GündemNecip Fazıl’a kumar baskını ‘Öfkeli Yıllar’da

Necip Fazıl’a kumar baskını ‘Öfkeli Yıllar’da

06.11.2009 - 01:31 | Son Güncellenme:

Öymen, anılarında, gençliğinde kumar tutkunu olan ünlü şair Necip Fazıl’ın kumarhanede nasıl basıldığını, herkes İsmet İnönü’nün elini öperken, öpmemek için nasıl sıkıntıyla elini sıktığını, siyasete atılmayı hiç düşünmeyen Ecevit’e nasıl parti üyeliği teklif ettiğini anlatıyor

Necip Fazıl’a kumar baskını ‘Öfkeli Yıllar’da

Gazeteci, yazar ve siyasetçi kimliğiyle “hatıra dolu bir geçmişe” sahip olan Altan Öymen, “Bir Dönem Bir Çocuk” ve “Değişim Yılları”nın ardından, anı serisinin üçüncü kitabı olan “Öfkeli Yıllar”da bu kez, kendisinin genç bir gazeteci olarak izlediği, Türk siyasetinin en gergin dönemlerinden birini 1950’li yılları anlatıyor.
Doğan Kitap’ın yayımladığı “Öfkeli Yıllar”da, Öymen’in meslektaşı Çetin Altan’la Karadeniz’de bindiği kayığın akıntıya kapılarak ölümden dönmeleri, özelikle o dönemde “sağın” ünlü şairi Necip Fazıl Kısakürek’in kumar baskınında gözaltına alınması, İsmet İnönü’nün elini öpmeme gerginliği, Bülent Ecevit’in siyasete giriş süreci, bugün mesleğin duayeni olan birçok gazetecinin gençlik ve çocukluk günleri, dönemin siyasi kavgaları gibi birçok ilginç ve renkli konuya yer veriliyor.
Gençliğinde kumar tutkusuyla bilinen, 1950’li yıllarda ise Büyük doğu dergisiyle siyasi İslamcı bir çizgi izleyen Necip Fazıl Kısakürek, yaptığı yayınlarla iktidarı da rahatsız edince, Öymen’in deyimiyle bir kumarhanede siyasi baskına uğradı.

Necip Fazıl’a kumar baskını ‘Öfkeli Yıllar’da
Röportaj gerekçesi
Taksim’de bir apartmanın bodrum katında bizzat dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Kemal Aygün’ün ilgilendiği baskınla yakalanan Necip Fazıl Kısakürek, önce orada bulunma gerekçesini, “Ben buraya röportaj yapmak için geldim, mecmuamda kumar aleyhine yazı yazacağım” diye açıklamıştı. Öymen’in yorumu ise şöyle: “O kumarhane baskını gecesinin Kısakürek’in niyetiyle ilgili gerçeği ne olursa olsun, o baskın, bir komplo diye adlandırılmasa bile, bir polis baskınından çok, bir siyasi baskındı.
Hedefi, Kısakürek’in kendi okurları ve yandaşları önündeki durumunu sarsmaktı. Hem hükümeti destekler gibi yaparken yönlendirmeye de kalkan Büyük Doğucu’cuların iddialarına darbe vurulmuş olacaktı, hem de kimsenin dincilik konusunda fazla ileri gitmesine izin verilmeyeceği belirtilmiş olacaktı.”

Çetin Altan’la kayıkta
Zonguldak’ta bir mitingi izleyen Öymen, Çetin Altan’la birlikte yaşadıkları kayık macerasını da şöyle anlatıyor:
“Biz kıyıya paralel gidelim derken kıyıdan uzaklaştık. Ölüm kalım sorunu karşısındayız. Sonra açılmamız durdu. Sahilden bizi gördüler. Kurtulduk.”

Haberin Devamı

İnönü’nün elini öpmezdim
Öymen, İsmet Paşa’yı tanışmasını da şöyle anlatıyor: “İsmet Paşa’yı Nihat Erim’i ziyarete gelişlerinde bazen biz Ulus’taki gazeteciler de görüyorduk. Gazetenin koridorunda karşılaşıyorduk. Bülent Ecevit’e, ‘Nasılsın Bülent?’ diyordu. Beni daha öncesinden babamın oğlu olarak tanımıştı. ‘Nasılsın Hıfzırahman’ın oğlu?’ diyordu. İsmet Paşa elini uzatırsa bazılarımız elini öperdi. Ben, babamdan aldığım terbiyeyle el öpmeye değil, el sıkmaya alışmıştım. Paşanın elini de öpmezdim. Bunun uygulaması kolay olmazdı.
Bazen İsmet Paşa’ya 3-4 kişi birlikteyken rastlardık. Ötekiler sıraya girip el öperken benim sopa yutmuş gibi dik kalıp el sıkmam biraz tuhaf kaçardı. Ona saygısızlık yapıyor gibi görünürüm diye dertlenirdim. Dertlenmem boşunaymış. İsmet Paşa’nın ne elini öptürme gibi bir merakı vardı, ne de kimseden elini öpsün diye beklentisi.”

Haberin Devamı

Necip Fazıl’a kumar baskını ‘Öfkeli Yıllar’da

1970’lerde Demirel...

Ev telefonumuzu nasıl biliyordu?
Öymen, anılarına şöyle devam ediyor: “Demirel 1965’te başbakan olduktan sonra Örsan (Altan Öymen’in kardeşi) gazeteci olarak onun uçak gezilerinden birine katılıyor. Örsan’ın yanına gelince, ‘Sizin’ diyor, ‘Şerefli Apartmanı’ndaki telefonunuzun numarası kaçtı biliyor musun?’ Örsan nereden bilsin? ‘Vallahi bilmiyorum’ diyor. Demirel’in cevabı ‘Ben biliyorum, 27 52 31.’ Örsan şaşkın. Demirel’in hafızasının güçlü olduğu muhakkak. Bunu kanıtlayan daha başka birçok örnek anlatılabilir. Ama bizim telefon numarasını hatırlaması sadece hafıza işi değil. Onu kolaylaştıran basit bir neden daha varmış: Bizim o telefon numarası, sonradan Demirel’in telefon numarası olmuş.”

Necip Fazıl’a kumar baskını ‘Öfkeli Yıllar’da

Ecevit İnönü’nün elini öperken.

‘Ecevit’i siyasete davet ettim’
Öymen’in Ecevit’le ilgili anılarından kısa bir anekdot da şöyle: “Bülent Ecevit bizim evden birkaç ev daha yukarıdaki evin alt katındaki daireye geçmişti. Eğer gazeteden geç çıkarsak dönüş saatlerimiz birbirine uyuyordu. Yolda bol bol konuşuyorduk. O bana son sergileri anlatıyordu. Ben de ona parti içindeki siyasi çalışmalardan söz ediyordum. Onu da bizim ocağa üye olmaya davet ediyordum. O sırada partiye girip siyasi çalışma yapmak, Ecevit’in ilgisini çekmiyordu. Parti üyesi değildi. Olmaya da niyetli değildi. Sanatla ve edebiyatla ilgilenmeyi tercih ediyordu. Ama, bir gün gelecek bunu kendisi hatırlatacaktı. ‘Artık partiye girmek istiyorum’ diyecekti.“

EN ÇOK OKUNANLAR

KEŞFETYENİ

İlgili Haberler