GündemOnu herkes hemşire sandı

Onu herkes hemşire sandı

03.05.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:

Hastane duvarlarını süsleyen ‘Sus’ pozunun sahibi Dilek Tunca, OT dergisine konuştu. Tunca, o yıllarda sanılanın aksine mankenlik yaptığını söyledi...

Onu herkes hemşire sandı

Hastanelerde hepimizi susturan ‘Bayan Sus’, nasıl ve ne zaman ortaya çıktı? Türkiye’deki neredeyse bütün hastanelerde ve sağlıkla ilgili kuruluşların birçoğunda, işaret parmağını dudaklarına götürerek “sus” işareti yapan hemşireyi görürüz. Hastanelerde hepimizi susturan Bayan Sus, yani Dilek Tunca, hikayesini bu ay OT dergisinden Seçil Türkkan’a anlattı. İşte, o söyleşinin bir kısmı:
‘Hiç unutmuyorum, 1976’nın yazıydı. Turizm işimle ilgili Almanya’dan döndüğüm gün annem söyledi “Seni ajanstan aradılar” diye. İstanbul Reklam Ajansı’ydı, Cağaloğlu’nda. Şimdi kapandı tabii. Hatta döndüğümün ertesi günü çekildi o fotoğraf. Şişli’de yaşıyordum. Babam Subay emeklisi, annem terziydi. O dönem Turizmciydim, aynı zamanda mankenlik yapıyordum.
Şimdiki kadar çok manken yoktu. Biz 10-12 kişi kadardık. Simla Kantarcıoğlu, Başak Gürsoy, Fatoş Altınkum’lar filan. Ertesi gün hemen gittim ajansa. Yurtoğlu ilaç firması, hastanelere ‘Sus Pankartı’ yaptırmak istiyormuş. Firma beni seçmiş. O zamanlar ‘kast ajansı’ diye bir şey yoktu. Reklam ajansları birbirine haber verirdi. Bağlı olduğumuz bir ajans da yoktu. Hepimiz birbirimizi tanırdık. Ekspozisyonlara 1-2 kişi çıkardık. Rozet Konfeksiyon için hep beraber çektirdiğimiz fotoğraflarımız da vardır.

‘Tanıdık geliyorum’
Ben hastanelere gittiğimde doktorlar ve hemşireler önce bakıyorlar bana, onlara her seferinde tanıdık geliyorum. Yakın davranıyorlar. İlk kez karşılaşmışız aslında ama yıllarca fotoğrafıma bakmışlar, aşinalar bana. Bu duruma çok gülüyorum. Bir gün göz doktoruna gittim. Kızcağız bana bakıp “Yüzünüz hiç yabancı gelmiyor” dedi gülerek, halbuki tam arkasında benim hemşire pozum asılı. Ben hiç çaktırmayıp gülüyorum “Olabilir tabii” diyorum. Söylemiyorum da. Çünkü gözüme makyaj fırçası batmıştı, canım yanıyor. Çıktım oradan, sonradan kendi bulsun diye.
Almanya’da bir dişçi polikliniğine gittim, poliklinikte de bir Türk varmış. Odaya girdim, duvarda benim fotoğrafım asılı. “Nereden buldunuz bu fotoğrafı?” dedim, doktor “Aaa, ben onu çok seviyorum, bayılıyorum, aşığım o hanıma” dedi. Ben kaldım. Hiçbir şey söyleyemiyorum. Bir baktı “Yoksa siz misiniz?” dedi. “Yok o benim kardeşim” dedim. “Hadi canım, kandırmayın. Sizsiniz işte” dedi, güldük. ‘Bayan Sus’un ayrı bir yeri vardı, Herkes geldi gitti, ben duvarda ‘Bayan Sus’ olarak kaldım.’’

EN ÇOK OKUNANLAR

KEŞFETYENİ

İlgili Haberler