14.04.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:
0
DARBE İDDİALARIYLA İLGİLİ HABERLERİ TARTIŞMA YARATAN NOKTA'YI POLİS BASTI axgun012.jpg Nokta Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Alper Görmüş, haberle ilgili tüm belgeleri savcı ve polise verdiklerini belirterek, "Bu da, arama kararının sadece istenilen belge değil, yayımlanmış ya da yayımlanacak olan gizli belge ve bilgilerin ele geçirilmesi ile ilgili olduğunu ortaya çıkarıyor" dedi.Nokta dergisinin Bakırköy İncirli Caddesi Çağ Sokağı'nda bulunan binasına dün sabah saatlerinde baskın düzenlendi. Baskına Bakırköy Basın Savcısı Remzi Yaşar Kızılhan, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün mali şube ile asayiş şubesinin bilgi işlem bürosu ve Bakırköy İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polis ekipleri katıldı. Polis, toplantı salonuna topladığı çalışanların telefonla görüşmelerini de engelledi. Yaklaşık yarım saat gözetim altında tutulan çalışanların dışarıya çıkmasının ardından dergideki bilgisayarların incelemeye alınarak hard disklerinin polis tarafından tek tek kopyalandığı iddia edildi. Polis, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek'in "darbe yapılacağına ilişkin" ifadelerinin yer aldığı öne sürülen günlüğü yayımlayarak gündeme gelen Nokta dergisine dün baskın yaptı. Baskının, askeri savcılığın talebi, Askeri Mahkeme ile Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nin kararları üzerine yapıldığı ve derginin geçen haftaki sayısında çıkan "Günümüzde sivil eylemler ne kadar sivil?" başlıklı kapak haberiyle ilgili olduğu öne sürüldü. Dergi binasında savcı ve polise bilgi veren Görmüş, basına şu açıklamayı yaptı:"Ankara'dan askeri savcılık, askeri mahkemeye başvuruyor ve bazı gizli belgelere el konulmasını istiyor. Derginin geçen haftaki kapak haberiyle ilgili olduğunu öğrendik. Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı'nın 2004'te yayımladığı bir belge hazırlamıştık. Genelkurmay Başkanlığı'nın sivil toplum oluşumlarıyla işbirliğinden söz ediliyordu. Orada yayımlamadığımız bir nokta vardı. O belgenin ekinde adı geçen sivil toplum kuruluşlarına (STK) yer vermemiştik. STK'ların, silahlı bir kurum olan Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ile işbirliğinde görülmek istemeyeceği gerekçesiyle listeyi yayımlamamıştık." 'Amaç, gizli belgelere ulaşmak' Askeri Savcı'nın geçen hafta kendisini arayarak bu belgenin kendilerine verilip verilemeyeceğini sorduğunu belirten ve basın meslek ilkelerinden ötürü bu belgeyi kendilerine veremeyeceğini söylediğini anlatan Görmüş, "Şimdi anlıyoruz ki, bu belgeye ulaşmak için arama kararı çıkarılmış" dedi. Arama kararını okuduğunda çok geniş kapsamlı olduğunu gördüğünü ifade eden Görmüş, "Bu belgeyi geldiklerinde ekibe verdim. Aramanın bu gizli belgelerin tamamına el koymak amaçlı olduğunu, 5 - 10 dakikayla bitecek bir şey olmadığını, Nokta dergisindeki bütün bilgisayarları kapsadığını gördük. Her birinden kopya alacaklarını söylüyorlar. Bu çalışmanın bütün gün süreceği söylendi" diye konuştu. Gelen ekibin anlayışlı ve nazik olduğunu vurgulayan Görmüş, derginin yeniden çıkarılabilmesi için bazı bilgisayarlardan kopya almaları gerektiğini söylediklerinde, ekibin bunu anlayışla karşıladığını söyledi. "Bu bir ceza mıdır?" sorusunu, "Cezadır. Haber özgürlüğü mantığına terstir. Nokta yaşamına kaldığı yerden devam edecektir" diye yanıtlayan Görmüş, şunları söyledi: Askeri savcı belgeyi istedi "Basında çıkan haberlerde, 'günlük' ile ilgili, askeri yetkililere ve üst düzey yetkililere soru yöneltildiğinde, hepsinin de 'Öyle bir şey yok, bu da nereden çıktı?' gibi açıklama yerine sessiz kaldığı görülüyor. Bu da günlüğün varlığını ortaya koyuyor. Düzgün bir dava açılırsa tüm belgeler ortaya çıkacak ve meselenin nereye gideceği anlaşılacak." Belgeler ortaya çıkacak Baskına giden yol! 12 Eylül 1980 darbesinden sonra cesur haberciliğiyle adından söz ettiren Nokta dergisi, daha sonra birçok kez el değiştirdi. Son olarak işadamı Haluk Durgun tarafından satın alınan dergi, 2 Kasım 2006'da yeniden yayın hayatına başladı. Genel Yayın Yönetmenliğini gazeteci Alper Görmüş'ün yaptığı dergi, 29 Mart'ta "2004'te iki darbe atlatmışız!" kapağıyla piyasaya çıktı. Derginin 22. sayısında 46 sayfa yer ayırılan haberin içeriğinde, eski Deniz Kuvvetleri komutanlarından emekli Oramiral Özden Örnek'e ait olduğu iddia edilen bir günlüğe yer verildi. Haberde yer alan iddialara göre, 4 eski kuvvet komutanı 2004 yılında "Sarıkız" ve "Ayışığı" adını verdikleri iki ayrı darbe planı yapmışlardı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Nokta'nın gündeme bomba gibi düşen haberiyle ilgili olarak, savcıların harekete geçmesi gerektiğini söyledi. Bu açıklamanın ardından, Özden Örnek'in şikâyeti üzerine Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı'nın bir hafta önce dergi yöneticileri hakkında, "Halkı askerlikten soğutma" ve "Askerleri itaatsizliğe teşvik" suçlarından soruşturma açtığı ortaya çıktı. Özden'in, derginin piyasadan toplatılmasına ilişkin isteği ise mahkeme tarafından reddedildi. Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt, önceki gün yaptığı basın toplantısında, "günlük" haberiyle ilgili olarak, "Doğru olup olmadığını bilemem. Ancak derginin yayın yönetmeni, 'Günlüğün kendisi belgedir. Genelkurmay arşivinde vardır' diyor. Tüm arşivi tarattım, hiç böyle bir belge ya da yazışma, bir şey yok. Elimize bilgi belge gelmeden hiçbir şey yapmamız mümkün değil" dedi. Nokta dergisi muhabirlerinden Ahmet Şık, baskını anlatırken, "Hepimiz şoke olduk" dedi. Birinin şaka yaptığını zannettiklerini kaydeden Şık, şunları söyledi: "Saat 12.00 sıralarıydı. Derginin çıkarıldığı 3. katta çalışıyorduk. Kalabalık ve sivil bir grup içeriye girdi. 'Kimse yerinden kıpırdamasın, polis!' diye bağırdılar. Tıpkı filmlerdeki gibiydi. 'Arama kararı var. Hiçbir şeye dokunmayın. Bilgisayarlarınızdan uzak durun, açıp kapamayın' dediler. Bir duvarın kenarında toplanmamızı istediler ve üstümüzü aradılar. Sonra, dördüncü kattaki toplantı odasına sokulduk. Telefonla konuşmamızın yasak olduğunu söylediler. 'Arama kararıyla bizleri gözaltına alamazsınız' dediğimde, 'Bize böyle emir verildi' dediler. 'O zaman savcıyla konuşun, gözaltında olduğumuza dair tutanak tutulsun' dedik. Hafif bir itiş kakış oldu aramızda. Sivil bir Emniyet yetkilisi geldi. 'Arkadaşlar, yarım saat daha burada kalacaksınız' dedi. Biz de 'Kabul etmiyoruz bunu' dedik. Beş dakika sonra bize çıkabileceğimizi söylediler ve hep birlikte indik. Hepimiz şoke olduk. Haberden sonra dava, soruşturma bekliyorduk. Ama böyle bir şey aklımıza gelmedi. 12 Eylül döneminde yaşanan baskınları andırıyordu. Yarım saat gözaltına alındık. Çok kaba davrandıklarını da söylemem gerek." Nokta muhabiri Şık anlattı: Duvara dayayıp aradılar Nokta dergisi önünde dün akşam toplanan bazı sivil toplum örgütü üyeleri adına gazeteci yazar Ertuğrul Mavioğlu bir açıklama yaptı. Grup, "Özgür basın susturulamaz", "Nokta dergisi yalnız değildir" sloganları attı. Protestoya, Mahir Günşiray, Rüstem Batum ve Osman Kavala da katıldı. 'Nokta dergisi yalnız değil' eylemi BASIN MESLEK KURULUŞLARI Nokta dergisine yapılan polis baskınına, gazetecilik meslek örgütlerinden sert tepki geldi. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Basın Konseyi ve Türkiye Gazeteciler Sendikası birer yazılı açıklama yaparak baskını kınadı. Açıklamalarda özetle şöyle denildi: Türkiye Gazeteciler Cemiyeti: "26 Haziran 2004'te yürürlüğe giren Basın Yasası'nın 12. maddesinde 'Haber Kaynağı' başlığı altında, 'Süreli yayın sahibi, sorumlu müdür ve eser sahibi, bilgi ve belge dahil her türlü haber kaynaklarını açıklamaya ve bu konuda tanıklık yapmaya zorlanamaz' kuralı yer almaktadır. Basın Yasası'nın 25. maddesi de cumhuriyet savcılarına, sübut vasıtası olarak kullanmak üzere 3 adet yayına el koyabilme yetkisi tanımaktadır. Yasanın bu açık hükümleri, Nokta dergisine yapılan baskın ve aramanın yasal dayanaktan yoksun bulunduğunu göstermektedir."Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi: "Nokta, bir süredir kamuoyunu meşgul eden haberler nedeniyle dikkati çekiyor. Bu haberlerin birilerini rahatsız etmesi hem anlaşılabilecek hem beklenebilecek bir durumdur. Şimdi askeri savcılıktan kaynaklandığı bildirilen bir emirle Nokta dergisinin merkezine baskın yapılması, bu ülke gerçeklerini iyi bilen herkes için düşündürücüdür. Çünkü bu baskının sadece sözüyle değil, özüyle de yasalara uygun olması gerekir. Aksi halde kabul edilemez bir durum olur.Bu ülke gerçeklerini bilen herkes, söz konusu baskının gerisinde Nokta dergisine gözdağı verme gibi bir düşüncenin yatıp yatmadığından kuşkuludur. Basın Konseyi olarak, bu kuşkunun haksız çıkmasını diliyoruz. Ancak yapılan işlemin hukuka sadece sözüyle değil, özüyle de uygun olup olmadığını irdelemeye devam edeceğimizi ilgililerin ve kamuoyunun bilgisine sunuyoruz."Türkiye Gazeteciler Sendikası: "Bu baskınla Türkiye'de basın ve ifade özgürlüğünün ne denli ağır baskı altında olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Baskın, hukuka aykırı ve gazetecilerin haber kaynağını açıklamama hakkının ihlal edilmesi anlamını taşımaktadır. Bu operasyonun, soruşturma konusu haberin kaynağını ortaya çıkarma amaçlı olduğu anlaşılmaktadır. Hukuku hiçe sayarak yapılan bu uygulamayı kınıyoruz. Türk halkı, basın ve ifade özgürlüğünün önündeki yasal ve fiili engeller nedeniyle hak etmediği ölçüde zan altında bırakılmaktadır. Uygulayıcıların ve yasa yapıcıların hatalarının vebalinin gazetecilere ödettirilmesi yanlışından bir an önce vazgeçilmesini diliyoruz." Baskının yasal dayanağı yok