17.03.2011 - 02:54 | Son Güncellenme:
TURKIYE DEPREME NASIL HAZIRLANIYOR? - ŞÜKRAN PAKKAN TAHSİN AKSU İstanbul
Japonya’da yaşanan 9 büyüklüğündeki deprem, İstanbulluların genellikle ağustos ayında hatırlayıp kısa süreliğine endişelendiği, bir süre sonra da gündeminden düşürdüğü deprem gerçeğiyle yeniden yüzleşmesine neden oldu. Konunun uzmanları, İstanbul’da beklenen şiddetli depremden sonra vatandaşların gidebileceği toplanma noktaları bile olmadığını belirterek, yetkililerin risk değerlendirme raporları doğrultusunda yeterli çalışma yapmadığını söylüyorlar.
İstanbul’da beklenen olası büyük depreme karşı yapılan çalışmalarda bugüne kadar milyonlarca lira harcansa da uzmanlara göre halk deprem anında ve sonrasında neler yapması gerektiğini hâlâ tam olarak bilmiyor.
1999’daki Gölcük depreminin hemen ardından İstanbul’da bir dizi çalışma başlatılmış, risk haritaları, Deprem Master Planları yapılmıştı. Gölcük depreminden sonra geçen 11 yıllık süreçte yapılan çalışmalara 1 milyar Türk lirasının üzerinde para harcandı.
İBB’ye ait binaların tamamıyla bazı viyadükler ve okullar güçlendirildi. Kentteki binaların fizibilitesi yapıldı. Halkın bilinçlendirilmesi amacıyla 5 yıl önce geniş kapsamlı bir tatbikat yapılsa da devamı gelmedi. Uzmanlar da olası bir depreme karşı İstanbul halkının hiç de hazır olmadığını ortaya koydu. Görüşler şöyle:
‘Bu bir kültür meselesi’
Prof. Dr. Haluk Eyidoğan (Türkiye Deprem Vakfı Genel Sekreteri): “1999 depreminde İstanbul’da refüjlerde okul bahçelerinde yatan insanlar gördüm. Nerede olacak, yine orada yatacaklar. Bu hazırlık, eğitim ve bilinçlenme konusunda açıkçası sınıfta kaldık. Önceden hazırlık, hazırlanma, tatbikat gibi şeyler bize yavan geliyor. Bu bir kültür meselesi. En az iki senede bir toplu tatbikatlar yapılmalı. Bunun dışında yerel örgütlenmeler olacak. Hem bireysel bazda, hem mahalle ve apartman bazında tatbikatlar yapılacak, eğitimler verilecek. Afete hazırlık ve önlem konusunda gerekenleri yapmazsanız afet geldiğinde eliniz ayağınıza dolaşır.”
‘Vatandaşın ilişkisi yok’
Prof. Dr. Naci Görür (İTÜ Genel Jeoloji Bölümü öğretim üyesi): “Türkiye’de halk ne deprem karşısında bilinçlendirilmek, ne de deprem öncesinde, sırasında ve sonrasında ne yapması gerektiği konusunda hiçbir şekilde eğitilmedi, örgütlenmedi. Deprem tatbikatları da bir şov şeklinde oluyor. Kurtarma ekipleri toplanıp, komik bir senaryo çerçevesinde göçükten insan kurtarıyorlar, ateş yakıp söndürüyorlar, normal sokaktaki vatandaş için bunun pek anlamı yok. Depremden sağ kurtulsa bile vatandaşlarımız ne yapacaklar, kime başvuracaklar, nerede toplanacaklar, hepsi meçhul. Biz bile bilmiyoruz. Bizim bilmediğimiz birtakım kurtarma ekipleri var, bunlar kendi aralarında bir şeyler yapıyorlar, birtakım gösteriler yaptıklarına şahit oluyoruz ama vatandaşın depremle hiçbir ilişkisi yok, depremden haberi yok.”
‘Yine pencereden atlarlar’
Prof. Dr. Ahmet Ercan (Jeofizik Mühendisi): “Bugün deprem olsa yine insanlar penceden atlar, yataklarımızın düzenini hâlâ bilmiyoruz, pencerelerden uzak durmamız gerektiğini bilmiyoruz. Sanırım bunu bilen en iyi ihtimalle 100 aileden biridir... Olası bir kriz durumunda ne yapılacağını bilmiyor vatandaş, alıştırma yok. En basit örnekle kapıların dışa açılması gerekir mesela, bu yüzden kapı önlerinde ölünür, kapıların yönü bile değiştirilmiyor.”
‘Afet sonrasına hazırlanıyoruz’
Yard. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu (İ.Ü. Jeofizik Bölümü öğretim üyesi): “Bu konuda bir koordinasyonsuzluk hâkimdi. Bir iki sene önce Başbakanlık’ta bir koordinasyon kurumu kuruldu. Ancak ilgili yönetmelikler henüz çıkartılamadı. Biz hep afet sonrasına hazırlanıyoruz. Çok yanlış bir değerlendirme bu. O hazırlıklar önceden yapılmazsa hiçbir önemi yok. Bir kere sivil toplum örgütlerini afet yönetimi içinde yetkili ve sorumlu bir mevkide görmek lazım. Ayrıca ortada bir eğitim sorunu var. Okul tatbikatı yapılıyor. 15 öğrencinin yaralanmasına neden oluyor. Ciddi tatbikat yapılmıyor. Japonya’daki depremde gördük. Bütün arabalar sağa yanaştı. Bizde sopalarla milleti yoldan uzaklaştırdılar.”
Japon çocuklar sıranın altına
Japonya’daki okullarda gerçekleştirilen tatbikatlarda çocuklar deprem anında sıranın altına giriyor. Ancak Türkiye’deki tatbikatlarda çocuklar sıranın yanına çömeliyorlar. Arama Kurtarma Derneği (AKUT) Genel Sekreteri Saydun Gökşin, her iki yöntemin de doğru olduğunu söylüyor: “Depremde iki türlü hasar görebilir insan. Birincisi yapısal hasarlar, ikincisi yapısal olmayan hasarlar. Yapısal hasarlar binanın çökmesi demektir. Yapısal olmayan hasarlar ise bulunduğunuz odanın içindeki eşyalardan kaynaklanır. Yıkılmayacağını düşündüğünüz binadaysanız bir şeyin altına girersiniz ki üzerinize eşyalar düşmesin. Ama yapısal hasara uğrayacak binadaysanız bilirsiniz ki o altına saklandığınız masa çökecektir ama hiçbir zaman sıfıra düşmeyecektir, bir yerde durarak binayı taşımaya başlayacaktır. O mesafe 20 santimse siz onun yanına yatarak kurtulursunuz. Türkiye’deki yapı stoku yapısal hasara daha meyilli olduğu için biz genelde ‘sıranın ya da masanın altına girmeyin’ deriz.”
Türk çocuklar sıranın yanında
ABD’deki tatbikatta katılımcılar makyajla gerçeğinden ayırt edilmeyecek şekilde yaralı hale getiriliyor.
DÜNYA DEPREME BÖYLE HAZIRLANIYOR
Milyonlarca kişi katılıyor, gerçeğini aratmıyor
ABD: 2008 yılının ekim ayında ülkenin California eyaletinde bugüne kadar yapılmış en büyük deprem tatbikatlarından biri uygulandı. Yaklaşık 5.5 milyon kişinin katıldığı tatbikatta 300’den fazla uzman görev aldı. Güneyde bulunan San Andreas fayının harekete geçmesi ihtimaline karşı düzenlenen tatbikata katılanlar gerçek bir deprem yaşanıyor gibi önlem aldı. Tatbikatın gerçekleştirilmesi için 2 milyon dolar harcandı. Her yıl gerçekleştirilen bu tatbikatın sonuncusuna 8 milyon kişi katıldı. Tatbikat süresince saat 10:21’de çalınan sirenle birlikte herkes bulunduğu yerlerde sıraların ya da masaların altına saklanıp 1 dakika boyunca hareket etmiyor.
İngiltere: İngiliz itfaiye ve kurtarma servisi tarafından Eylül 2010’da düzenlenen Orion adlı tatbikatta 100 itfaiyeci, 23 itfaiye aracı ve 5 helikopter kullanıldı. Tatbikat sırasında binalar patlatıldı ve yangınlar çıkarıldı. 1 milyon euro harcanan çalışma, ülkenin Portsmouth, Hampshire ve Merseyside kentlerinde yapıldı ve tam 3 gün sürdü. Deprem ülkesi olmayan İngiltere’de yapılan bu bilinçli tatbikatın birçok ülke için iyi bir örnek olduğu söylendi. Tatbikat sırasında makyaj yapılan figüranlara enkaz altında kalmış süsü verildi.
Kanada: Ülkede yapılmış en büyük deprem tatbikatı 26 Ocak 2011 tarihinde Britanya Kolumbiyası adlı eyalette gerçekleştirildi. 400 bin kişinin katıldığı tatbikat Kanada Sigorta Bürosu tarafından desteklendi. Tatbikat sırasında saat 10:00’da verilen alarmla birlikte katılımcılar yaklaşık iki dakika süresince kendilerini koruyabilecekleri bir yere saklandılar.
Kolombiya : 2009 yılının Ekim ayında Bogota’da düzenlenen ve ülkenin o güne kadar yapılmış en büyük deprem tatbikatı 52 saat sürdü. 600 yerel, ulusal ve yabancı kurtarma görevlisinin katıldığı etkinlik, Kolombiya eski devlet başkanı Alvaro Uribe tarafından organize edildi. 62 acil durum senaryosunda kurtarma ekipleri, deprem sonrasında yapılması gerekenleri de açıkladı. Aynı tatbikat 2010’da da yapıldı.
Filipinler: Ulusal Felaket Koordinasyon Birliği tarafından Haziran 2010’da düzenlenen etkinlik ülke çapındaki tüm özel ve devlet okullarında, bazı hükümet binalarında, özel şirketlerde ve hastanelerde uygulandı.
Kore: Güney Kore’de her yıl mayıs ayında hükümet tarafından düzenlenen deprem tatbikatına ülke çapındaki tüm okullar katılıyor. Tatbikat 40 dakika sürüyor.
Japonya: Çocuk yaşta başlayan tatbikat ve eğitimler, ders müfredatında yer alıyor. Bu eğitimden başarısız olanların sınıflarını geçememesini sağlanarak halka deprem bilinci aşılanıyor. Ülke çapında her yıl düzenlenen tatbikatlara ise katılım sayısı 800 bin kişiyi buluyor.
DIŞ HABERLER
İlk ve son büyük tatbikat
Sivil Savunma Genel Müdürlüğü’nün Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ile koordineli olarak Kasım 2006’da yaptığı “Afet-2006, Arama Kurtarma Tatbikatı” iki gün sürmüştü. Tatbikatta 257 resmi ve özel kurum ve kuruluş ile 21 gönüllü kuruluştan toplam 5644 personel görev almıştı. Bayrampaşa, Bağcılar, Kartal, Maltepe ve Eminönü ilçelerinde 7.2 büyüklüğündeki deprem senaryosuna göre planlanan depreme hazırlık tatbikatında okullardan öğrenciler tahliye edilmiş, Maltepe’de bir tren kazası sonrası mahsur kalan vatandaşlar kurtarılmıştı. Deprem tatbikatında birçok hata da ortaya çıkmıştı. Deprem sırasında sınıfı tahliye eden öğrenciler minarenin altına sığınmıştı. Kurtarma gemisi ise, lodosun etkisiyle karaya yanaşamamıştı.
Japonya’da jeologlar eğitim veriyor
İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Celal Şengör, Japonya’da Okayama şehrine yaptığı gezide Japonların çocuklara nasıl eğitim verdiğini yerinde gözlemledi. Şengör, bu gözlemlerini şöyle anlattı: “Japon Jeoloji Servisi ülkenin her şehrindeki alışveriş merkezlerinde çocuklara eğitim veriyor. Çocuklar bir jeoloğun etrafında toplanıyorlar ve yer bilimiyle ilgili her türlü bilgiyi alıyorlar. Sedimantasyonu, bulundukları bölgenin jeoloji haritasını, taş yapısını öğreniyorlar. Ellerine çekiç alıp sıvılaşma nasıl olur öğreniyorlar. Kısaca deprem hakkında her türlü bilgiye küçük yaştan itibaren sahip oluyorlar. Kısaca depreme karşı küçük yaşta bilinçlendiriliyorlar.”