GündemOsmanlı’nın da Wimbledon’ı vardı!

Osmanlı’nın da Wimbledon’ı vardı!

16.07.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

İngiltere’den dünyaya yayılan tenis tutkusu, 1890’lı yıllarda İstanbul’a da ulaştı. Challenge Cup turnuvası, zamanla Osmanlı’nın Wimbledon’ı olarak tarihteki yerini aldı

Osmanlı’nın da  Wimbledon’ı vardı

İngiltere’nin başkenti Londra’da düzenlenen, sezonun üçüncü Grand Slam turnuvası Wimbledon’da bugün final günü! Tek erkeklerde İsviçreli Roger Federer ve Hırvat Marin Cilic kozlarını paylaşacak. Tenis dünyasının en önemli günlerinden birinde kendi coğrafyamızdaki tenis tarihinin peşine düştük. Türkiye’de tenis denince akla gelen ilk isimlerden biri olan, TRT eski spikerlerinden Fahri İkiler’in imza attığı araştırma İstanbul’da düzenlenen ilk tenis turnuvasını ve onun ilk Türk şampiyonunu ortaya koyuyor. İşte İkiler’in araştırmasından öne çıkanlar...
Osmanlı’da tenis, İngiliz Levantenler tarafından 1890’lı yılların sonlarında İstanbul’da oynanmaya başladı. İstanbul Moda’da yaşayan ve genellikle ticaretle uğraşan İngilizler; bu yeni ve ilgi çekici sporu İzmir Bornova’da yaşayan Fransız ve İtalyanlarla birlikte Osmanlı topraklarında ilk oynayanlardan oldu.
O yıllarda İstanbul’un en gözde sayfiye mekânı olan Tarabya, Batılı yaşamın da önemli merkezlerinden biriydi. Avrupalı misafirlerin konuk edildiği, yabancı sanatçı ve seyyahların ağırlandığı otellerin bulunduğu, iskelesi ve önündeki caddesiyle tam bir ‘piyasa’ yer olan Tarabya, bu coğrafyanın ilk tenis turnuvasına da evsahipliği yaptı.
Kupalar Londra’dan
İngiliz Levantenler, Tarabya’da bulunan Summer Palace otelinin arka bahçesindeki korulukta adı ‘Challenge Cup’ olan bir tenis turnuvası düzenledi. Turnuva o kadar önemliydi ki, kupaları Londra’daki ünlü bir gümüş atölyesine yaptırıldı.
Turnuvanın ilk yıllarında öğrenimini yurt dışında yapan ve bu sporu İstanbul’da izleyerek öğrenen az sayıda Türk tenisçi de turnuvada yer aldı. Etkinlik zamanla popüler hale de geldi. Hatta dönemin gazetelerinde turnuvayla ilgili haberler geniş yer buldu.

Osmanlı’nın da  Wimbledon’ı vardı


Çok yönlü bir sporcu

O yılların ünlü dergisi ‘Spor Alemi’, Suat Bey’i kazandığı kupa ile kapağına bile taşıdı. Suat Bey başarılı bir sporcuydu. Yazları tenis, diğer zamanlarda da orta saha oyuncusu olarak futbol oynuyordu. Suat Bey, 1919-1923 yıllarında Galatasaray, 1923-1924 yıllarında da Fenerbahçe futbol takımında forma giydi. Bu turnuvaya katılan diğer isimler ise Sedat Erkoğlu, Vahram Şirinyan, Zeki Rıza Sporel, Mehmet Karakaş, İbrahim Cimcoz, Tevfik Taşçı ve Sait Selahattin’di.

İlk Türk şampiyon 1924’te

Osmanlı’nın Wimbledon’ı olarak adlandırılmaya başlanan turnuva, şehirdeki hayatın akışına öylesine sirayet etti ki Dorina L. Neave’in kaleme aldığı ‘Eski İstanbul’da Hayat’ adlı eserine de şu sözlerle girdi: “Summer Palace otelinin tenis kortları oyuncular ve izleyicilerle dolardı. Türkler hiçbir zaman tenis oynamaya cesaret edemez ama çoğunlukla maçları seyretmeye gelirlerdi. Ne var ki kimsenin maçla ilgilenmediğini fark ederdim. Seyirciler ikram edilen çayı içerler, birbirlerini süzerler ve aralarında çene çalarlardı.”
Fakat gerçekler yazarın kurgusuyla bağdaşmıyordu. Türkler turnuvaya girmeye cesaret ediyor fakat dereceye giremiyordu. Ta ki 1924 yılına kadar. 1924’te Suat Bey (Subay), İngiliz partneri E. Whitall ile birlikte, W. Seager ile C. Binns çiftini yenerek bu turnuvada şampiyon olan ilk Türk tenisçi oldu.