Gündem Okkan suikastı zanlısı Hizbullahçı yakalandı

Okkan suikastı zanlısı Hizbullahçı yakalandı

16.04.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:

Eski Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan’ı şehit eden zanlılardan Mehmet Fidancı, 16 Nisan 2001’de İstanbul’da yakalandı. Hizbullah’ın tetikçi listesinde yer alan Fidancı, yedi yıl süren yargı safhasından sonra müebbet cezasına çarptırıldı...

Okkan suikastı zanlısı Hizbullahçı yakalandı

 

Okkan suikastı zanlısı Hizbullahçı yakalandı

Haberin Devamı

Emniyet güçleri 31 Mart 1999 günü Hizbullah’ın askeri kanadı olarak bilinen yapılanmaya büyük darbe indirmişti. Hizbullah’ın Mardin’de bulunan ana karargâhına yapılan baskında terör örgütüne ait arşivler ele geçirilmiş, operasyon sonrası HEP milletvekili Mehmet Sincar’ın da aralarında bulunduğu 28 faili meçhul cinayetin Hizbullah militanları tarafından işlendiği ortaya çıkartılmıştı. Dönemin Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okan ise operasyonun ardından yaptığı açıklamada terör örgütüne büyük darbe vurulduğunu açıklıyor, Hizbullah’ın en az 20 bin militanı olduğunu dile getiriyordu. Okkan, bir yıl sonra bu kez Hüseyin Velioğlu’nun İstanbul Beykoz’daki villasına yapılan baskında büyük rol oynamış, örgüte ikinci büyük darbenin vurulmasında kilit isim olmuştu. Hizbullah’ın çökertilmesinde çok önemli bir rol oynayan gözüpek emniyet müdürü kanlı örgütün bir numaralı hedefi haline gelmişti.

Haberin Devamı

Kentin ‘Gaffar Baba’sı

Bir yandan terör örgütlerine karşı amansız bir mücadele veren Okkan, Diyarbakır’da halkla bütünleşmiş, kentin “Gaffar Baba”sı haline gelmişti. Kadın polisler Diyarbakır’da ilk kez onun emriyle sokağa çıkarak, trafiği yönetmeye başlamıştı. Bir otomobil kaybolan çocukları toplayıp ailelerine teslim ediyor, diğeri ise yürümekte zorlanan yaşlılara yardım ediyordu. Havaalanındaki kadın polisler, yaşlı yolcuların bilet işlemlerini yaparken, onlara uçaklarına kadar eşlik ediyordu. Okkan’ın ilklerinden biri de, şehrin önemli merkezlerine kameralar taktırmasıydı. Gece yarılarına kadar makam odasındaki dev ekranda sokakları gözlüyordu. Kendisine has yönetim tarzı ile kentte sevilen biri haline gelen Okkan, öğleden sonra başlayan ve sabah saatlerine kadar süren mesaisinde sokak satıcılarını, ciğerci tezgâhlarını ziyaret etmekten geri durmuyordu. Elinde telsiz ve tebdili kıyafet gezdiği günlerden birinde ciğer yediği esnafa para vermek isteyen Okkan, kendisinden para alınmayınca şaşırıp sebebini sordu. Ciğercinin, “Abi biz polislerden para almıyoruz” demesi üzerine, “Ben emniyet müdürüyüm, bu benim cep telefon numaram. Bundan sonra polislerden de hakkını alacaksın. Sorun çıkaran varsa beni ararsın” diyordu. 

Haberin Devamı

Halktan önce uyumazdı

Gaffar Okkan, görev yaptığı dönemde adı bir olaya karışan, kentte çok tanınan önemli bir işadamını gözaltına aldırdığında “Devlet zenginlere dokunmaz” algısını da yıkıyordu. Gaffar Okkan’ın farklı yönetim tarzı mesai saatlerine de yansımıştı. Genellikle emniyet binalarında görevlendirilen kadın polisleri sokakta görevlendirmesi gibi birçok yeniliğe imza atan Okkan, çalışma saatleri konusunda da farklı bir uygulamayı hayata geçirmişti. Kendisinden randevu isteyen gazetecileri genellikle gece 23.00’ten sonra makamında kabul eden Okan, kaçta eve gittiği sorulduğunda, “Sabaha karşı 04.00-05.00’te eve gidiyorum. Kameralardan sokaklara bakıyorum. Eğer vatandaş sokakta hâlâ varsa eve gidip rahat uyuyamıyorum. Herkesin evine gittiğinden emin olduktan sonra evime rahatlıkla gidebiliyorum” diyordu.

Okkan suikastı zanlısı Hizbullahçı yakalandı

Müebbet cezası aldı

2001 yılının 24 Ocak günü, makamından çıktıktan kısa bir süre sonra 16 uzun namlulu silah ve bombanın kullanıldığı büyük bir saldırıda, yanındaki beş koruması ile birlikte katledilen Okkan’ın ölümü Diyarbakır başta olmak üzere tüm ülkeyi yasa boğdu. Diyarbakır halkı, evlere, araçlara siyah flama ve kurdeleler asarak mateme bürünürken, ellerinde Türk bayrakları ve şehit resimleri ile polis, asker, vatandaş bir arada terörü lanetledi. Okkan’ı şehit eden teröristlerden Mehmet Fidancı, 16 Nisan 2001’de İstanbul’da yakalandı. Hizbullah’ın 26 kişilik tetikçi listesinde yer alan Fidancı, yedi yıl süren yargı safhasından sonra terör saldırıları düzenleme ve terör örgütü Hizbullah üyeliğinden müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Fidancı ve kanlı saldırıya imza atan teröristler, Okkan’ı, fiziken dünyadan koparsalar da, şehit emniyet müdürünün hatırası Türkiye ve Diyarbakır’ın kalbinde yaşamaya devam ediyor.

Haberin Devamı

Mumcu suikastını çözmek hayaliydi

Diyarbakır başta olmak üzere bölgede ve İstanbul’da yapılan Hizbullah operasyonlarında önemli rol üstenen Gaffar Okkan’ın en büyük hayali ise 24 Ocak 1993 tarihinde Ankara’da aracına patlayıcı yerleştirilerek öldürülen Uğur Mumcu suikastını aydınlatmaktı. Okkan, kendisini ziyaret eden gazetecilere, kayıt dışı olarak “Bu meslekteki en büyük hayalim rahmetli Uğur Mumcu suikastını çözmektir. Mumcu suikastında kullanılan patlayıcı düzeneği ve düzenekte kullanılan patlayıcı ile malzemelere Batman’da bir saldırıda rastladık. Eğer bu işi çözersem o zaman gözüm arkada kalmaz” açıklamalarında bulunuyordu. Mumcu suikastını çözmeyi hayal ettiğini her fırsatta dile getiren Okkan, Mumcu’dan sekiz yıl sonra aynı gün, yani 24 Ocak’ta uğradığı saldırıda şehit düşmüştü.

Haberin Devamı

DP’lilerin siyasi yasakları kalktı

Okkan suikastı zanlısı Hizbullahçı yakalandı

27 Mayıs askeri müdahalesinin ardından yaklaşık 500 DP’li milletvekili, il ve ilçe yöneticisi tutuklanarak Yassıada mahkemelerinde yargıladı. Yargılamalar, sonunda 15 idam ve 29 müebbet cezası verilirken, 125 DP’li beraat etti. Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan’ın idamları ise 16 ve 17 Eylül 1961 tarihinde infaz edilirken, Celal Bayar’ın da aralarında bulunduğu diğer idam mahkumlarının cezaları ise müebbete çevrilmişti. Askeri müdahaleden altı yıl sonra Adalet Partisi’nin, Meclis’ten geçirdiği yeni af kanunuyla ömür boyu hapis cezasına çarptırılanlar dahil olmak üzere tüm DP’liler affedilerek tahliye edildi. Ayrıca bu düzenleme ile DP’lilerin memuriyete dönmesi de sağlandı. Geriye eski DP’lilerin siyaset yasağının kaldırılması kalmıştı. Anayasa değişikliği için iktidar partisi AP’nin diğer partilerin desteğine ihtiyacı vardı. Celal Bayar ve arkadaşlarının siyasi yasakların da kaldırılması için yaptıkları baskılar sonucu AP’nin teklifi Meclis’e sunuldu. Bayar, bu arada CHP Genel Başkanı İnönü’yü ziyaret etti. 1969 seçimlerinden sonra Anayasa değişikliği kabul edilerek DP’lilerin siyaset yasağı kaldırıldı. Ancak Anayasa Mahkemesi, bu değişikliği iptal edince, siyasi hakların iadesi yine gerçekleşmedi. Bayar başta olmak üzere DP’lilere siyasi hakların iadesi ancak Bülent Ecevit liderliğindeki CHP-MSP koalisyonu döneminde 16 Nisan 1974’te kabul edilen düzenlemeyle gerçekleşti. Bu karardan yıllar sonra da Yassıada mahkumlarının tümüne iade-i itibar hakkı tanındı.

Avrupa Ekonomik İşbirliği Örgütü kuruldu

ABD Dışişleri Bakanı General Marshall, 25 Haziran 1947’de, Harvard Üniversitesi’nde yaptığı konuşmada, ülkesinin Avrupa devletlerine İkinci Dünya Savaşı sonunda yaptığı yardımı artırmayı ve uzatmayı önermişti. Ön koşul olarak, yardımdan faydalanacak ülkelerin bu yardımı ortak bir yardım ve kalkınma kurumu çerçevesinde kullanmalarını önermekteydi. Bu önerileri tartışmak ve ekonomik istekleri saptamak amacıyla Avrupa Ekonomik İşbirliği Konferansı, 12 Temmuz 1947’de Paris’te toplandı. 16 Nisan 1948’de de Avrupa Ekonomik İşbirliği Örgütü Anlaşması (OECC) imzalandı. Konvansiyona, Avusturya, Belçika, Danimarka, Fransa, Yunanistan, İzlanda, İrlanda, İtalya, Lüksemburg, Norveç, Hollanda, Portekiz, İngiltere, İsveç, İsviçre ve Türkiye’nin olduğu 16 devlet katılmıştı. Önceleri Avrupa İktisadi İşbirliği Örgütü (OEEC) adı altında, Marshall Planı’nın uygulanmasını kolaylaştırmak amacıyla kurulan örgütün adı 30 Eylül 1961’de Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) şeklinde değiştirildi.