NATO toplantısında Türkiye vurgusu

Toplantılara Türkiye adına katılan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, NATO müttefiklerine Türkiye’nin genel kaygılarını ve müttefiklerden beklentilerini dile getirmek için bu toplantıda fırsatı değerlendirdi.
Malum NATO toplantıları, her bir üye ülkenin diğer 28 müttefikiyle bir araya gelmesini sağlayan, ikili ve üçlü görüşmeler yapmak için son derece yararlı zamanlar. Fırsatlar bununla da sınırlı değil. Zira, bir ülke, topluca diğer 28 üye ülkeyle aynı anda kaygılarını ve mesajlarını iletmek için de önemli bir platform oluşturuyor.
Türkiye NATO’yu önemsediğini ve müttefiklerin güvenliği için, her fırsatta üzerine düşen görevi yerine getirdiğini, bu çalışmaları da kararlılıkla sürdüreceğini dile getirdi. Bu çerçevede AB-NATO kurumsal işbirliğinin sürdürülmesi ve derinleştirilmesine karşı çıkmayan Türkiye, Ankara’nın ulusal çıkarlarına halel getirmeden yapıcı bir tavır sergiledi. Türkiye’nin bu olumlu ve yapıcı tavrı 23 alanda NATO ile AB işbirliğini derinleştirebilecek. Sadece Türkiye değil, bir çok NATO ülkesi hassas bir dönemden geçiyor. Hollanda’da yapılan genel seçimlerin ardından hükümet kurma çalışmaları 8 ay gibi uzun bir vakit aldı. Almanya’da hâlâ bir hükümet tam olarak kurulamadı. İtalya erken seçime doğru gidiyor. İspanya’da Mariano Rajoy’un azınlık hükümeti zorlu Katalonya krizini atlatmaya çalışıyor. İngiltere ise Brexit sürecinde henüz rubikonu atlatamadı.
NATO üyesi ülkelerin dişişleri bakanlarının hepsi ittifakı veya kendi ülkelerini tehdit eden unsurlar konusunda görüş birliğine vardılar. Radikal etnik ve bölücü terör unsurları, El Kaide, DAEŞ, PKK gibi örgütlerin, ittifakı tehdit eden unsurlar arasında yer aldığını, bunlar sadece bir ülkeyi değil, bütün müttefikleri tehdit eden örgütler oldukları konusunda mutabıklar. Keza Kuzey Kore ve Pyongyang’in Balistik füze denemelerinin de sadece ABD veya Japonya’yı değil, tüm ittifakın güvenliğini tehdit eden unsurlar olduğunu teyit ediyorlar. ABD başkanlık seçimleri döneminde neredeyse NATO’yu gözden çıkarttığını dile getiren Donald Trump, tavır değişikliğine gitti. Aradan geçen 11 ayın ardından Washington yönetimi AB ve NATO’yu önemsediğini, AB’nin NATO’dan bağımsız bir savunma oluşumuna gitmesine pek sıcak bakmadığı ve bu yüzden de NATO-AB işbirliğinin kurumsallaşması ve derinleşmesine yeşil ışık yakarak adeta teşvik ettiği ortaya çıktı. Pentagon da, NATO’nun doğu kanadının güçlendirilmesi için ittifak içerisinde en çok asker veren ülke konumunda. İttifakın eski komuta yapısının genişletilmesi konusunda da Şubat 2018’de önemli kararların alınmasını da yine teşvik edecek.
Neticede, NATO’ya üye ülkelerin her birinin istikrarı, ittifakın istikrarı anlamına geliyor. NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı’nda da Türkiye’nin istikrarının ittifak için son derece önemli olduğu mesajı, tüm müttefikler tarafından anlaşıldı. NATO’nun güçlenmesi ve güçlendirilmesi de yine üye ülkelerin yararına oluyor. Bu yüzden hiçbir üye ülkenin NATO’dan çıkma niyeti yok. Aksine NATO’daki konumunu pekiştirme yönünde adım atma çabasında.