GündemPedallı kuryenin ‘tayt’la imtihanı

Pedallı kuryenin ‘tayt’la imtihanı

16.02.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Özellikle Avrupa’nın trafik yoğunluğu ile boğuşan büyük şehirlerinde çokça kullanılan ‘bisiklet kurye’, Türkiye’de de resmiyet kazandı. Kurucuların şimdilik tek derdi ‘anlaşılamamak’

Pedallı kuryenin ‘tayt’la imtihanı

Bostancı’da Bisiklet Evim isimli bir kafede çeşit çeşit bisiklet ve aksesuarları izlerken Bisiklet Kurye kurucularının gelmesini bekliyoruz. ‘Çözüm ortağımız’ olarak adlandırdıkları kafenin camında göründüklerinde, yağmurlu hatta karlı havada bisikletleriyle yaklaşıyorlar. Bu karda nasıl geldiklerini düşünürken bir de Avcılar’dan Bostancı’ya bu şekilde geldiklerini öğrenince tekrar hayrete düşüyoruz.
Avrupa’da oldukça etkili olan bisiklet kurye servisleri özellikle acil evrak, iş yoğun bölgelerde zaman kaybını önlemek ve çevreci anlayışla daha çok tercih ediliyor. Tüm dünyada 7-8 bin çalışanı olan bisiklet kuryelerinin bir de uluslararası federasyonu var.

Haberin Devamı

Mesele taytla dolaşmakta
Konuşurken anlıyoruz ki tek sorunları ‘anlaşılamamak’ ve ‘bisiklet kültürünün’ eksikliğinden doğan algılar. Kuruculardan Serkan Ercan’ın sorunu daha evden çıkmadan başlamış. Annesinin “Bu yaşta adam tayt mı giyer?” sorusuyla başlayan, muhafazakar semtlerde kıyafetleri aykırı kaçan süreci ve başlarına gelen olayları eğlenerek dinliyoruz.
Ercan, “En çok annemden çekiyorum. Tayt giyip sokağa mı çıkılır diyor. En uygun kıyafet bu. Hep kırdılar hevesimizi” diyor. Kuruculardan olan Hasan Tahsin Yılmaz ise, “Yolda yokuş çıkarken ayağa kalkıp bisikleti sallayarak hareket edersin, arabadan çıkıp ‘ne kırıtıyorsun’ deyip laf atan var, bu soruyu soran adama ne cevap vereceğiz. Profesyonel yarışçılık yaptım. Artık algı değişiyor” diye ekliyor.

Haberin Devamı

Sağ şerit bisikletin de hakkı
‘Bisiklet karne hediyesi olarak kalmasın’ diye başladık diyen Ercan, diğer önemli sorunlarının trafikte bisikleti tanımayan şoförlerin olduğunu söylüyor. Yılmaz ise karayolları trafik kanuna göre en sağ şeritte diğer araçlarla aynı sorumlulukta sağ şeridi kullanabileceklerini hatırlatarak “Bizi araçlar tanımıyor ama biz onları tanıyoruz. Makinelerimiz çok iyi, bazıları motosiklet kadar güçlü, hızları saatte 90-100 kilometreye kadar çıkıyor, günlük ortalaması saatte 35 kilometre. Yasalar bizi koruyor, sağ şeritteyiz ama bunu bilen yok. Araç gelip ne işin var burada diyor. Ama biz aslında yakın zamanda tüm araçların başında geleceğiz” diyor.

Katlanan bisiklet, dereceli giysi
Bisiklet Kurye, köprüler başta olmak üzere bir kısım seyahatlerini de toplu taşımaya entegre yapıyor. Bunun için katlanabilir bisiklet kullanıyorlar çünkü klasik bisikletlerle bazı saatlerde toplu taşıma araçlarına kabul edilmiyorlar. Yılmaz, giysileriyle ilgili de bilgi veriyor, buna göre her mevsim için hem kendilerinin hem de bisiklet lastiğinin giysileri farklı. Yılmaz, “Ayağımızdan başımıza kadar vücudun her kısım için su geçirmeyen kıyafetler var. Dereceli ve ayarları olan, hava alan giysiler var. Lastiklerimiz de kuru hava, toprak zemin, yağışlı, karlı hava hepsi ayrı özellikte. Piyasa bunlar için çok yeterli durumda” diye konuşuyor.

Haberin Devamı

Ne yapıyorlar ne istiyorlar?

- Hedefleri günde 2 bin teslimat, şimdi 3’te 1’indeler.
- Toplam 15 kişiler, birkaç yıl içinde içerde ve dışarıda 100 kişi olacak.
- Levent-Maslak-Kozyatağı gibi hatlarda yoğun ilgi bekliyorlar.
- Yakıt yakmıyorlar, maliyetleri düşük, bu nedenle fiyatları moto-kuryeden daha uygun.
- Kısa mefafede 5-6 lira, uzun mesafede 20-30 liraya kadar ücret alınıyor.
- Yine yakıt olmadığı için çevreci bir sistem, tek ihtiyaçları bol karbonhidrat.
- Müşterilerin bisikleti tanımasını istiyorlar, toplantılara da bisikletle gidiyorlar.
- İstanbul’u iyi biliyorlar, GPS’li telefonları var, harita okuyabiliyorlar.
- Devletten, kurallar, ehliyet ve dolayısıyla köprüden geçiş istiyorlar, bazen kaçak geçiyorlar.
- Son bilgi merak edenlere; Bostancı’dan Avcılar, araçlarla 1 saat 15 dakika sürerken bisikletle 50 dakika sürüyor.

2 bin TL kazanıyorlar

Haberin Devamı

‘Sayımız artıkça para kaygımız da oluyor’ diyen Ercan, “Bizde herkes ortak, gönderi başına şirketle ne anlaşıldıysa yüzde 50’si onların. 2 bin lira kazanan da var bin 500 lira da. Öğrenci olup gönderi başına kazanan da var. Zengin olmak için yapılmıyor bu iş. Ama bu işte çok daha iyi olacağız ve çok iyi kazanıp hem de sağlıklı olacağız” diyor. Gelecek birkaç yıl içinde altyapısı hazır olan İzmir başta olmak üzere başka şehirlerde de olmak istediklerini vurgulayan Ercan, ayrıca turizm anlamında da çalışmaları olduğunu söylüyor.

KEŞFETYENİ
Cannes'da bebek müjdesi! Kırmızı halıda açıkladı
Cannes'da bebek müjdesi! Kırmızı halıda açıkladı

Cadde | 24.05.2025 - 10:56

Başak Gümülcinelioğlu, Cannes Film Festivali'nde hamile olduğunu duyurdu.

Yazarlar