Gündem PISA’da umut veren yükseliş

PISA’da umut veren yükseliş

04.12.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:

PISA 2018’de Türkiye, okuma becerilerinde 50’den 40. sıraya, matematikte 50’den 42. sıraya, fende ise 54’ten 39. sıraya yükseldi.

Matematik ve fen puanlarını en çok artıran 1., okuma puanını en çok artıran 2. ülke olan Türkiye buna rağmen OECD ülkeleri arasında ortalamayı geçemedi.

PISA’da umut veren yükseliş

 

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından uygulanan Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) 2018 sonuçları dün açıklandı. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından sonuçlar üzerinden yapılan değerlendirmelere göre Türkiye, son 15 yılda, 15 yaş grubu öğrenci sayısı büyük oranda arttığı halde okuma becerileri, fen ve matematik okuryazarlığı olmak üzere 3 alanda iyileşmenin yaşandığı tek ülke oldu. Ayrıca matematik ve fen puanlarını OECD ülkeleri içerisinde en çok artıran birinci, okuma puanını en çok artıran ikinci ülke olurken, sıralamada en büyük iyileşme fen okuryazarlığında elde edildi. Çin ise tüm testlerde PISA 2018’in zirvesinde yer aldı.

Haberin Devamı

15 yaş grubundaki öğrencilerin kazandıkları bilgi ve becerileri değerlendiren ve üçer yıllık periyotlarla yapılan uluslararası bir araştırma programı olan PISA, öğrencilerin matematik okuryazarlığı, fen okuryazarlığı ve okuma becerilerini değerlendirmek için yapılıyor. 79 ülke ve bölgeden 32 milyon öğrenciyi temsilen 600 bin öğrenciyi kapsayan PISA 2018’e, Türkiye’den 15 yaşındaki 884 bin 971 öğrenciyi temsilen 6 bin 890 öğrenci ve 186 okul katıldı.

Türkiye, 2003 yılından itibaren PISA’ya katılıyor ve her yıl aldığı sonuçlar, aylarca tartışılıyordu.

Bu yılki başarı, eğitim çevresinde olumlu karşılandı. Türkiye, 2015’te okuma becerilerinde 50. sırada yer alırken 2018’de 40. sıraya, matematik okuryazarlığında 50’den 42’ye, fen okuryazarlığında 54’ten 39’a yükseldi.

Haberin Devamı

Fen’de 43 puanlık artış

PISA 2018 sonuçlarına göre okuma becerileri alanında ülkelerin aldığı puanlar 340 ile 555 arasında değişti. 79 ülkenin bu alandaki ortalama puanı 453 oldu. Türkiye’nin bu alanda 2015’te 428 olan ortalama puanı, 2018’de 38 puanlık artışla 466’ya yükseldi.

Matematik okuryazarlığı alanında ülkelerin puanı 325 ile 591 arasında değişti. Ortalama puan 459 olarak gerçekleşti. Türkiye’nin 2015’te 420 olan ortalama matematik puanı, 34 puanlık artışla 454’e çıktı. Türkiye’nin matematik puanı 2003’ten bu yana en yüksek düzeyine ulaştı.

Fen okuryazarlığında ülkelerin puanları 336 ile 590 arasında oldu. 79 ülkenin bu alandaki ortalama puanı 458. Türkiye’nin 2015’te 425 olan ortalama fen puanı ise 43 puanlık artışla 468’e yükseldi. Böylece, fen puanı 2006’dan bu yana en yüksek düzeye ulaştı.

PISA’da her üç alanda farklı seviyelerde yeterlilikler ölçüldü. 2018 sonuçları 2015 ile karşılaştırıldığında temel düzey becerilerdeki öğrenci oranlarının arttığı görüldü. Yeterlilik düzeylerindeki en fazla iyileşme yüzde 19,2’lik oranla fen okuryazarlığında kaydedildi. Her üç alanda da temel ve üst yeterlilik düzeylerindeki artış oranları artık Türkiye’nin PISA araştırmalarında iyileştirme evresine girdiğini gösterdi.

Haberin Devamı

Liselerdeki başarı

PISA 2018’e göre okuma becerilerinde 79 ülkenin ortalama puanı 453, 37 OECD ülkesinin ise 487. Araştırmaya katılan fen, sosyal bilimler ve Anadolu liselerinin bu alanda ortalama puanları sırasıyla 583,4; 516,8 ve 495 oldu.

Matematik okuryazarlığı alanında ise 79 ülkenin ortalama puanı 459, 37 OECD ülkesinin ise 489. Araştırmaya katılan fen, sosyal bilimler ve Anadolu liselerinin bu alanda ortalama puanları sırasıyla 593,9; 490,1 ve 484,9 olarak ölçüldü. Fen okuryazarlığında da 79 ülkenin ortalama puanı 458, OECD ülkelerinin ise 489 olarak belirlendi. PISA 2018 araştırmasına katılan fen liseleri, sosyal bilimler liseleri ve Anadolu liselerinin bu alanda ortalama puanları sırasıyla 584,9; 512,7 ve 498,6 olarak gerçekleşti. Böylece fen, sosyal bilimler ve Anadolu liselerinin ortalama puanları OECD ortalamasının üzerinde çıktı.

PISA’da umut veren yükseliş

Bakan Selçuk’tan teşekkür

PISA 2018 sonuçlarına ilişkin Twitter üzerinden bir değerlendirme yapan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, “PISA 2018’de OECD ülkeleri içerisinde her üç alanda da puanlarını artıran üç ülkeden birisi olmamız, başarı yolunda en somut gösterge oldu. Okullarımız arasındaki başarı farklarını azalttıkça listedeki yerimiz daha da yükselecektir. Emeği geçen herkese teşekkür
ediyorum” dedi. - Ankara Milliyet

Haberin Devamı

Olumlu buldular ama...

PISA 2018 sonuçları, eğitimciler tarafından olumlu karşılandı. Uzmanlar, 2015’e göre anlamlı bir artış olduğuna dikkat çekerken hâlâ OECD ortalamalarının yakalanamadığını belirtiyorlar. Uzmanlar, Türkiye’de okullararası farklılıkların yüksek olduğunu söylüyor. - Ozan Ömer Kadüker

‘EŞİTSİZLİK AZALTILMALI’

PISA’da umut veren yükseliş

Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şirin Karadeniz: PISA sonuçları bir bütün olarak değerlendirildiğinde; ülkemizin performansının anlamlı şekilde arttığı görülse de OECD ülkeleri ortalamasının altında kaldığımıza dikkat çekmek gerekir. PISA 2009 ve 2018 yıllarındaki okuma becerileri sonuçlarını karşılaştırdığımızda; düşük performanslı öğrenciler için anlamlı bir değişim gözlenmezken, performansı yüksek olan öğrencilerde anlamlı bir artış var. Bu da demek oluyor ki başarılı olan öğrencinin başarısı artmaya devam ederken, düşük performanslı öğrenciler yerini korumakta.

Haberin Devamı

Matematikte 2012 ve 2018 yıllarını karşılaştırdığımızda performansı düşük ve yüksek olan öğrencilerde hiçbir anlamlı değişikliğin olmadığı ortaya çıkmıştır. Fen alanında ise 2006 ve 2018 yıllarını karşılaştırdığımızda, düşük performanslı öğrenciler daha da düşüş gösterirken, yüksek performanslı öğrencilerin performanslarında artış olmuştur. Fen ve matematikte hiçbir ülkede hem yüksek hem düşük performanslı öğrencilerde artış olmazken, okuma becerileri alanında sadece İsrail, Litvanya, Lüksemburg ve Norveç’te anlamlı artış oldu. Bunun anlamı; diğer ülkelere benzer şekilde düşük ve yüksek performanslı öğrencilerin gelişimleri de farklı şekilde olmakta.

Ülkemizdeki okullar arasındaki eşitsizliği azaltmamızın ne kadar önemli olduğu görülmekte. Ancak hiçbir ülke bunu tam anlamıyla çözmüş değil. OECD ülkelerinin kendi içerisinde okuma becerisindeki farklılıklar, ülkeler arası farklılıklardan daha fazla. Bir ülkenin içerisinde öğrenciye yapılan harcamanın, sunulan fırsat eşitliğinin ve hakkaniyetin sağlanması BM’lerin dördüncü hedefi olan nitelikli eğitim hedefine her çocuğun ulaşması adına da elzemdir.

‘ORTALAMALARIN ALTINDAYIZ’

PISA’da umut veren yükseliş

Mef Üniversitesi Rektör Yardımcısı Erhan Erkut: Üç sınavda da OECD ortalamasının epey altında kalmış ve her sınavda ancak 2. seviyeye çıkabilmiş olmakla birlikte, Türkiye geçmişe kıyasla 2018 PISA’da epey iyi bir performans göstermiş; tüm zamanların en iyi puan ve sıralamalarına ulaşmışız. Gidecek çok yolumuz var ama bu özet sonuçlar ümit verici görünüyor. Okullararası okuma puanı farklılıklarında OECD’de 7. sıradayız, fakat okul-içi farklılıklarda ortalamanın çok altındayız. Bunun nedeni ülkemizdeki merkezi yerleştirme sistemi. Sıralamalarda Estonya, Finlandiya, Kanada gibi yukarıda olan ülkelerde ise okullar arasında pek fark yok ama okul içi farklılık yüksek.

Bu ülkelerde öğrenciler kendilerine en yakın okullara gidiyorlar. Böylelikle her okulda öğrenci performanslarının değişkenliği yüksek olabiliyorken, okullar arasında ortalama performansta pek fark oluşmuyor.

Türkiye’de kızlar okumada 25 puan önde, matematikte ise 5 puan geride. Yani cinsiyet eşitsizlikleri ülkemizde nisbeten az. Ülkemizdeki göçmen öğrenci sayısını düşününce, çalışmanın bu kısmına Türkiye’nin dahil olmamasını şaşırtıcı buldum. 2003 ile 2018 arasında Türkiye’de 15 yaş okullaşma oranı iki misline çıkmış (Yüzde 36’dan yüzde 73’e). Eğitimin hedeflerinden birisi okullaşmayı artırmaktır ve bu alanda (hâlâ gidecek epey yolumuz olmasına rağmen) başarılı olmuşuz. Okullaşma oranını artırırken PISA puanlarını yükseltmek zor çünkü eğitim sistemine yeni dahil edilenlerin büyük çoğunluğu akademik başarısı genelde daha düşük olan dezavantajlı gençler. Dolayısıyla, iki misline çıkan okullaşmaya rağmen 2003 ile 2018 arasında PISA puanlarımızın yükselmiş olmasını (ortalama 30 puan) ben ümit verici buluyorum.

‘Eğitimde patinaj yapıyoruz’

PISA’da umut veren yükseliş

Üniversite Araştırmaları Laboratuvarı (ÜniAr) Prof. Dr. Engin Karadağ ve Prof. Dr. Cemil Yücel: 2012’ye geri döndük. Bu başarı değil! Türkiye uzun süredir eğitimde patinaj yapıyor. 2015’te üst gruplar yeterince temsil edilememişti. O yüzden dramatik şekilde düşüktü. Şimdi büyük bir artış var gibi. Artış, MEB’in örneklemi düzgün seçilmesini sağlamasından kaynaklanıyor. PISA 2018’de daha çalışkan öğrenciler temsil edildi. 2015’teki düşüş normal değildi, problem oradaydı. MEB Akademik Becerilerin İzlenmesi ve Değerlendirilmesi Projesi’nin (ABİDE) uygulanması, il izleme değerlendirme süreçleri ve kısa sürede ölçme değerlendirme merkezilerinin kurulması büyük öneme sahip. Öğretmeler nasıl soru soracaklarını, değerlendirme yapacaklarını öğrendiler. Bunun puana etkisi çok. Böyle giderse artış devam eder.