Gündem Öğretmenin maaşı 25 yılda eriyip gitti

Öğretmenin maaşı 25 yılda eriyip gitti

24.11.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:

AB ülkelerindeki öğretmen maaşları ile Türk öğretmenlerin aldığı arasında büyük uçurum var. Almanya'da göreve yeni başlamış bir ilkokul öğretmeni yılda 38 bin 412 dolar kazanıyor. Türkiye'de ise 6 bin 358 dolar...

Öğretmenin maaşı 25 yılda eriyip gitti

Öğretmenler Günü kutlu olsun Her gelen iktidar, öğretmenlerin koşullarının iyileştirileceği vaadinde bulunuyor. Ancak 25 yıl öncesinin şartlarıyla karşılaştırıldığında her geçen gün kaybolan, küçülüp ufacık hale gelen bir maaş var ortada. Şimdi yine bir 24 Kasım Öğretmenler Günü, onlar için buruk bir kutlama. AKP iktidarı Türkiye genelindeki 756 bin öğretmene yurdun dört bir yanında konut, her birine dizüstü bilgisayar, eşit ücret uygulaması vaat ediyor, eğitime 19 milyar YTL bütçe ayırıyor. Ama bırakın konutu, bilgisayar almayı; onlar bazen oturdukları evin kirasını vermekte bile zorlanıyorlar. Evet, bugün Öğretmenler Günü... Onlara kucak dolusu sevgi ya da bir buket çiçek vermekten başka ne yapabiliriz ki? Onlar 16 milyonluk nüfusumuzu, geleceğimizi emanet ettiğimiz insanlar... Her 24 Kasım geldiğinde hatırladığımız öğretmenlerimiz, yıllar geçtikçe daha da ağır yaşam koşullarıyla karşı karşıya kalıyorlar. Saygınlıklarını hiçbir zaman yitirmeyecekler ama bunun için çok daha fazla mücadele etmeleri gerekecek. Kimisi doğuda bir dağ köyünde zor kış koşulları altında görev yapıyor, kimisi kent merkezinde pahalı yaşam şartları içinde okul - ev arasında gidip geliyor. Ek iş yapmak bile yetmiyor artık onlara... Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen), Türkiye ve AB üyesi ülkelerde öğretmenlerin yıllık toplam çalışma saatleri, yıllık ücretleri ve saat başına aldıkları ücretle ilgili yaptığı araştırmada öğretmenlerin yaşam standartlarını ortaya koydu. Ülkelere göre ilköğretim okullarında ve devlet liselerinde göreve başlayan ve 15 yıl görev yapmış öğretmenlerin yıllık maaşları karşılaştırıldığında Türkiye sonuncu sırada yer alıyor. Avrupa Birliği (AB) eşiğindeki Türkiye'de her şey yavaş da olsa değişiyor. Ancak yıllardır değişmeyen, hatta giderek değerini kaybeden öğretmen maaşları, AB'deki maaşlarla kıyaslandığı zaman uçurum ortaya çıkıyor. En yüksek öğretmen maaşlarının verildiği ülke Almanya. Burada göreve yeni başlamış bir ilkokul öğretmeni yılda toplam 38 bin 412 dolar (yaklaşık 50 bin YTL) gelir elde ediyor. AB üyesi ülkeler arasında en düşük ücreti Portekiz veriyor. Portekiz'de aynı şartlardaki öğretmen yılda toplam 19 bin 585 dolar (yaklaşık 25 bin YTL) kazanıyor. Türkiye'de ise aynı öğretmenin yıllık geliri 6 bin 358 dolar (yaklaşık 8 bin YTL).Almanya'da 15 yıllık deneyimi olan bir devlet lisesi öğretmeni ise 52 bin 839 dolar (yaklaşık 70 bin YTL) gelir elde ediyor. Türkiye'de ise aynı konumdaki öğretmen yıllık sadece 7 bin 343 dolar (yaklaşık 9 bin 500 YTL) kazanıyor.AB'ye üye ülkeler arasında ders başına en yüksek ücreti İrlanda'daki öğretmenler alıyor. İrlanda'da ilköğretimde yeni işe başlayan bir öğretmen ders başına 24.8 dolar (yaklaşık 32 YTL) kazanıyor. Bu rakam ise Türkiye'de sadece 4.45 dolar (yaklaşık 5.7 YTL).Devlet lisesinde 15 yıllık öğretmen de İrlanda'da 40.6 dolar (yaklaşık 53 YTL), Türkiye'de 5.06 dolar (yaklaşık 6.5 YTL) kazanıyor. Türkiye son sırada Araştırmada ayrıca 1979 yılıyla 2005 yılı arasında öğretmenlerin alım gücündeki değişiklikler de gözler önüne seriliyor. Bir öğretmen, 1979 yılındaki aylığıyla 8 bin 260 ekmek alabiliyordu. Öğretmenin bugünkü maaşı bugün sadece 3 bin 440 ekmek almaya yetiyor. Bu alım gücü düşüklüğü, ette yüzde 19, tüpgazda yüzde 64, ulaşımda yüzde 69, zeytinyağında ise yüzde 28 oranında.Bir öğretmen aldığı maaşla 1931'de 170 litre zeytinyağı satın alabilirken, maaşı Kasım 2005'te 101 litre satın almasına yetiyor. Aynı öğretmen yine 1931'de 164 kilo koyun eti alabiliyorken, Kasım 2005'te 61 kilo koyun eti satın alabiliyor. 1950'de maaşıyla 25 adet Reşat altını alabilen öğretmen, Kasım 2005'te ancak 5.2 adet Reşat altını alma gücünde. 1965'te maaşı 29 Cumhuriyet altını almaya yeten bir öğretmenin, 2005'in kasım ayındaki maaşının karşılığı sadece 6 adet Cumhuriyet altını. 1978'de 94 roman alabilen bir öğretmen, 2005'te 57 tane roman alma imkanına sahip. Türkiye'de bir öğretmenin 1 kilo et alabilmesi için 2 saat çalışması gerekiyor. İrlanda'da çalışan bir öğretmenin ise 42 dakika çalışması yeterli. Türkiye'de öğretmenin bir ev için 11 bin 500 saat çalışması gerekirken, İrlandalı öğretmene 2 bin 576 saat yetiyor. Alım gücü azaldı Rıfat Çaylı (41), Bahçelievler Şirintepe İlköğretim Okulu'nda sınıf öğretmeni olarak 10 yıldır görev yapıyor. 1988'de Tunceli'de öğretmenliğe başlayan Çaylı, evli ve 3 çocuk babası. Eşi de öğretmen olan Çaylı'nın aylık geliri ek derslerle birlikte yaklaşık 1000 YTL. 'Ek iş yapıyoruz ama onu da beceremiyoruz' İlk mesleğe başladığım yıllarda örneğin yaz tatilinde Marmaris'e tatil yapmaya gitmiştim. Hâlâ tadı damağımda. Bir daha tatil yapmak gibi bir şey söz konusu olmadı. Ben yeni göreve başladığımda çok iddialı bir söz söylemiştim, 'Ben ikinci bir iş yapmayacağım' diye. Fakat özellikle son 5 - 6 yılda büyük şehrin yükü bizi tarumar etti. Ortaokul yıllarında hayatımın babamın yaşamından çok farklı olacağını, ekonomik sorunlarımın olmayacağını düşünüyordum. Babam Milli Eğitim'de hizmetliydi. Bir hizmetli maaşıyla ben öğretmen oldum, bir kız kardeşim üniversiteyi, diğer 3 kardeşim liseyi bitirdi. Kira ödüyordu, sonra evi oldu. Şimdi ben öğretmenim, ikinci bir iş yapıyorum. 18 yılda maaşınız ne kadar eridi? Kırtasiye ilk ek işim. Burayı 5 - 6 yıl önce açtım. 'Ne yapmak lazım, ikinci bir iş yapmak zorunlu hale geldi' dedim. Gidip pazarda çalışamayız. 'Bildiğimiz iş, birkaç tane kalem, defter alalım' dedik. O zaman elimde sermaye yoktu, arkadaşlardan dolar aldık. 2001'de ekonomik kriz olunca borçlar ikiye katlandı. Gelinen yerde burası para kazanmıyor, tasfiye de edemiyorsunuz, kimse devralmıyor. Biz bu işi de beceremiyoruz. Ne zaman ek işe karar verdiniz? Her gün 06.00'da kalkıyorum, burayı açıyorum, süpürüyorum. Sonra öğleye doğru Bahçelievler'e okula gidiyorum. 6 saat ders yapıyorum. Sonra çıkışta tekrar Bakırköy'e kırtasiyeye geliyorum. Akşam da 21.00'den sonra Kocasinan'a eve gidiyorum. Günlük temponuz nasıl? Şu an, saat 16.00 itibariyle 50 YTL'lik ciro yaptık. Buranın 450 YTL kirası var. Bu 50 YTL'den yüzde yüz kâr etsek, 25 YTL. Günlük ortalama kârınız ne oluyor? Ek iş yapmama rağmen 350 YTL'ye kirada oturuyorum. Eşim de öğretmen. Maaş yetmiyor. Kira, çocukların okul ve servis masrafları, telefon, doğalgaz, su, elektrik... Aldığım meblağı eşimin aldığıyla yan yana koysak da temel giderlerin karşılanmasından öteye, rahat, ferah bir yaşam sunmuyor bize. Burası kendini döndürdüğü kadar döndürüyor. Döndüremediği noktada, cebimden harcıyorum. 4 bankaya kredi borcu ödüyorum. İçinden çıkılamaz bir durum. Aylık giderleriniz ne kadar? Tunceli'de çalıştığım dönemleri şu an özlüyorum. Köyde çalışıyorduk, kısıtlı bir yaşam vardı. Şu an harcadığımız para bizim gündelik ihtiyaçlarımızın dışında bir şey değil ki. Tunceli'ye dönmek ister miydiniz? Eğitim-Sen'in araştırmasına göre, Türkiye'de dört kişilik bir ailenin temel ihtiyaçlar için yapması gereken toplam harcama tutarı Ekim 2005 itibariyle 1800 YTL'nin üzerinde. Dört kişilik bir öğretmen ailesinin temel beslenme gereksinimi için harcaması gereken aylık mutfak masrafı 600 YTL. En yüksek memur derecesinde çalışan bir öğretmen, bugün 860 YTL maaş alıyor. Eğer bu öğretmenin eşi çalışmıyorsa ve iki çocuğu varsa temel gıda maddelerini aldığı takdirde geriye sadece 260 YTL kalıyor. Bu hesabın içine ev kirası, fatura gibi giderlerin dahil edilmediği düşünülürse, öğretmen her ay kazancının çok üzerinde bir para harcamak zorunda kalıyor. Mutfak masrafı 600 YTL YARIN: Devlet ve özel okul karşılaştırması Doğu'da öğretmen olmak Doğu'ya gidene ek ücret