. Valiliğin hazırlattığı Muğla ve ilçelerinin tanıtıldığı 4 dilde hazırlanan kitap içinse, ayrıca tebrik etmek gerekiyor Sayın Vali Hüseyin Aksoyu.Hele o evler bir yapılsın tuğladan, Muğla çok daha güzel olacak gelecekte. Yeni yerleşim yeri lazım Mürekkep kardeşinizi unutmayın Kızlık soyadını da kullanacak ölçüde feminist ve Atatürkçü emekli hemşire Gönül Gedik İşçi, Türkiyeden, Muğlanın ruh haliyle söz ediyor. "Aydınlar, Atatürkçüler unlarını elediler, eleklerini duvara astılar. Siyasal İslamın karşısında hiçbir şey yapmıyoruz, yapamıyoruz" diyor. Üye olduğu derneğe istifasını vermiş, CHPyi de ataletle suçluyor. Bu söylem galiba Egenin tamamına hakim. Muğla, kızlarını, oğullarını hayırlısıyla baş göz etmiş, daha da iyisi zenginlere vermiş geçkin bir ana gibi köşesine çekilmiş görünüyor. Alaturka ya da Paradise Trendy isimli kafelerde aheste aheste tüketiyor ömrünü, Bodrumuna ya da Marmarisine misafirliğe gidenlere bakarak. Bu kafelerin mimarisine ya da dekorasyonuna bakılırsa Muğla, evlatlarının tarzına özenmiş biraz. "Bir de denizim olsaydı" der gibi süslenmiş yaz gelince binalarından binalarına astığı renkli duyuru pankartları ve vitrinlerine doldurduğu güneş kremleri ve bikinilerle. Sosyalist üniversite öğrencileri tatillerini Bodrumda geçirip yeni dönüş yapmışlar. Muğla şenleniyor yine. "Bir yağmur yağdı mı, hava biraz serinledi mi umutla başlarız yine dernek çalışmalarına" diyor gençler. Benim cep numaramı aldıktan sonra Can ile Eceninkileri soruyorlar. Onların ilgisiyle mesudum, "Biliyorsunuz, sosyalist edebiyatta yağmur devrimin metaforudur zaten" diyorum iyice şımarıp.Böyle şeyler konuşuyoruz işte biz bazen mürekkep kardeşlerimizle. Bu kardeşlik kan kardeşliğinden daha sağlam bir bağ.Bu TIR, bu mürekkep kardeşlerim benim kendime güvenimi öyle artırdı ki, şimdi bir sevgilim olsa nasıl güçlü, donanımlı çıkarım karşısına.Neyse, yine kendi labirentimde kaybolmayayım da, geçerken üniversite öğrencilerinin ev sorunundan da söz edeyim konuştuğumuz gibi. Çocuklar sobalı ev bulmakta bile zorlanıyorlarmış. "Anam ağladı kiramı çıkarmak için 8den 12ye garsonluk yapmaktan" diyor Elazığlı İşletme öğrencisi.Yarın Bodrum son ve hayatımın çok güzel bir ayı bitiyor. Bu kardeşinizi unutmayın. Sizlerden el alıp geçen ve şimdi bu elle hayata tutunacak olan bu mürekkep kardeşinizi. Yağmur metafordur Bodrum - İskele Meydanı / Denizciler Derneği önü - Saat 13.00 BUGÜN: