Monocle artık İstanbul’da!

Karaköy Vault’ta çoğunluğu yabancılardan oluşan küçük bir grup toplandık, Monocle dergisinin İstanbul ofisinin açılışı şerefine. Önce Joseph Dana ile otelin içinde yer alan iki katlı sevimli ofisi gezdik, sonra da Monocle’ın Genel Yayın Yönetmeni Andrew Tuck ile tanıştık.
Andrew Tuck, gazeteci olduğumu öğrenince hemen son sayıda yaptıkları Türkiye haberini anlatmaya başladı. Başlık, “İstanbul neden Suriye karşıtlarının sürgündeki beklenmedik diplomatik başkenti oldu?”
Andrew Tuck ile konuşurken gözlerim Monocle’ın kurucusu Tyler Brule’u aradı. Brule, geçen yıl İstanbul’a Beymen’in içindeki Monocle pop-up store’un açılışı için geldiğinde müjdeyi vermişti, “Her sene yıllık toplantımızda ülke ekonomilerini, kültürel gelişimlerini inceleyip stratejik kararlar alıyoruz. Bu yılki toplantıdan üç ülkelik bir liste çıktı: Tayland, Endonezya ve Türkiye. Yatırım yapmak istediğimiz ülkelerde önce pop-up dükkân ya da mağaza içinde mağaza açarak nabzını yokluyoruz” diye. İşte daha o zamandan belliydi, İstanbul ofisinin açılacağı.
Zaten Türkiye’deki gelişmeleri en başından beri yakından takip ettiler, yerli dizi sektöründeki yenilikleri de araştırdılar, eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’le röportaj da yaptılar. Tyler Brule, “Türkiye Çin ile benzer bir tehlikeyle karşı karşıya: Hayran olunan ama saygı duyulmayan bir ülke. Sansür devam ederse ekonomi güçlense de içinde Türkiye geçen her cümlede bir ‘ama’, bir soru işareti olacak.” demişti geçen yıl Ali Tufan Koç’a verdiği röportajda. Bakalım İstanbul ofisini açtıktan sonra da benzer açıklamalar yapacak mı?

Wallpaper ile başladı
Tyler Brule’u yakından tanıyalım. Malum, 90’ların en önemli dergilerinden biri ‘Wallpaper’dı, 2000’lerin en önemli dergilerinden biriyse ‘Monocle’. Başarıları tesadüf değil. İkisinin de kurucusu Tyler Brule.
Brule, Kanadalı bir gazeteci. Üniversiteyi yarıda bırakıp Londra’ya taşınıyor ve gazetecilik yapmaya başlıyor. Hatta Alman ‘Focus’ dergisi için Afganistan’da muhabirlik yaparken iki yerinden vuruluyor. Uzun süre hastanede yatması gerekiyor. Bu süreçte bol bol dergi okuyan Brule, sektörde bir açık olduğunu fark ediyor ve tasarım ağırlıklı bir yaşam tarzı dergisi çıkarmaya karar veriyor. Aldığı krediyle 1996’da ‘Wallpaper’ı çıkarıyor. 1 yıl sonra dergiyi Time Inc.’e satıyor. Yayın yönetmeni olarak devam ediyor bir süre. O sırada Winkreative adlı bir reklam ajansı da kuruyor. 2007’de ise Monocle’ı kuruyor.

Sponsorsuz iş yapmıyor
Monocle, gündemden modaya her alanı kapsıyor. Hazırladığı listeler de ses getiriyor. Örneğin dünyada en yaşanılası şehirleri seçiyorlar. Seyahatler için şehirlerle ilgili kapsamlı dosyalar hazırlıyorlar. Bunu yaparken de şehir ve şirketlerden reklam alıyorlar. Bir bakıyorsunuz bir sayıda övgüyle bahsedilen bir şirket, sonraki sayılarda yıllık reklam anlaşması yapmış bile. Zaten Tyler Brule, sponsorsuz iş yapmaya karşı. “Ne yaparsak yapalım, ucuna bir sponsor ekleriz. Milyon şey yaratıp internette bedava vermemeye başından beri kararlıyım” diyor röportajlarında. Başarısının sırrı ise advertoryalları dergiye özel tasarlamaktan geçiyor.

Ofisten sonra sırada mağaza ve kafe var

* Monocle 8 yıldır yayımlanan aylık aktüel bir dergi olmasının yanı sıra bugün radyosu, kafeleri ve mağazalarıyla aynı zamanda bir yaşam biçimi markası.
* Tokyo’dan Bogota’ya 33 yurtdışı temsilcisi var. New York, Toronto, Tokyo, Hong Kong ve Zürih’ten sonra altıncı yurtdışı ofini İstanbul’da açtılar.
* Monocle’ın Londra, Hong Kong, New York ve Toronto’da mağazaları var. Geçen yıl Beymen’in içinde bir pop-up store da kurmuşlardı.
* Monocle kafeleri ise şimdilik sadece Londra ve Tokyo’da.
* Yakında İstanbul’da da mağaza ve kafe açma planları var.