Gündem Muhalefet bol keseden atıyor

Muhalefet bol keseden atıyor

10.05.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Muhalefetin vaatlerine Mevlana’nın “Kuşları avlamak için atılan yem cömertlik değildir” sözüyle yanıt veren Müezzinoğlu, “HDP tehditlerle barajı aşamaz, samimi olması lazım” dedi

Muhalefet bol  keseden atıyor

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Milliyet’i seçim bölgesi Bursa’da bir gün misafir etti. Sabah 09.00’da Yalova’dan Bursa’ya makam otosunda başlayan sohbette Müezzinoğlu, çözüm sürecinden kuş gribine, HDP’nin tavrı ve oy oranından muhalefetin seçim vaatlerine, Ermenistan ile sorunlardan Kıbrıs’a kadar birçok konuda Milliyet’in sorularını yanıtladı. Tavuktan korkmaya gerek olmadığını, yenebileceğini açıklayan Müezzinoğlu, kuş gribinin insanlara bulaşma ihtimalinin sıfır olduğunu vurguladı. Müezzinoğlu, HDP’nin tehditlerle barajı aşamayacağını savunurken muhalefetin vaatlerini de “Cır cır öterek bol keseden atıyorlar. Mevlana’nın güzel bir sözü var; kuşları avlamak için atılan yem cömertlik değildir” diye değerlendirdi.
Seçim bölgesinde sabah 07.00’de güne başlayan Müezzinoğlu, 23.00’e kadar yaklaşık 10 ayrı yerde Bursalılarla bir araya geliyor. Eski İstanbul İl Başkanı olan Müezzinoğlu, birebir temaslarıyla Bursalıların ilgisini çekiyor. Milliyet’in refakat ettiği gün muhtarlarla bir araya gelen, diş merkezi açan, festivale katılan, işçilerle karavanada yemek yiyen ve esnafla buluşan Müezzinoğlu, Milliyet’in sorularına şu yanıtları verdi:

Haberin Devamı

Kuş gribinde bir tehdit var mı? İnsanlara bulaşma ihtimali var mı?

Şu anda bir sıkıntı yok. Vatandaşlarımızı ilgilendiren, Sağlık Bakanlığı olarak bizi ilgilendiren ilave tedbir noktasında söyleyeceğim bir şey yok. Yani Gıda Tarım Hayvancılık Bakanlığı’nın tavuk çiftliklerindeki virüsü kontrol etmekle ilgili çalışmaları devam ediyor. ‘Tavuk eti yemeyin ya da şunu yapmayın’ gibi bir cümleye gerek yok. Tavuk eti yenebilir. Bu virüsün insanlara bulaşma ihtimali, virüsün çeşitleri, yüzlerce çeşidi var, nerdeyse sıfır düzeyinde. İki tipi böyle yakın şeyle bulaştı. Ama şu anda Türkiye’de böyle ihtimal söz konusu değil. Tavuktan korkmaya gerek yok. Tavuk çiftliklerinde çalışanların hijyen açısından dikkatli olmaları gerekir.

Haberin Devamı

‘Kafa karıştırıyorlar’

Muhalefetin seçim vaatlerini nasıl buldunuz?

Seçim atmosferinde muhalefetin milletin kafasını karıştırmak için yaptığı bu vaatlerin esasında kamuoyunda nerdeyse hiçbir karşılığı yok gibi gözüküyor. Mevlana’nın güzel bir sözü var; kuşları avlamak için atılan yem cömertlik değildir. Bunlar bol keseden atıyorlar. Esasında proje üretmek ülkeyi geliştirmek ve ekonomiyi büyütebilmek, milletin hayallerinin ve umutlarının önünde yürüyebilmek siyasetçinin görevi ama bunun için proje gerekir. Ağustos böceği gibi cır cır cır ötmek yerine bal arısı gibi devamlı çalışmak, üretmek gerekir.

Çözüm sürecinde HDP’nin tavrını nasıl değerlendiriyorsunuz?

HDP’nin tavrını samimi bulmuyorum. Esasında barıştan yana güçlü bir tavırları olacaksa silahı bırakmaları lazım. Silah bir tarafta, bir tarafta da şunları şunları diye şartları koşarak bir süreç olmaz. Bu ülkenin 78 milyon insanı bizim insanımız. Hangi hayat tarzının mensubu olursa olsun, yaşam felsefesinin mensubu olursa olsun. 78 milyon insan hakları anlamında hukuksal hakları anlamında bu ay yıldızlı bayrağın altında özgürlüklerini yaşamaları anlamında geleceğe umutla ve güvenle bakmaları anlamında AK Parti olarak zaten samimiyiz. Bu samimi gayretlere hukuksal yapının demokrasinin daha çok güçlenmesi ve yerleşmesine katkı veriyorlarsa buyursunlar hep beraber yürüyelim. Ama burada, ‘bir elimde silah var bir elimde de şartlarım var, şartlarımı kabul ederseniz silahı cebimde tutarım’ şeklindeki bir şeye Türkiye Cumhuriyeti devleti ve hükümeti asla böyle bir şeye müsaade etmez. Türk milletinin buna rızası olmaz.

Haberin Devamı

‘Silahla barış olmaz’

HDP’nin seçime yönelik tavrına nasıl bakıyorsunuz?

Seçim sürecinde vatandaşı tehdit ederek sandıkta kendilerine oy kullanmalarını istiyorlar. Silahla barış olmaz. Barışı birbirimize değer vererek, birlikte gelecek hayali kurmayı merkeze alarak sağlayabiliriz. O nedenle bence tehdit edilen vatandaşlarımızın da tehdide pabuç bırakmamalarını, bu devletin emniyetine, güvenlik güçlerine inanmalarını istiyoruz. Biz siyaseten her türlü tehdidin karşısındayız.

Barajı aşmak için tehditlerin yapıldığını söyleyenler de var, katılıyor musunuz?

Bu şekilde barajı aşamazlar, bu tarzlarıyla aşamazlar. Bu tarzdaki tutumlarının siyaseten de ülke huzuru açısından da mesaj vermek istedikleri kitle açısından da faydası olduğu kanaatinde değilim.

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimler öncesi açılışlar yapmasını muhalefetin sert sözlerle eleştirmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Sayın Cumhurbaşkanımız bir defa hizmeti seven bir insan, üretmeyi seven bir insan. Siyaseti de bu milleti muasır medeniyet seviyesinin üzerindeki hedefe gitmesi ve koşmasıyla ilgili tek derdi var, daha çok hizmet, daha çok gelişme, daha çok büyüyen Türkiye. Daha güçlü bir Türkiye. Dolayısıyla Cumhurbaşkanımızın dinamikleri artı bir milletimiz içindir. Ama artı bir milletimiz için olanı görmeyen muhalefet artı bir Ak Parti’ye olacak diye ‘millete olmasın Ak Parti’ye de olmasın’. Ya bu negatiflikten bu ülke bir şey kazanmaz. Halbuki ben muhalefetin yerinde olsam Sayın Cumhurbaşkanını daha çok teşvik ederim. ‘Şuraya da siz gelin, buraya da gelin’ diye. Geçen günlerde Tekirdağ’a geldi. Şimdi Tekirdağ’da vatandaştan, sivil toplum örgütlerinde Sayın Cumhurbaşkanı’na bazı talepler geldi. Sayın Cumhurbaşkanı hemen o taleplere çözüm üreten bir yaklaşımla yaklaşıyor. Burada Tekirdağ kaybetmiş mi oluyor, kazanmış mı oluyor? Dolayısıyla muhalefetin milletin kazanımlarının peşinde koşması lazım. Kim yaptığının değil. Bugün Ak Parti yapar, yarın millet inanıyorsa güveniyorsa diğerlerinin yapabileceğine o zaman da onlar yapar. Ama iftira, dedikodu, negatiflikle siyaset bu ülkeye bu millete çok ağır bedeller ödetti. Bugün için samimiyetle söylüyorum; muhalefet pozitif muhalefet yapsa Ak Parti’nin millete olan hizmetleri yüzde 20-30 daha artar, ama milletin muhalefete bakışı da en az yüzde 50 değişir.

Haberin Devamı

‘Soykırımı soysuzlar yapar’

Ermenistan’ın iddiaları ve Putin’in Ermenistan’a gitmesine nasıl bakıyorsunuz?

Türkiye’nin muassır medeniyetin üstündeki yürüme yolculuğundan rahatsız olan ülkeler var. Bunun için çok farklı farklı senaryolar üretiliyor. Bu millete 200 yıldır tuzaklar, senaryolar, iftiralar, milletin dinamiklerini bozacak projeler bulup üretiyor. Ermeni soykırımı iddiaları da böyle bir proje. Soykırımını soysuzlar yapar. Bu millet soylu bir millettir, asil bir millettir. Ermenileri de Yahudileri de bağrına basan, mağdurun yanında olan bir milletir. Bugün 2 milyona yaklaşan Suriyeli’ye kendi insanı gibi bakıyorsa, eğitiminden sağlığına kadar her türlü hizmeti veriyorsa bu milletin aseletidir, medeniyet anlayışıdır. Bu milletin medeniyet anlayışında katliam yoktur. Bu milletin medeniyet anlayışını hazmedemeyenlerin çatışmacı anlayışlarıdır iddialar. Tarihi tarihçiler analiz eder. Herkes arşivini açsın, elinde belge ne varsa konuşsun. Ama lobiler oluşturularak, siyasi lobilerle, parlamentoları hükümetleri başkanları bunun aleti yaparlarsa Türkiye o iftiranın muhatabı olmaz, tutmaz da. Güneş balçıkla sıvanmaz.

Kıbrıs’ta çözüm ümidi var mı?

İsteriz ki çözüm olsun. Çözüm olsun diye de son 10 yılda Ak Parti, Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız çok ileri ve güçlü adımlar attı. Ama onların derdi esasında barış olsun, huzur olsun, hakkaniyet olsun değil. ‘Bize teslim olun’ oluyorsa olmaz. Orada iki millet var. İki milletin hak ve hukuku eşittir. Geleceğe güvenle ve umutla bakmaları aynı hukuksal güvenle bakmaları dışında bizim bir şeyimiz olamaz. Onlar da o noktaya geldiği zaman ertesi gün çözüm olur.