01.05.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:
MERİÇ TAFOLAR / Bandırma
Canan ailesi, 32 yıldır cezaevinde olan babaları Tahir Canan’a kavuşmak için dün uzun süren bir yolculuğa başladı. Gebze’de yaşamlarını sürdüren Canan’ın eşi Gülnigar Canan, oğulları İlhan, Hakan ve İmran Kaya Canan ile torunları ve dava arkadaşları sabah saatlerinde Bandırma’nın yolunu tuttu. Canan’ın avukatı Yıldız İmrek’in yetkililer ile sürdürdüğü telefon trafiğinin etkisiyle ilk sevindirici haber Bandırma Adliyesi önünde bekleyen aileye saat 11.00’de geldi. Canan’ın avukatı İmrek’e Gaziantep’ten gelen telefon, “Tahliye kararı yazıldı, birazdan Bandırma’ya gönderilecek” dediği anda aile sevinçten deliye döndü. Bu sırada Tahir Canan, oğlu İlhan Canan’ı cep telefonundan arayarak, “İşlemlerim başlatıldı, siz neredesiniz” diye sordu.
Saat 11.00’de cezaevine gelen Canan ailesi, bürokratik işlemler nedeniyle saat 15.30’a kadar babalarını göremedi. 7 saat süren işlemlerin ardından Canan’ın cezaevi kapısından siyah kasketiyle görünmesi üzerine dava arkadaşları ve Canan ailesi büyük bir sevinç yaşadı.
1 Mayıs mesajı verdi
Çocukları, torunları ve eşiyle her kucaklaştığında gözyaşlarına hakim olamayan Canan, “Bu mücadele burada bitmedi. Bu süreç gerçekten hukuksuzluğun sütünu, abidesi gibiydi. 20 yıldır hukuksal karşılığı olmayan bir ceza yattım” dedi. 1 Mayıs üzerinden mesaj veren Canan, “Yarın da emekçi sınıfının 1 Mayıs’ı. Restleşmeler var. Umarım hükümet bu restleşmeden vazgeçer ” dedi. “Hayatımda sadece ailem ve mücadelem kaldı” diyen Canan, “Mücadeleden vazgeçmiş değilim. Anayasa Mahkemesi’ne HSYK’ya başvurularımı yaptım, manevi tazminat davası açtım” dedi.
Canan, özgürlüğe kavuştuktan sonra Milliyet’e yaptığı açıklamada ise, “Bütün teknik aletlere yabancısın. Torunlarımdan öğreneceğim biraz da onlara öğreteceğim şeyler de var. Ama asıl yaşamadığım hayatı onlardan öğreneceğim. Yaşanmamış bir hayat. İçerde 8 yıldır beraber kaldığım bir arkadaşım var. Ailemle bu kadar yıl beraber kalmadım” diye konuştu. 12 Eylül davasında Kenan Evren’in yargılanmadığını belirten Canan, “Evren’in gölgesi yargılanıyor. Yargılanmıyor ama yatağında yatıyor. Ama biz işkence gördük zulüm gördük. Bizim başımızda saç kalmadı. Gövdemizde şişmedik yer kalmadı. Ama onlar ise yataklarında yatıyorlar yaptıkları işkencenin sefasını sürüyorlar. Bu yargılama değil ki, onlara istiharat verilmiş” dedi.
‘Çekilecek acı değil’
Canan, “Çocuklarımın düğüne katılmamak en büyük acımdır. Hiçbirinin düğününe katılmadım, okullarına götüremedim. Çocuklarımın bugüne gelmesinde katkım olduğunu düşünümüyorum. Bunlar çekilecek acılar değil” diye konuştu. Canan, Milliyet’e konuştuğu sırada kendisini arayan dava arkadaşlarına ve eski koğuş arkadaşlarına, “Özgürlüğün kokusunu alıyorum” dedi.
Affetmiyorum
Canan’ın eşi Gülnigar Canan, “21 yıllık evliliğim var, 20 yılı cezaevlerinde geçti. Çok karışık ve zor bir hayatın bizi beklediğini biliyorum. Hiç kimseyi affetmiyorum, hukuk mücadelemiz sürecek, TBMM vicdanın sesini dinledi” derken, babasını cezaevi duvarlarının dışında göremeyen 20 yaşındaki İmran Kaya Canan, “Hayatta babanın ne olduğunu bilmemek diye de bir şey varmış. Babadan nasıl izin istenir, nasıl para istenir, yan yana oturmak gibi, bunlara hep uzak kaldı” dedi.
1979’da tutuklandı
Canan, 1979’da “siyasi maksatla adam öldürmek” suçundan ve Halkın Kurtuluşu örgütüne üye olmaktan tutuklandı. 1991’de şartlı tahliyeden yararlanarak serbest kaldı. Canan, 1993’te bu kez örgüt üyesi olmak suçundan 12,5 yıl ceza aldı. 4. Yargı Paketi kabul edilmeseydi Canan 2016’da tahliye edilecekti.