Nedimle Laranın kesişen yolları

Özellikle gençlerin rağbet ettiği 3 bin 746 aktif üyeli Ekşi Sözlükte (http://sozluk.sourtimes.org) Biçaçi ve Falay intiharlarının izini sürdük. Sözlüğe Nisan 2000de "zibidi" nickiyle üye olan Nedimi arkadaşları; "sevimli, eğlenceli, anlayışlı, insancıl, çok bağıran" biri olarak tanımlıyor. Öldüğü günden itibaren ise arkadaşları, mesajlar gönderiyor Nedim için. İçlerinden bir tanesi var ki o, Nedimi gerçekten "ölüm fikri"nden vazgeçirmeye çalıştığını ancak başarılı olamadığını anlatıyor: Ulus Dostlar Sitesinden komşu olan ve iki gün arayla intihar eden Işık Üniversitesi mezunu Nedim Biçaçi ile Üsküdar Amerikan Lisesi öğrencisi Lara Falayın yolları, internette genellikle gençlerin kullandığı "Ekşi Sözlük"te de kesişiyor. Sitede, bir dönem sözlüğe üye olan ve "zibidi" nickini kullanan Nedim ile Lara için bırakılan mesajlar, arkadaşlarının son dakikaya kadar iki genci de ölümden vazgeçirmeye çalıştıklarını ortaya koyuyor. "Önce beni vur... "13.01.2002 sabahı pancakeden gelen mesajla uyandım: Nedim intihar etmiş dün gece... Yaşıyor mu? dedim, Hayır dedi. Film şeridi gibi geçti her şey gözlerimin önünden. Silah almak istediğinde "Önce beni vurursun sonra kendini" dediğim, silah aldığını söylediğinde "Hala söylediğin şey geçerli mi?" diye sorduğum, psikoloğa gitmeye başladığında psikologtansa onun için psikiyatrın daha iyi olacağını söylediğim, psikiyatra bir kere gittikten sonra bırakan zibidi. Ölümün hiçbir zaman yakışamayacağı zibidi...(deborah - Nedimin Işık Üniversitesinden arkadaşı) "İkna edemedim" "Onunla olan arkadaşlığımız gruba gelmesiyle başladı. İlk başlarda bende garip bi izlenim bıraktıysa da daha yakından tanıyınca gerçekten çok narin ve temiz bir kalbe sahip olduğunu anladım. Elimden geldiğince yardım ettim. Ancak o kafasına koymuş demek ki. Evrenin en zor oyunundan kaçmanın bu kadar kolay olduğunu keşke bilmekle yetinebilseydi insanlar.. Niçin bunu kanıtlama isteği duydun? Yerin asla dolamaz pisicik! (rohan) Laranın arkadaşları da sözlükte açılan "Lara Falay" başlığı altında genç kızı tarif ediyorlar. "Pisicik" diye çağırdıkları Laranın yaşamı boyunca farklı olduğu için acı çektiği belirtiliyor. Lara, da Nedim gibi müzikle uğraşıyor. Bir müzik grubunun vokalistliğini yapıyor. Lara da tıpkı Nedimin verdiği sinyalleri vermiş ölmeden önce. İşte Larayı intihar yolundan geri döndürmeye çalışan sözlük yazarı arkadaşının anlattıkları: Nedim-Lara bağlantısı "Bir insana bu kadar da iyi davranılmaz ki kardeşim son 6 aydır hayatımın önemli bir parçası ayrıca da —-komşum olabilmiş sözlük yazarı..."Yine bir başka mesaj:"Ölüm haberini sözlükten duyduğumda oha dediğim son zibidiliğini yapmış insan. Gerçekten çok üzüldüm. Ayrıca Lara Falay ile aynı sitede oturan ve gazetelerde söylenen kişi olduğuna inanamadığım mutlu görünen insan." (pcch0p4t)Nedimle Laranın iki gün arayla intiharları da bu siteye yansıyor. Nedim ile Laranın arasındaki bağlantı sözlükte "Lara Falay ve zibidi" başlığı altında incelenmiş: "Bizim sözlükte zibidi olarak tanıdığımız kişi Laradan birkaç gün önce vefat eden, Laranın komşusu Nedim Biçaçidir."(stregocia~)Bir diğer arkadaşları ise Larayı şöyle tanımlıyor: "Zibidi (Nedim) ile aynı sitede oturan ve benzer sonu yaşayan güzellik..." (sebze) Nedimin tarif edildiği "zibidi" başlığı altında öyle bir mesaj var ki; sanki Larayı çağrıştırıyor: Cenanın ölümünü yeniden sorguluyor 1998de ölüme atlayan Cenanın annesi Vildan Yuğaç, "Öğrenciler arasında bir etkileşim var" diyor "Çocuğunuz ölümle dans ediyor ve hiç bir şey yapamıyorsunuz. Beyni ve ruhu farklı; açılmıyor, ulaşamıyorsunuz. Çaresiz kalıyorsunuz" diyen Yuğaç; Ceylan ve Laranın ölümlerinin ardından düşünmeyi rafa kaldırdığı oğlunun ölüm nedenini yeniden sorguluyor... "Önce Satanizm dediler. Biz dedik ki Ne kadar saçma. Sonra Ceylan, sonra Lara. Siyaha tutkunluk, o müzikleri dinleme, ölme fikri, içine kapanma... Şu an şöyle düşünüyorum: Çocuklarda bir altyapı olabilir. Ama okullarda öğrenciler arasında bir etkileşim var. Örgüt anlamında söylemiyorum ama böyle bir etki söz konusu. Vildan Yuğaç, kolejli öğrenci intiharlarının ilk mağdurlarından. Oğlu Cenan, 21 Haziran 1998de arkadaşı Aslıyla Ataköydeki bir binanın 14. katından atladığında, ortaya atılan ilk iddia "satanizm" oldu. Yuğaç, bunları hemen reddetti. Ancak arka arkaya yaşanan intiharlar onu da düşündürdü. Yuğaç artık oğlunun, "Gençler arasındaki etkileşim nedeniyle intihar etmiş olabileceğine" inanıyor. Bir araya gelmemeliydiler Cenan, Aslı ve A.E. arkadaştı. Cenanın Ceylanla ilişkisi merhaba düzeyinde kaldı. Ceylan da A.Enin arkadaşıydı. A.E.nin annesine telefon ettim, Çocuklarımıza yardımcı olabilir miyiz, nedir bu konu, dedim. Annesi, Bizim hiçbir sorunumuz yok. Sorun sizde, siz kendiniz halledin gibi bir cevap verdi. Sonradan duydum, A.E. psikaytristlere giden bir çocukmuş. Aslının da psikiyatriste devam ettiğini biliyorum. O çocuk da birtakım sinyaller vermiş. Cenan ve Aslı bir araya getirilmemeliydi." Ben niye konuşuyorum? Bir şeyler yapması gereken kurumların hiçbir şey yapamadığını dile getiren Yuğaç, şöyle konuşuyor: "Milli eğitimi, polisi, MİTi harekete geçer, okullar daha uyanık olur. Okullar psikolojik rehberliklerini adam gibi çalıştırır. Anneler - babalar da uyanık olur. Hiçbir şey yapamadık. "